ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
10 ocak 2019 brothers cafe bar rezaleti
-
ankara bahçelievler'de bulunan brothers cafe bar isimli işletmenin sahibinin, google maps üzerinden yapılan olumsuz yorumları kaldıramayıp hakaretler yağdırması durumudur. bu da yetmezmiş gibi yorum yapan kişiyi instagram hikayesinde paylaşıp etiketleyip hedef göstermiş ve kendisini özel mesaj yoluyla tehdit etmiştir.
mekan hakkında yorumaltalt2
mekan sahibinin yoruma cevabıaltalt2
ınstagram üzerinden ifşasıaltalt2
google maps bağlantısı
google araması
facebook sayfası
instagram dm'den tehdit:
1altalt2
2altalt2
3altalt2
edit: yorumun sahibi ben değilim. kendisi ile iletişim halindeyiz, mesajlarınızı iletiyorum.
edit2: eksiup patlamış galiba, alternatifler eklendi.
edit3: bana özelden herkes akıllı olacak kabadayılığı yapan arkadaşı görüşlerini herkese açık olarak paylaşmaya davet ediyorum, ben seni ifşa etmeden sen kendin yaz istersen.
edit4: nedense mekanı savunanların hepsi bunu bana özelden mesaj atarak yapmayı seçiyor. madem haklı olduğunuzu düşünüyorsunuz, buyrun başlık altına alalım sizleri.
funda esenç
-
muhtemelen ekşi sözlükten haberin vardır. yoksa da yarın sabah uyandığında telefonunda onlarca çağrı bir sürü mesaj görecek "fundacım internet seninle yıkılıyor" diye arkadaşlarından haber alacaksın.
işte burayı açıp baktığında görmen için yazıyorum funda esenç. sen saf kötü bir insansın,ettiğin hakaretler sinir harbinden değil, muhtemelen kendinden aşağı gördüğün hatta kendin gibi 3 5 tiple bir araya geldiğinde "ıyy varoş şekerim bunlar" diye aşağıladığın insanı bilerek ve isteyerek tahrik etmek amacıyla hakaret ediyorsun. işte bu yüzden çok kötü bir insansın.
halkla ilişkiler firmasında müdürmüşsün ya,muhtemelen kısa bir süre sonra mahkeme kararıyla bu girileri sildireceksin. inandığım tüm değerler üzerine yemin ederim ki, sen sildirdikçe tek başıma bile olsa buraya senin ne kadar kötü bir insan olduğunu yazacağım. 200 lira para verdi diye karşısındaki insana "koca kıçını büyüteceğine aklını büyüt, sokak süprüntüsü ben çingeneler ile muhattap olmam" dediğini bıkmadan usanmadan tekrar tekrar tekrar yazacağım.
şu hayatta çok az insandan nefret ederim listeme paraşütle en tepeden indin.
düzeltme editi: kendisi başlıkta da sıkça belirtilen halkla ilişkiler şirketinden uzun bir süre önce ayrılmış. bilgiyi veren `@proverb haste makes waste` ye teşekkür ederim
kvas
-
içerken ekmak tadı almanızın nedeni ana maddesinin ekmek olmasıdır. ukrayna'da adım başı kvas satıcısı görmeniz mümkündür. kimisi de evinde yapar. doğu avrupa ülkelerinde toplumdaki yeri bizdeki ayran gibidir.
hayata dair iç burkan detaylar
-
19 yaşında daha. ankara üniversitesi hukuk fakültesinde okuyormuş. bir hastanenin koridorunda turlarken karşılaştık. gözlerinin içi gülüyordu, yüzünde de içten bir gülümseme. hastalardan birinin yakınıdır diye düşündüm önce. hastalığı yakıştıramayacağım kadar güzeldi çünkü. kemik iliği kanseri teşhisi konmuş önce. sonra akciğerlerinin bir kısmını almışlar, arkasından göğüslerinden birini. şimdi de beyninde çıkmış o illet. lüle lüle saçlarının peruk olduğunu o zaman anladım . halbuki ne çok yakıştığını düşünmüştüm, o dalgalı bal rengi saçların yeşil gözlerine. "olsun abla, bunu da aşarım inşallah" dedi. bu da geçecekmiş, hakim olacakmış zaten. "daha çok yolum var ölünmezde şimdi" diye ekledi. ölünmez evet.. mamak'ta köhne bir evde anası bekliyormuş onu. babadan kalma 300 lira maaşları da varmış hem. devlette yardım ediyor şükür okumama diye heyecanlı heyecanlı anlattı uzun uzun.
