ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
engin ardıç'ın 10 haziran 2015 tarihli yazısı
-
şimdi anladınız mı başkanlık sisteminin faydasını diye sormuş. yoo enginciğim anlamadık, zorlama boşuna.
ayrıca dolar fırladı, ekonomi batıyor, mutlu musunuz diyorsun ama adama demezler mi bu akp 13 yıldır ekonomiyi sağlama alamamış mı ki bir değişimde darmaduman oluyoruz? adama derler gerçi bunu sana değil, pardon.
19 haziran 2023 türkiye galler maçı
-
ömrü hayatımda sayısız maç izlemişimdir. milli takım maçlarında protokolün, bakanların hatta yayıncı kuruluşun genel müdürünün falan gösterildiği tek ülke türkiye olabilir. gerçekten kabile devleti ya. banane bakandan, federasyon başkanından, trt genel müdüründen. neden gösteriyorsunuz?
edit:imla
yemek siparişi uygulamalarının komisyon oranları
-
300 liralık siparişimin 150 lirasını yemek firmaları komisyon olarak kesiyorsa, ben senin restoranına kendim geldiğimde neden yine 300 liraya alıyorum aynı siparişi? bunu herkes sorumuş ama cevap yok.
aynı siparişimi sana kendim gelip 200 liraya yakın mal edeceğimi bilsem söz gelip kendim alacağım.
inek möölerken müziğin sesini kısmak
-
hindistan'da bir saygı olayı.
yaran diyaloglar
-
sabah kahve almaya çıktım, önümde de bir tane kız var ama ölüyor tikilikten, kokoşluktan, kezbanlıktan... siz artık hangisini daha çok seviyorsanız. kahvesini söyledi, sonra da geçti oturdu, taktı kulaklığını. adı söylendi, duymadı; birkaç kere daha bu devam edince oradaki bir beyefendi aldı kahveyi ve koydu kızın masasına, tamamen iyi maksatlı:
- yalnız benim sevgilim gelecek birazdan. (olabildiğince lafı sündürerek)
+ şu arkadaki kadını görüyor musun?
- evet?
+ hah işte o benim nişanlım, attan inip eşşeğe binmem ben.
sonra da havalı bir biçimde geçti yerine oturdu. hani lisede birisi laf sokunca "oooo nası koydu lafı", "o lafın altında kalacağına gel benimkinin altında kal" falan denir ya, öyle bir uğultu yükseldi tüm mekandan. kız da kahveyi mahveyi almadan çıktı gitti. hatıra fotoğrafları çekildi, elemana verildi mendil halay başı edildi, onların hesabı ortaklaşa ödendi, iki waffle ısmarlandı, bir başka gün toplanmak için telefonlar paylaşıldı. sabah mutsuz uyanmıştım, vallahi iyi geldi.
bu da benim anım hüsnü.
yılmaz özdil'in 2500 tl'lik kitabının maliyeti
-
yılmaz özdil tarafından yazılıp 1881 tane basılan ve 2500 liradan bugün tamamının satılıp tükentiği mustafa kemal kitabının maliyetidir.
yılmaz özdil 1881 isimli köşe yazısında kitapta kullanılan malzemelerin isimlerini verdi:
--- spoiler ---
cildinde ve kutusunda shantung-s cilt bezi kullanıldı, japonya'da sırf bu iş için üretildi.
isveç'ten munken pure kağıt getirildi.
almanya'dan gmund color glatt kağıt getirildi.
sırf bu iş için özel olarak renklendirilmiş deri kullanıldı.
tamamı elle ciltlendi.
hat sanatıyla 1'den 1881'e kadar numaralandırıldı.
kitap 20.5x28 ölçeklerinde.
1.8 kilogram ağırılığında.
özel muhafaza kutusu var.
yazının tamamı: https://www.sozcu.com.tr/…maz-ozdil/1881-2-3214285/
--- spoiler ---
hesaplayan adamlardan birisi olarak "bu saydığı malzemeler kaç paraymış lan?" diye bir bakayım dedim. belirteyim, bu fiyatlar perakende fiyatları. toptan aldığınızda daha da ucuza gelecektir.
1- shantung-s kumaş:
kitap 500 sayfa kalınlığında. kabaca bir top a4 kağıdı yüksekliğinde diyebiliriz. bu da ortalama 4 santim yapar. 3'er santim de alt ve üst kapağa doğru katlanarak yapıştırıldı diyelim, toplam uzunluk 10 santim yapar. kitabın yüksekliği 28 santim. yani ölçümüz 10x28 cm'lik bir kumaş. bundan bize 1881 tane lazım.
hemen kumaş kaç paraymış bakalım:
https://www.fabricwholesaledirect.com/…ntung-fabric
buradaki hesaba göre kumaşın boyutları 91x137 santim.(1 yard = 91,77 santimdir. 54 inç 137,16 santimdir)
10x28 santim 0.028 metrekaredir. 91x137 santim de 1.2467 metrekaredir. bir kumaştan da 44 tane cilt bezi çıkar. bize 1881 tane lazım olduğu için de 43 tane bez alırsak ciltleme işi tamam.
bezin tanesi 40 ve üzeri alımlarda 14,95 dolar.
toplam cilt bezi maliyeti: 642,85 dolar. bugünkü kurla: 3407,10 lira.
