hesabın var mı? giriş yap

  • duygu sömrüsü sevmeyen yazarlardır. fragmanına bile dayanamadım. duygu sömrüsünden ibaret bir film olduğu çok belli. tek amaç ağlatmak. bunun üzerine kurulu bir filme benziyor. hayatta izlemem.

    edit: ne çok mesaj geldi. arkadaş yönetmen bu kadar savunmamıştır. filmin nasıl bir film olduğunu anlatmaya çalışanları anlarım da sırf filmi sevmedim diye küfredenleri anlamıyorum. sanki filmi beğenenlere küfretmişim gibi davranmışlar. arkadaş bir filmin fragmanının bende uyandırdığı izlenimi yazdım. tümüyle kişisel bir tercih. sen beğenebilirsin. içtenlikle saygı duyarım. siz de beğenmeyenlere saygı duyun.

  • o ağlayıp hiç susmayan bebe kürt çocuğu olaydı, empatinin dibinie vurup, demagojinin kaymağını yapıp, hepimizin yüreklerini dağlayabilecek performansa sahip, yazar.

  • şahsen en sinir olduğum görgüsüzlükleri yazacağım, bunu uygulayan insanlara istisnasız sert çıkar ve keyfini kaçırırım.

    -telefonla bir şey gösteren birinin elinden telefon alınmaz. onun elinden bakılır.

    -şahıslardan "bu" diye bahsedilmez.

    -detay vermenin istenmediği belli olan bir konuda ısrarla soru sorulup kişi darlanmaz. hatta çok yakın arkadaşınız değilse hayatıyla ilgili hiçbir konuda soru sorulmaz, o isterse anlatır zaten.

    -mesaja saatlerce ya da 1 gün sonra gibi geç cevap verildiğinde hiçbir şey olmamış gibi konudan bahsedilmez, önce geç yazılma sebebine dair kısa bir açıklama yapılır.

    -bir kişiye ne kadar samimi olursanız olun ortamda en az 1 kişi daha varsa "şurana şöyle olmuş" vs. denmez.

    -sizden özellikle tavsiye istenmediyse giyim tarzı konusunda tavsiye verilmez. "öyle giyinme, böyle giyin." denmez. bunun alt anlamı "bu halin iyi değil."dir. size ne başkasının giyim tarzından yapraklarım. ben kimsenin tarzı hakkında yarım saniye düşünmemişimdir, nasıl bu kadar hayatsız olabiliyorsunuz?

    -göz göze gelince öküz öküz dümdüz bakılmaz, hafif gülümsenir. normal hali asık suratlı biri olarak söylüyorum.

    ailem mi çocukken beni çok kastı bilmiyorum ama bazı insanlara cidden görgü hiç yüklenmemiş. 83 milyonu bir araya toplayıp hızlandırılmış adab-ı muaşeret kursu veresim var.

  • az evvel gib'den gelen bilgilendirme mesajı ile aralarında bulunduğumu öğrendiğim, bir avuç sorumsuz, düşüncesiz, tövbe tövbe adamın asabını bozan, kendini bilmez üç beş kişi olduğunu tahmin ettiğim güruh.

    "değerli mükellefimiz,
    aracınıza ait 2022 yılı mtv 2. taksitinizi ödememiş olan az sayıda mükellef arasında olduğunuz tespit edilmiştir..." diye gidiyor beni sarsıp kendime getiren ve borcumu ödememi sağlayan mesaj.

    ulan hepiniz ödediniz bana niye haber vermiyonuz, dimkir kalk lan sen de borcunu öde diye.

