ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sehven
-
lisede bir arkadaşımın ismiydi *. anlamının "yanlışlıkla" olduğunu öğrendiğimde bir anne babanın nasıl bu kadar açıksözlü olabileceğine aklım ermemişti.
roma döneminde bugünkü türkiye'nin yer adları
çolpan ilhan
-
tiyatrosunu izleme fırsatı bulduğum, ellerini tutup "ne kadar güzel olduğunu anlatabildiğim" heyecandan bacaklarımı titreten çok, çok özel insan.
çolpan hanım dediğimde "çolpan abla, çolpan abla" demişti gülerek.
allah nur içinde yatırsın, en büyük aşkına kavuştu tekrar.
gezi olaylarından dolayı oyumu akp'ye vereceğim
öğrenci evinde yaşanabilecek en dumur olaylar
-
gecenin bir vakti başka bir evden ders notları * almak için giden ev arkadaşını beklerken kapının çalması, arkadaş döndü sanılarak kapının açılması, kan ter içinde iki travesti ile burun buruna gelinmesi, haydutun biri kovalıyor, bi beş dakka durabilir miyiz demeleri, şaşkınlıkla içeri davet edilmeleri, ev arkadaşının yarım saat sonra döndüğünde evde biri patates soyan, diğeri tavada kızartan iki travesti ve salonda uyuklayan arkadaşı ile karşılaşması.
sürekli tırnaklarını törpüleyen tombik zenci kadın
-
amerikan bürokrasisinin kanayan yarası. müdürden falan kesinlikle korkmaz. müdür korkusu da olmadığı için son derece rahat tavırları vardır. sevimli ve bir o kadar da tehlikelidir. çalıştığı kurumun en açık sözlü personeli odur. bir ditroyit motorlu taşıtlar dairesi olsun, bir mesaçüset vergi dairesi olsun çalıştığı yerin neşesidir. kuyrukta bekleyen biri gelip "bakın bayan benim gerçekten çok acelem var" dediğinde, oturduğu yerden böyle gözlerini belerte belerte bakıp "tatlım inan bana burada hepimizin acelesi var" der. amerikan polisleri bu sevimli tombik hanımdan bilgi almak için "letişya belki bir ara yemeğe çıkmalıyız" falan diye kur yapar. ama hiç sözlerini tutmazlar... her şeye rağmen hakkaniyetli bir kadındır. yıllar yılı "tombik zenci kadınlar az çalışıyor" mesajını vermeye çalışan holivut muvilerini ne kadar kınasak az...
editsel duygular: lan şimdi aklıma geldi... bugüne kadar bir kredi yurtlar kurumu'nda, bir belediye bursu kuyruk sırasında, bir askerlik şubesinde allahın bir kulu bana "tatlım inan bana" diye başlayan bir cümle kurmadı. hadi işimiz görülmesin önemli değil, ama birazcık sevgi ya... birazcık duygu...
kız öğrencilerin odasını basan otel sahibi
-
edit4: yönetim beni nedense lanetleyip çaylak yapmış. lol.
edit3: sosyal medyada yankı bulması sayesinde olay ulusal basında yer almış, otel sahibi hakkında "inceleme" başlatılmış.
link
edit2: hazır gündem olmuşken,
(bkz: kezzaplı saldırganın aftan yararlanması)
(bkz: covid19 hastası için immün plazma ihtiyacı)
edit: korona nedeniyle yeniden yerleştirme olayı yokmuş, yurt yetersizliği nedeniyle öğrencilerin kalmak zorunda olduğu bir apart otel olduğu söyleniyor.
https://twitter.com/…tatus/1247179081965330433?s=19
az önce twitterda denk geldiğim maganda. iddiaya göre öğrenci yurdu yetersizliği nedeniyle apartta kalan kız öğrencilerin odası muhtemelen otel yetkilisi tarafından basılıyor, nisan mayıs aylarının parası istenip eşyalara el koyuluyor, bağırıp çağırıp tehditler savurup üzerine yürüyor.
https://twitter.com/…tatus/1247260868930424834?s=19
odana böyle ahıra girer gibi dalabilen birinin otelinde kalmak ne kadar boktan bir durum bir öğrenci için. gündüz vakti bunu yapandan gece her pislik beklenir.
iki türkün çocuklarına yabancı isim koyması
-
misal osman, ömer,hamza,ayşe vs... isminin koyulması. iki türk çocuklarına arap ismi koyuyor...
brezilya'da bulunan dev anakonda
-
gezegenin en vahşi canlı türüyle karşılaşmış bahtsız yılan. bir de onun yaşadığı şoku düşünün amk.