2- munken pure kağıt
yılmaz özdil kağıdı isveç'ten getirtmiş ama ben türkiye'de satışını yapan bir yer buldum. 120 gramlık 72x102 santimlik 250'lik paketinin fiyatı 235,93 lira
link: https://www.kordashop.com/…-pure-120-gr-072-102-cm-
kitabın boyutu 20,5x28 santim. yani 0,0574 metrekare.
kağıdın boyutu 72x102 santim. yani 0.918 metrekare.
bir kağıttan 15 sayfa(aslında 15.99 ama küsuratı hep aşağı yuvarlıyorum) çıkıyor. kitap toplamda 520 sayfa. yani 260 yaprak. bir pakette 250 kağıt olduğuna göre bir paketten 7500 yaprak basabiliriz.
bu da bize 978.120 sayfa lazım demek.
haliyle linkteki üründen 131 tane almamız gerekiyor.
bunun da toplam maliyeti: 30.906,83 lira
düzeltme: 520 sayfa 260 yaprak yapar dendi, rakamlar revize edildi.
3- gmund color glatt:
firmanın kendi sitesinden baktığımızda en kaliteli(300 gr) 70x100'lük kağıdın paketi 160 euro. bir paketten 100 sayfa çıkıyor.
bu malzemeyi kapakta kullandıkları için kitabın boyutlarını 1'er santim genişletip 21,5x29 santim olarak alıyorum. bu da 0.06235 metrekare yapar.
70x100 santim 0.7 metrekaredir.
1 kağıttan da kapak için 11 sayfa elde ederiz. bir toptan(100 adet) da 1100 sayfa elde ederiz. bize toplamda 1881x2 = 3762 sayfa lazım. kitabın köşesi için de bize lazım olacağından düz hesap 4 tane sipariş edip 4400 sayfa elimizde olsun.
4 paket için ödememiz gereken toplam tutar: 640 euro. yani bugünkü kurla 3859,20 lira.
bu haliyle bakarsak 1881 tane kitap için toplam maliyet: 38.173,13 lira.
adet maliyeti: 20,29 lira.*
özel tasarım yazı tipi vs de deniyor. hadi taş çatlasın bunun için de 3000 dolar ödesinler.
deri kullanmışlar. bunun için de hadi 5.000 dolar ödemiş olsunlar.
tüm bu özel tasarımlar için 8.000 dolar ödeseler(ki bu kadar bile tutacağını sanmıyorum), bugünkü kurla 42.320 lira yapar.
fazla fazla eklediğimiz bu tutarı da toplam maliyete eklediğimizde 1881 adet için 80,493,13 liralık maliyet ortaya çıkar.
adet maliyeti: 42,79 lira.
adamlar kitabı bildiğin normal matbaacılık giderleri hariç saydıkları malzemelere baktığımızda 25-50 lira arası bir fiyata mal edip 2500 liradan sattılar.*
o çok övünerek söylediği "atatürk'ün adına layık bir kalite" dediği maliyet bu işte arkadaşlar. 100 lira bile değil.
bir otelin kalitesiz olduğunu gösteren detaylar
-
girişte aldığınız koku
odalardaki sigara kokusu
banyodaki şampuan şişelerinin durumu
kahvaltıdaki peynirler
filtre kahve yazan bir sürahide neskafe sunulması
toplantı odasındaki projektörü kullanmayı bilen kimsenin olmaması
o toplantı salonunun toplantı başlangıç saatinden on dakika sonra hala hazır olamaması
resepsiyondaki görevlinin yemek servisinde servis elemanı ve belboy olarak da izmet vermesi
amsterdam
-
merkeze gelir gelmez kaldığımız otelin hemen dibinde karşılaştığımız manzara ile tebessüm ettirmiştir.