"üzülme sende abla, geçecek nasılsa; hem ölünmezde şimdi dedik ya" derken kahkahaları çınlattı koridoru. kendimden utandım, bende güldüm. yemyeşil gözlerine çok yakışmıştı bal rengi saçları. perukmuş, olsun..
edit: bırakıp gitmiş hayatı özlemcik. daha fazla dayanamamış bedeni yayılmış enfeksiyona. vizelerini de vermiş kuzum, ama kısmet işte.. daha ölünmez demiştik ama demekle olmuyor bazen demek.. allah yattığı yeri nur etsin..
havalimanı taksicilerinin aç geziyoruz beyanı
-
bir plakaya 2 milyon verip aç geziyorsanız sizin yatırım planınızda problem var o zaman.
house of sand and fog
-
her karakterin "hakli" ve "haksiz" oldugu ve bu yonuyle epik metinlere saygilarini sunan, yonetmenin hikaye anlatmadaki ustaligina sapka cikarilan, inanilmaz film. ben methini duymus idim ama bu kadarina pes. ben kingsley filmografisine bagli kalalim, sinemadan istedigimiz her sey orada galiba
michael rockefeller'i yamyamların yemesi
-
küresel yamyamlığın yerel yamyamlık karşısındaki bu yenilgisi gözlerimi yaşartmıştır. yaşasın küçük esnaf!
yıldırım demirören
-
80'li yılların başında beşiktaş'a çok büyük bir miktarda nakit hibe ederek beşiktaş'ı ayağa kaldıran ve bunu yaparken yönetim kurulunda dahi olmayan büyük beşiktaşlı erdoğan demirören'in frankenstein'a benzettiğim oğlu, iyi bir beşiktaşlı.
yıllar sonra gelen edit: iyi bir beşiktaşlı olduğu konusunda bizleri şüpheye düşürmüş insan.
daha bi yıllar sonra gelen edit: ben de bu adama "iyi bir beşiktaşlı" demişim ya, ağzıma sıçsınlar benim. 19 yaşında yazıp da 26 yaşımda pişman olduğum çok şey var ama bu bi başka mına koyim. acı çekiyorum resmen.
en son edit: olm adam fenerbahçeli çıktı lan?
en bi son edit: erdoğan demirören için söylediklerim de içime kaçmış bulunmakta. hayırlı olsun.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"bill gates'in eşi olmak da zordur be.
- hayatım eve ne zaman geliyorsun?
- 9 dakika kaldı, 10 dakika kaldı, 22 dakika kaldı, 3 dakika kaldı..."
ece temelkuran
-
o ağlayıp hiç susmayan bebe kürt çocuğu olaydı, empatinin dibinie vurup, demagojinin kaymağını yapıp, hepimizin yüreklerini dağlayabilecek performansa sahip, yazar.
erdoğan'dan üniversitelere ilk 500 tepkisi
-
reis muhalefeti de kimselere bırakma niyetinde değil.
iphone 7
-
çoğunuzun yaşı genç bilmez..
sergei bubka isimli sırıkla atlama olimpiyat rekortmeni vardı..
her olimpiyatta ya da dünya şampiyonasında rekoru 1cm geliştirirdi..
esasında 50 cm üstüne atlayacak gücü vardı.
hani atlarken onu bilirdiniz.
ama her rekor para ve daha çok ün demekti...
işte böyle bir şey...
yaran fıkralar
-
muhtar köye gelen milletvekiline “iki büyük problemimiz var.” der.
milletvekili: “lafı mı olur muhtar, söyle halledelim.”
“birinci sorun” der muhtar “köyde sağlık ocağı var ama doktor yok.”
“hemen sağlık bakanını arayıp hallediyorum.” der milletvekili. cep telefonuna çıkarıp birisiyle konuşur.
“tamam, doktor yarın sabah burada olacak. ikinci sorun neydi?”
muhtar: “köyümüzde hiçbir cep telefonu çekmiyor.”
debe editi: du bist eine komplette enttäuschung.