hesabın var mı? giriş yap

  • aile ve sosyal politikalar bakanlığı'nın yürüttüğü “türkiye'de aile yapısı araştırması”nda yapılan anketler sonucu ortaya çıkmış oranmış bu. evet ülkemizin yüzde 82 si alkol kullanmıyormuş.
    ben şahsen bu sonuçları okuduğumda anketi yapanların da alkol kullanan yüzde 18 içinde olduğunu düşündüm. yoksa bu sonuçlar ayık kafayla çıkarılacak sonuçlar değil gibi gözüküyor. maksadının ne olduğu açıkça belli kerameti kendinden menkul anketler.

  • bu bölümde (82) ismail abi hiç zorlanmadan iş buldu. üstelik de işinin hiç bir vasfı yok. diğer işçileri korkutmak için. o yüzden ismail abi ve genleri de yoktu. çünkü ismail abi'nin geçmişinde boş adam yok.

  • domuz eti yemeyecek kadar müslüman, psikolojim bozuldu artık yemiyorum ayağına tazminat kovalayacak kadar düzenbaz şahıs içerdiğini düşündüğüm haber.

  • yapilmasi gereken is haricinde herseyle ugrasma durumu. mesela odev/tez/proje hazirlama zamanlarinda sozlukte asiri vakit gecirilmesi.

  • gömüldüğü yerden çıkarmaya geldim.

    bugün galibiyet için gereken her şeyi yaptı. tüm değişiklikleri yerindeydi.

    adam altıpastan gol atamıyor. virajı yapamıyorsak bunun suçlusu slaven bilic değildir.

  • birleşmiş milletlerin aldığı bütün kararlar, uluslararası hukukun bir parçası değildir.

    beyanname (declaration), konvansiyon/anlaşma (convention) ve onay (ratification) terimleri arasındaki farkları bilmek, hem işleyişi, hem de birleşmiş milletlerin neden etkili bir kurum olamadığını anlamaya yardımcı olabilir:

    birleşmiş milletlerin yayınladığı beyannamelerin hukuki anlamda herhangi bir bağlayıcılığı yoktur. örneğin, insan hakları evrensel beyannamesi uluslararası hukukun bir parçası değildir. daha çok, norm oluşturucu bir işleve sahiptir.

    birleşmiş milletler konvansiyonları/anlaşmaları ise, tanımları gereği ülkelerin altına imza attıkları metinlerdir. ancak bu, bütün birleşmiş milletler üyelerinin komvansiyonlara imza atacakları anlamına gelmez. bir konvansiyon metni ortaya çıkar, isteyen devlet bunu imzalar, istemeyen imzalamaz. imzalayanlar, ilgili metnin bağlayıcılığını kabul etmiş olurlar. kimi zaman, bir ülke, herhangi bir konvansiyonu kendince nedenlerle "belli maddeleri istisna ederek" de imza edebilir. (türkiye'nin de imzaladığı bir birleşmiş milletler konvansiyonuna örnek: soykırım suçunu önleme ve cezalandırma konvansiyonu)

    bir ülkenin temsilcilerinin herhangi bir birleşmiş milletler konvansiyonunu imzalaması, ilgili konvansiyonun otomatikman o ülkenin hukukunun bir parçası olduğu anlamına gelmez. bunun için, ülkenin kendi içinde ek bir onay (ratification) aşaması da gerekebilir. örneğin, abd'nin temsilcilerinin imzaladıkları bir konvansiyon, ardından senato tarafından da onaylanmak durumundadır.

    ana tema:
    (bkz: siyaset bilimi/@derinsular)

  • "10 yaşında filandım, bir çocuk markasının erkek reyonundan şort veya tişört aldı annem, daha doğrusu ben seçtim, o da itiraz etmedi. dünyalar benim oldu! içinde kendimi en rahat hissettiğim giysilerimdi. saçlarımı, amerikan tıraşı kestirince de kendimi çok beğenmiştim. o halimle bir akrabamızın düğününde kızlar tuvaletine girecektim, orada çalışan biri, “oraya giremezsin! erkeklere girmen gerekiyor” demişti de ne kadar mutlu olmuştum..." demiş oyuncu. hele o son cümleyi okuyunca içim cız etti. 10 yaşında dahi o çocuk kalbi bundan dolayı pır pır ediyorsa, kararına kulp takanlara bok yemek düşer.

  • yapım aşamaları şurada gösteriliyor. çomaristan'da yaşasaydı daha girişim aşamasına bile gelmeden çevresindeki baltalı ilahlar tarafından preslenirdi hevesi.

    biz en çok oto sanayide pancar motor ya da son dönemde hazır elektrik motoru takılarak tasarım harikası araçları yapan mucitlerin periyodik aralıklarla ortaya çıkmasını seviyoruz.

    yazarken aklıma geldi editi; sahi seçimlerden hemen önce üç ay içinde seri üretime geçeceği duyurulan bi yerli üretim elektrikli otomobil vardı, ne oldu ona?