hesabın var mı? giriş yap

  • kahve.
    yeni çekilmiş, içerim diye alınmış 1 paket kahve.
    en kötüsü de ne biliyor musunuz? orada rafta öylece durması ve benim bunu bayatladıktan sonra görmem...
    babam alıp rafa koymuş öylece, belki içerim diye yeni de kahve fincanı takımı almış.
    hastahaneden eve geldim, mutfağı topladım gözüm rafa takıldı kahve orada duruyordu.
    çok şematik gelecek o sahne, ıssız adam misali adam tokayı görür ve dağılır..
    ama bir farkla, daha derinden ve daha acınası.
    daha çaresiz.
    o fincanlar bende ve her kahve içtiğimde aklımdasın.senin ömrün kadar hatrı olsun.
    gece gece kendime neden bunu yaptım bilmiyorum, insan unutamıyor.
    -hayatımın en hüzünlü hikayesi.

    edit: hayatımda yazdığım en beğenilen bir yazının en büyük acım olacağını bilemezdim. beğenen ve acımı paylasanlara sonsuz teşekkürler.nolur arada hatirlatmayın, yapamiyorum.
    ruhu rahat etsin inşallah.

  • hidayet ölünce cennetin kapısında kuyruğa girer. hemen önünde bekleyen adam peder dir. kapıda bir melek beklemektedir. melek peder e sorar:
    - hiç günahın var mı peder ?
    - aziz melek ben rahiptim. tüm hayatım boyunca hep tanrıma dua ettim. karıma ve çocuklarıma sadık kaldım. insanlara ve hayvanlara hep yardım ettim.
    - melek : çok iyi bunları biliyorduk zaten al sana cennetin gümüş anahtarı der ve sonra hidayet'e döner. senin hiç günahın var mı
    hidayet?
    - hidayet : ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik yapardım. tanrıya dua etmedim açıkçası, inancım da zayıftı ve bir günahım vardı. çok sert ve hızlı otobüs kullanırdım.
    - melek hidayet'e döner ve bunu da biliyoruz. çok iyi al sana cennetin altın anahtarı...
    - peder bu olaya sinirlenir. ben hayatımı tanrıya adadım siz de gidip bu adamı cennette benden üstün tutuyorsunuz haksızlık değil mi ?
    - melek gülerek.. "sen vaaz verirken herkes uyuyordu, ama hidayet otobüs kullanırken herkes dua ediyordu...

  • all-star kapısına gelmiş oyuncudur. içeriye girişi ise şu anda kesin değil.

    all-starda en az 6 frontcourt(forvet ve uzun) oyuncusu alınıyor. 4 tane backcourt(pg-sg) oyuncusu alınıyor ve kalan 2 hak da wild-card olarak adlandırılıyor. wild-card haklarında pozisyona bakılmadan seçim yapılıyor. bu da en fazla 8, en az 6 frontcourt oyuncusunu all-starda göreceğimiz anlamına geliyor.

    alperen'in; jokic'in, lebron'un, anthony davis'in ve kevin durant'in koçlar nezdinde önüne geçme ihtimali yok. bu da alperen'i en iyi senaryoda 5. frontcourt oyuncusu yapacak.

    kalan haklar için rakipleri de domantas sabonis, kawhi leonard ve chet holmgren. bu 3 oyuncunun oynadığı takımlar da houston'dan daha yukarı sıradalar ve batı'dan ben 6 gardın alınacağını düşünüyorum. luka, sga, booker, fox, curry ve anthony edwards bu isimler olacak. bu da frontcourta ayrılan kontenjanın 6'a düşeceği anlamına gelir.

    o yüzden alperen'in işi hiç kolay gözükmüyor. şu an için tahminim alperen'in 7.sırada kalarak all-star snubs yazılarında ilk sırada yer alması ve önündeki 6 kişiden birinin sakatlanma senaryosunda all-star maçına dahil edilmesi.

    alperen'in 3.senesinde all-star kapısına gelmiş olması bile çok büyük bir başarı. fiziksel olarak ve oyun bilgisi yönünden zirveye daha çıkmadı. batı'da all-star olabilmek doğu'ya göre daha çok çaba gerektiriyor, hepsi bu.

  • "günde 5 saat çalışıp 2.750 tl maaş alan imamın görevi; günde 10-12 saat çalışıp 1300tl alacak olan asgari ücretlilere şükretmesini ögretmek!"

    (bkz: yılmaz özdil)

  • "sabah uyandığımda alarmın çalmasına daha 2 saatin olduğunu gördüm, sevinçten uyuyamadım... uykusuzum..."

  • yedi sekiz yaşlarındayken o zamanlar bıçkın bir ergen olan halamın oğlunun dandirik teybinden tekrar tekrar ibrahim tatlıses'in seni yakacaklar şarkısını dinleyip hüzünlenirdim, gözlerime yaşlar dolardı. " seni yakacaklar benim yerime, seni tanrı bile affetmeyecek". kimi yakacaklar ulan, kimi affetmeyecekler? oyuncak tavşanını mı? daha adam gibi kıçımı yıkayamıyordum o yaşta afedersiniz, bu ne hüzün, bu ne melankoli?

  • 2004-2019 yılları arasında alaaddin yılmaz (akp) tarafından yönetilen bolu belediyesi'ne 10 sene önce itfaiye eri olarak giren serkan ılgaz'ın (başkanın uzaktan akrabasıymış) efsanevi kariyeridir. itfaiye eri olarak işe başlayan serkan ılgaz, şunların hepsini birden yürütüyormuş:

    • özel kalem müdür vekilliği
    • insan kaynakları birim sorumluluğu
    • belediye bünyesindeki 'tabiatın kalbi bolu' şirketinin yönetim kurulu üyeliği,
    • iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı,
    • belediye bilişim birim sorumluluğu
    • halk ekmek fırın müdür vekilliği

    2019 yerel seçimlerinin ardından tanju özcan (chp) belediye başkanı seçilince bütün görevlerinden alınıp tekrar itfaiye eri yapılmış.

    edit: bolu'da yaşan bir arkadaşımız haberde 10.000 lira olarak gösterilen maaşın sadece "tabiatın kalbi bolu" biriminden geldiğini, başka birimlerden de artı para aldığını söyledi. eşi ve annesi de belediyede memurmuş arkadaşın dediğine göre.