  • dunyadaki en zor islerden birini basarmis, tarihte isil isil parlayan insanlardan biridir kanimca otto. prusya gibi henuz basat guc olamamis bir devleti alip, yuzlerce irili ufakli alman devletcigini birlestirmistir. bu birlestirme bile basli basina muazzam bir basariyken, buna ek olarak bir de almanya'yi orta avrupa'da basat bir guc haline getirmistir.

    birlesme seceneklerinin oldugunun farkinda bile olmayan bir ulusu bu kadar cabuk birlestirmenin ne kadar buyuk bir basari oldugunu anlatmaya gerek yok sanirim. o donemde alman devletciklerinin sayisi bile yuzleri asarken, boyle bir ortamda bir kac para birimi olan devletlerin dahi olmasi islerin coktan ne kadar dallanip budaklandigini, "almanya"yi olustururken ne kadar cok caba sarfedilmesi gerektigini kanitlar suphesiz. bu genc ve kurulmasini tamamlamamis kucuk prusya'nin alman devletleri uzerinde genislemesini gerceklestirirken catir catir bunyesine kattigi alanlarda derinlesmesini de hemen basarmis, kisa surede avusturya-macaristan imparatorlugu ile almanya hakimiyeti hususunda mucadele edebilecek konuma gelmistir. hatta 1866 sadowa savasi'nda bu eski imparatorlugu oyle bir yenilgiye ugratmistir ki, ne viyana'yi ne de meclisi savunan avusturya-macaristan kuvveti kalmamistir. iste bu noktada bismarck'in ileri goruslulugu ve zekasi devreye girer; avusturya-macaristan'i inanilmaz agir sartlarda bir baris antlasmasina bile razi edecek avantaja sahipken, bu devletin ulusal gururunun kirilmasi ve imparatorlugun rencide edilmesinin bolgede kalici bir barisi imkansiz kilacagini bildiginden avusturya-macaristan'la sadece dogu ve guney almanya uzerindeki imparatorluk etkisini ve egemenligini silecek bir antlasma yapar. boylece avusturya'nin yuzyillardir suren kendine bagli bir alman birligi hayali de son bulur.

    daha sonra prusya ufak ama modern ordusunun sagladigi guven ile durdurulamaz bir sekilde batiya ve guneye dogru ilerler. alman devletleri'nden sonra 1871'de fransa'yi da yenerek alsace-lorraine bolgesini ilhak eder. bu cevredeki son devletlerin de prusya egemenligine girmesiyle alman birligi nihayet tamamlanmis olur. prusya krali alman imparatoru, bismarck da ilk alman sansolyesi olur.

    bundan sonra bismarck'in politikasini belirleyecek olan sey almanya'nin orta avrupa'daki sikismis konumudur. fransa ve rusya ile ayni anda savasmaktan olumune korktugu icin bir dizi cilgin ittifak olusturur (bu ittifak zincirleri birinci dunya savasi'ndan sonra ingiltere tarafindan bu savasin cikmasinin temel sebebi olarak algilanacak ve ingiltere dis politikasini buna gore olusturacaktir). en az bismarck kadar etkin, ama hazira kondugu icin, kan ve demir doneminin tecrubesine sahip bismarck kadar temkinli ve dikkatli olmayan, almanya ezelden beridir buyuk bir gucmuscesine herhangi bir devlete karsi (donemde altin cagini yasayan ingiltere dahil) agresif bir tutum takinmakta bir beis gormeyen imparator ii. wilhelm, bu konuda bismarck'i cok elestirmis, hatta "ezik misin olm savasiriz iki cephede n'olcak" demistir.

    boylece bismarck ile imparatorun arasi acilmis, bismarck da "madem cok biliyorsun al sen yonet" diyerek 1890 yilinda bu islerden elini etegini cekmistir. bismarck gibi usta bir diplomat ve siyasetciden artik yoksun, ii. wilhelm'in ihtiraslari ve hirslari dogrultusunda ilerlemeye baslamis olan ve dunya savasi'yla sonuclanan artislik surecinin nihayete erdigi noktada bismarck'siz almanya daha geriye dusmustur.

    bismarck'i digerlerinden ayiran ozelligi avrupa'daki guc dengesini yiyip bitirmis olmasindan kaynaklanmaktadir. seytan isi ittifaklar (bkz: bismarck ittifaklari) yaparak hep dogru zamanda dogru devletle savasmis, savastigi zaman da diger ulkelere ufak odunler vererek tarafsiz kalmalarini saglamis, boylece verdigi odunlerle kiyaslandiginda devasa avantajlar elde etmistir. almanya'yi yoktan var ederek avrupa'nin merkezine "iste bu da benim ulkem" diye yerlestirmis, guc dengesini paramparca etmis, dunyayi yerinden oynatmistir.