link
somebody that i used to know
-
gotye'nin de ayni adda bir eseri var. sabahtan beri dinledigim tek sarki. hala dinliyorum. sozleri;
now and then i think of when we were together
like when you said you felt so happy you could die
told myself that you were right for me
but felt so lonely in your company
but that was love and it's an ache i still remember
you can get addicted to a certain kind of sadness
like resignation to the end
always the end
so when we found that we could not make sense
well you said that we would still be friends
but i'll admit that i was glad that it was over
but you didn't have to cut me off
make out like it never happened
and that we were nothing
and i don't even need your love
but you treat me like a stranger
and that feels so rough
you didn't have to stoop so low
have your friends collect your records
and then change your number
i guess that i don't need that though
now you're just somebody that i used to know
now you're just somebody that i used to know
now you're just somebody that i used to know
now and then i think of all the times you screwed me over
but had me believing it was always something that i'd done
but i don't wanna live that way
reading into every word you say
you said that you could let it go
and i wouldn't catch you hung up on somebody that you used to know
but you didn't have to cut me off
make out like it never happened
and that we were nothing
and i don't even need your love
but you treat me like a stranger
and that feels so rough
you didn't have to stoop so low
have your friends collect your records
and then change your number
i guess that i don't need that though
now you're just somebody that i used to know
(somebody)
i used to know
(somebody)
somebody that i used to know
(somebody)
i used to know
(somebody)
now you're just somebody that i used to know
i used to know
that i used to know
i used to know
somebody
--
youtube'den dinliyebiliyorum sarkiyi ve sarkinin altina girilen su yorum insanin suratina bir tebessum getiriyor.
i spent 3 days listening to this song, smoking cigarettes and drinking cheap beer. at 5am this morning i stood up, put on my jacket, cycled to my ex girlfriends house and stood outside for an hour. when she seen me she came out. i walked over to her i said "i love you, i want you back and i am sorry" she said "i love you too". i am tired and off to bed now. thank you gotye i am? in your debt you opened my eyes. she is someone i will always know. zoe i do love you x
mete gazoz'un zehirli ok sorusuna verdiği cevap
-
bir arkadaşı mete gazoz'a soruyor.
işte o soru ve cevap
-zehirli bir ok'un olsa kime atmak isterdin?
-atmak isterdim birisine de. birisi diyelim. şeklinde verdiği cevaptır.
benim tahminim kardeşimiz o dönem kör kütük aşıktı ve o kıza atmak istiyordu oku ben öyle anladım. yoksa hepimizin aklına gelen kişi de olabilir mi acaba? kim olduğunu bilirsin sen.
17 nisan 2023 demirtaş'ın ince açıklaması
-
“ince'ye oy vermekle erdoğan'a oy vermek arasında fark yok.”
%100 haklı bir tespit. dağılabilirsiniz. konu kilit.
6 haziran 2022 kuzeni kaçırılan sözlük yazarı
-
üst edit: bulundu arkadaşlar şişhanede bulundu. herkese çok ama çok teşekkür ederiz. kendisini tanıyan birisi tarafından bulunuyor o sırada kaçıran kişi kaçıyor. ama çok şükür şuan ailesiyle birlikte. herkese çok ama çok teşekkür ederiz. tüm sözlük ailesine sonsuz minnettarız.
arkadaşlar sizlerden acil destek bekliyorum. ne kadar erken davranabilirsek kuzenimi bulma şansımız o kadar artar. bu sabah büyükçekmecedeki evlerinden çıkmış ve polis görüntüsünden görüldüğü üzere bir kişi ile kayıplara karışmıştır. o saatten beri telefonları kapalı olup kendisine ulaşılamamaktadır. kendisi mental engelli olup herkese ve herşeye çabucak inanabilen ve güvenen birisidir. şu an kimlerinde elinde olduğunu bilemiyoruz ama organ mafyası vb. herşey olabilir. annesi ve biz perişan durumdayız. lütfen bu iletiyi yukarda tutarak bizlere destek olmanızı rica ediyoruz. gelişmeleri paylaşacağım. aşağıda kuzenimin resmini paylaşıyorum.
edit:kaçıran kişinin görüntüsü net değilmiş. 30-40 yaşlarında erkek olduğunu söyledi polisten görüntü alabilirsem hemen paylaşacağım.
edit2:
polisten gelen görüntü:görsel
edit4:bir haber gelirse tabiki editleyeceğim destekler için teşekkür ediyoruz. bu arada kaçırılmış gibi durmuyor diye mesaj atan yazarlara kendisinin mental engelli olduğunu hatırlatmak istiyorum.
edit5:eminönünde görüldüğüne dair bir ihbar telefonu gelmiş. polis ihbarı değerlendiriyor.
örgü örmek
-
başlarda terapi gibi duran sonra kendi başına takıntı halini alan faaliyet. üstelik bulaşıcı da. aynı mahallede oturduğum iş arkadaşımı yüncüye sokarak ona da bulaştırdım, üstelik hiç örgü bilmiyorken. işten eve bir an önce gitsem de örgü örsem, otobüste örsem bana garip bakarlar mı diye düşünmeye başladıysanız, yaşasın, yeni takıntınız var demektir. o değil de yakında şirketteki (inşaat şirketi, çalışanların arasında sadece 3 hatunuz ve 3ümüz de örgüyü seviyoruz) işi gücü bırakıp örgü örmeye başlayabiliriz diye korkuyorum.
football manager 2015
-
en kilit oyuncum mayıs ayında grip olarak şampiyonlar ligi macini kaciriyor, cok gercekci bu oyun.
grip tedavisi de 2 hafta ha sanki bana ebola oldu amk evladi.