hesabın var mı? giriş yap

  • iş fikri bulmak, şirket kurmak, şirkete isim bulmak, ofise lokasyon belirlemek, ofis dekorasyonu, personel alımı, bir kaç kriz yönetimi, sonra şirketi batırmak ve daha nöbetin bitmesine 1 saat olduğunu farketmek.

    4 saat kule nöbeti mi olur arkadaş.

  • (bkz: hasan dağı)

    aslında düz mantık gibi görünse de bence çok akıllıca bir hareket. atalarımızın ne kadar ileri görüşlü olduklarını gösterir hatta. eyjafjallajökull, tungurahua gibi yanardağlar, cafcaflı isimlerinin baskısına dayanamayıp patır patır patlarken baksanıza hasan dağı ne kadar sakin, mülayim.. ismi hasan olan bir dağın patlama ihtimali var mıdır sorarım..

  • "kız aynı yolculukta 3 kez boş koltuğa oturup, 3 kez yaşlılara yer verdi. resmen sevap şov yapıyor şu an. tek yolculukta cenneti garantiledi."

  • kaç gündür aş eriyormuş gibi canım ıspanak istiyor. genellikle dondurulmuşunu alıp yapıyorum fakat günlerdir ona bile enerjim yok öylesine çalısıyorum . dün aksam saat 20:30da işten eve dönüyorum kollarım artık tutmuyor, yol üstünde ev yemekleri satan bir yere sorayım dedim ıspanak var mı. var abla dedi dolapta sabah yapmıs hiç satmamış . ilk sana açıyorum. neyse paketledi verdi , o kadar çok canım istiyor ki ısıtmasını bile istemedim. velhasıl fiyatını sordum sesi hafif kısılarak 30 tl abla dedi , artık söylerken utanıyoruz valla. arkadaşım sen niye utanıyorsun ki dedim başkaları adına utanacaksan yine utan da . asgari ücretle orda çalışan eleman olarak 1 tabak ıspanağın 30tl olmasından utanacak son kişi sensin . valla lanet olsun .
    edit: gelen mesajlar ve entryler üzerine editleme ihtiyacı duydum. herkes gercekten çok hamarat çok tutumlu çok zeki hepinize birer maşallah. fakat entryde açıkça o gün çok yorgun oldugumu ve yemek yapamayacak durumda olduğumu belirtmişim. zaten normalde yemegi kendim yaptığım için dışardaki fiyatların bu derece olması beni şok etti. ayrıca bence asıl bindirim bu ev yemeklerinde oluyor ya da olmuş .tabii ki en güzeli yemeginizi daha pahalıya gelecek bile olsa bildiğiniz malzemeler ile temiz temiz evde yapıp yemenizdir eğer söyleyeceginiz şey çok özel ve spesifik değilse. herkese yemek tarifleri için tesekkür ederim ama konu bu değildi.

  • yaz günü öksürmem nedeniyle bakıp aids çıkmış olduğum da vardır. çok garip iki gün geçirmiştim çünkü tam da zamanlama olarak şüpheli ilişkimden sonraki uygun döneme denk geliyordu.

    sonuç : soğuk algınlığı.

  • normal bir ülkede olsa hükümet düşürecek cinsten skandaldır. ama biz tabiki muz cumhuriyeti ile yönetilen şahsım devleti olduğumuz için hiçbir şey olmayı bırakın, birkaç bağımsız gazete dışında hiçbir yerde haber olmayacaktır. bağımsız olduğunu iddia eden youtuber gazetecileri de haber yapmayacaktır.

    gelelim skandala... iktidarın “cebimizden kuruş çıkmadan yapıyoruz” diye pazarladığı osmangazi köprüsü’nde geçmeyen araçlar için verilen garantinin yanı sıra "güncel fiyat ile sözleşmede belirlenen fiyat arasındaki fark" da devlet tarafından karşılanıyor.

    • osmangazi köprüsünün 1. sınıf araçlar için 2020 yılı tek yönlü güncellenmiş resmi ücreti kdv dahil 117,90, hariç ise 109,17 tl’dir.

    • sözleşmeye göre 2020 yılında olması gereken ücret ise 247,80 tl’dir. bu durumda katkı payı 138,64 tl’dir. garanti edilen 40.000 araç için her halûkarda 138 tl tutarındaki katkı payı milli bütçeden işletmeciye ödenmektedir.

    • ayrıca, geçmeyen her araç için de sözleşmeye göre güncellenen araç başı toplam ücret de (247,80 tl) işletmeciye ödenmektedir.

    bunun nedeni ise, verilen geçiş garantisinin döviz cinsinden abd tüm kentsel tüketici fiyatları endeksine göre güncellenmesi. şimdi sorum ak yavşaklara: dolar kuru ile ilgili yorum yaptığımızda bu ülkede tl ile iş yapılıyor, dolarla hesap yapıp algı yapıyorsunuz diyorlardı ya; ne oldu lan şimdi? bu ülkenin para birimi tl değil mi? bu ülkede yapılan bir altyapı projesine geçiş garantisi veriyorsunuz, bir de bunu dolar üzerinden bir endekse göre yapıyorsunuz. yani dolar artarken, bir yandan da endeks artıyor. yemin ediyorum türev piyasası şu olayı görse diz çöker tövbe ister!

    haberin devamı

  • 2022 yaz indirimleri kapsamında birtakım oyunlar önereceğim platform.

    oyun seçkimin ana teması, benim gibi yıllarca bol challenge, try hard ve aaa open world oyunlardan bezmiş, ayaklarını uzatıp mouse veya controller ile chill deneyim yaşamak isteyen 30+ yaş bireyler için. mümkün olduğunca bilindik oyunlardan kaçınmalı ve güzel indirim almış, belli bir kalitenin üstünde ve çok beğenerek oynayıp bitirdiğim oyunlar. sıralama alfabetiktir.

    agent a - 3,20 tl

    point & click türüyle arası olmayanlar için bile kendini oynatacak seviyede. zor değil, eğlenceli ve keyifli vakit geçirmeli. 3.5-4 saat içinde bitiyor.

    beholder - 2,70 tl

    distopik bir gelecekte, bir apartmanın görevlisi olarak sağı solu gözetlediğiniz, sağlam senaryolu ve güzel vakit geçirmelik.

    darq - 5,76 tl

    inside ve limbo'dan esintiler taşıyan, onlar kadar kaliteli olmasa da fena olmayan bir 2-3 saat geçireceğiniz atmosferik puzzle platformer.

    detective grimoire - 2,70 tl

    yine bir point&click. yine türle arası olmayanlar için ideal. ortalama bir ingilizceyle tatlış karakter ve senaryo eşliğinde polisiye bir deneyim. point&click türleri genelde zor ve kafa patlatmalı olur fakat bu listede zor oyun yok :)

    distraint - 1,10 tl

    atmosferik ve güzel bir deneyim. türkçe dil desteği de var. beğenirseniz oyunun 2. si de mevcut. baya beğenmiştim bunu.

    dlc quest - 3 tl

    oyun piyasasındaki dlc çılgınlığıyla daşşak geçen çok eğlenceli bir platformer. menü tuşlarından, müziğe, grafiklere kadar her şeyi upgrade edebildiğiniz gülmeli eğlenmeli bir oyun.

    far: lone sails - 12,50 tl

    yakın zamanda devam oyunu geldi. hem aracımızla yol alıyoruz, hem engelleri aşıyoruz, hem de oyunun atmosferiyle büyüleniyoruz. çok kaliteli oyundur.

    the gardens between - 17,92 tl

    zamanı ileri/geri sararak puzzle çözdüğümüz, yine chill ve kaliteli bir oyun. tavsiye ederim.

    gris - 6,75 tl

    bu muhtemelen çok önerilmiştir ama yazmadan geçemedim. oyun değil tam anlamıyla bir sanat eseri.

    lake - 21,44 tl

    chill oyunun sözlük karşılığı. çok büyük bir indirime girmemiş farkındayım ama öyle rahatlatıcı bir şey ki. cennet gibi bir şehirde posta arabasıyla insanların kargolarını, mektuplarını dağıttığımız, diyalog ve müzikleriyle de kafayı rahatlatan bir oyun. işten güçten bunalınca girip her şeyden uzaklaşmak için birebir.

    last day of june - 7,75 tl

    bu oyunu çok geç keşfettim. hem çok tatlış hem çok hüzünlü. hiç spoiler vermiyim ama çok kaliteli bir deneyim sunuyır bence.

    ravenous devils - 10,50 tl

    bu oyun daha yeni çıktı indirime de girmedi fakat fiyatı zaten çok makul diye yazdım. vahşi bir oyun gibi gözükmesine rağmen çok keyifli. kaynak ve zaman yönetimi oyunu ama muadilleri gibi zor değil.

    steamworld dig 2 - 8 tl

    çok güzel bir metroidvania. ilk oyunu oynamadan direkt buna dalabilirsiniz. oynanışı, atmosferi, renk paleti, müzikleri falan akıyor oyun.

    what remains of edith finch - 16,50 tl

    bu da çok tavsiye edilmiştir. bunu da yazmadan geçmek istemedim. muazzam bir deneyim.

    ---

    ya da bunların hepsini boşverin, 2 oyun alayım bütün seneyi geçireyim kafasındaysanız, yüzlerce kez tavsiye edilmiş hades ve dead cells oyunlarını gözüm kapalı tavsiye ederim. hala bunları oynamadıysanız veya bir sebepten ötürü önyargınız varsa her şeyi bir kenara koyun, pişman olmayacaksınız :)

  • kıymeti, para kazanmaya başladıktan bir-iki sene sonra anlaşılan şey.

    para kazanmaya ilk başladığında, acayip bi havaya giriyor insan. "param var benim!" hissi geliyor, saçma sapan harcıyor, bir sürü şeye heves ediyor. eğer kirasını filan da verebiliyorsa, yani kendine az buçuk bir şeyler kalıyorsa, oh, sanki hep 24 yaşında kalacak eşşek sıpası...

    sonra bakıyorsun, 27 yaşına gelmişsin, hala bi cacık olamamışsın ve olacak gibi de durmuyorsun.
    ve paran yok.
    tamam çok güzel yemiş içmişsin, iyi gezmişsin, tek başına eve de çıkmışsın, aferim. ama işten çıkarılırsan eğer, anında açsın.
    kendine ofis açmak istesen, bok açarsın.
    "öğrenci evinde gibi olmak istemiyorum artık" diye eşya yenilemek istesen, hemen vazgeçersin.
    evlenecek olsan, birkaç sene safi bulgurla beslenmen gerekir.

    seni ancak bim paklar güzelim.
    hadi canım in o taksiden, o elindeki akbil süs değil.

    *
    bu entry'den tam 8 gün sonra, 17/08/2011'de işten çıkarılmıştım.
    şom mu ağızlıymışım ne?

  • evladının ölümüne sebep olduğunuz bir kadınla ilgili kitlelerin karşısında olumsuz ifadeler kullanıp, sonra es verirseniz yuhalarlar, bu yuhalamaya da müdahale etmezseniz, yuhalatmış olursunuz.

    oldu yandaş arkadaş. git kumda oyna şimdi.