hesabın var mı? giriş yap

  • ulan aynı şey istanbul'da benim başıma geldi.

    hava yağmurlu. trafikten kaçmak için ara sokaklara girdim. millet de bu biliyordur peşime takıldı, abi resmen millet arkamda kuyruk oldu. sokaklar git gide daralıyor, arkamdakilerin sorumluluğu var üzerimde ve ben kesinlikle nereye gittiğimi falan bilmiyorum. balat'ın arka tarafları.

    en sonunda yol bitti. evet, yol bitti, çıkmaz sokak. ben ne yaptım?

    arabayı park ettim. oradaki apartman benim evimmiş gibi giriş yaptım, arabalara da "la burası benim evim yanlış yaptınız siz dayı" şeklinde el işareti yaptım. isterseniz yukarı gelin çay içelim mk?

    hepsi geri geri gittiler. ben de apartmanın içinde saklandım bir 10 dakika. sonra da gerçek evime gittim.

    bu da böyle bir anımdır.

  • tomris tamer (henüz tomris uyar değilken yani) ülkü tamer'le evliyken aşık oluyor cemal süreya'ya. ikisi de evli aslında. sonra ikisi de ayrılıyor eşlerinden ve birlikte oluyorlar. yaklaşık üç yıl sürüyor bu aşk. o dönemin edebiyat çevrelerine göre de, aşk ki ne aşk hani.
    tomris uyar çok sağlam bir kadın. sizin aklınıza kadın gibi kadın dendiğinde kim gelir bilmem ama benim aklıma gelen üç isimden biridir kendisi. özgür, zeki, cesur, sosyal, komik, dilinin kemiği olmayan, okuyan, yazan, eleştiren bir kadın. hakkında en sevmediğim tanım ikinci yeni'nin gelinidir. (zaten türkçe'deki en çirkin kelimelerden biri de "gelin" bence. ne saçma sapan bir kelime)
    aşık olunacak kadınmış ki, ülkemizin sayılı edebiyatçı ve yazarları (ülkü tamer, cemal süreya, turgut uyar, edip cansever) kendisine aşık olmuş. ve muhakkak hepinizin hayatına dokunmuş en az bir tane şiirin/şarkının öznesi olmuş.

    cemal bey pek seviyor tomris hanımı. her akşam koşa koşa eve geliyor. tomris uyar o günleri şöyle anlatıyor;
    "evine bağlı, evinde olmayı seven bir adam -akşamları eve biraz geç gel yahu, bir erkek hiç dolaşmaz mı- dedim. ertesi gün altıyı çeyrek geçe geldi, sonraki gün altı buçuk. normalde altıda gelirdi. bir gün toz aldım, bezi silkelemek için pencereden eğildim ki kapının önünde oturmuş saatin dolmasını bekliyor" (şu tatlışlığa bakar mısınız?)
    tabi bu hikayeden tomris hanımın biraz otoriter olduğu anlamını da çıkarabiliriz. haliyle biraz fırtınalı bir ilişki yaşanıyor. bir ayrılıklarından sonra cemal süreya şu satırları yazıyor "daha nen olayım isterdin, onursuzunum senin!" (bana biri bunu yazsa, allahhhh allahhh nidalarıyla zafer turuna çıkardım.)

    ama gelin görün ki bu ilişkiyi bitiren de cemal süreya oluyor. bu konuyla ilgili tomris uyar şöyle diyor:
    "beni bıraktı ama rahat edemedi. ona göre bana sahip olunamazdı. senden ayrıldığım anda, senin hakkında, hikayen hakkında sevdiğimi belirtecek hiçbir şey söylemeyeceğim, benim ağzımdan kimse duymayacak, dedi ve doğrusu hiç yazmadı."

    şimdi gelelim asıl konuya. cemal süreya'nın söylediği gibi, tomris uyar için bir daha hiç yazmaması aşk acısını atlattığından mı, yoksa ölene kadar atlatamadığından mı?*

  • 10.000 tl kredi kart borcunun asgari tutarı olan 4.000 tl'sini ödeseniz ve kalan 6.000 tl ile hisse senedi yoğun yatırım fonu alsanız, ayda minumum %4 getiri elde edebilirsiniz.

    yani 6.000 tl x % 4 = 240 tl gelir elde edebilirsiniz.
    kredi kartı borcunu 6.000 tl eksik ödemeniz sebebiyle ödeyeceğiniz faiz : 6.000 tl x 1,5% = 90 tl.

    faiz gideri düştükten sonra aylık net kazancınız (240 - 90 tl), 150 tl eder.
    bu aylık kazancınızın bileşik etkisini hesaba katmasam bile yıllık en az 150 x 12 ay = 1.800 tl kazanç elde edebilirsiniz.

    dikkat bu bir yatırım tavsiyesi değildir ancak resmi politika faizinin %9 olduğu yerde, aylık %1,5'un üzerinde gelir getirecek bir dolu yatırım aracı var. doğru yatırım aracını seçmeniz durumunda yukarıdaki kazançları elde edebilirsiniz.
    fakat, kredi kartınızın asgari ödeme tutarını ödediğiniz durumunda, kredi notunuzun düştüğünü de akıldan çıkarmayın.
    edit : kusura bakmayın hesabı yanlış yapmışım. düzeltiyorum.

  • sözlükte yayınlanan bu listeden sonra anladım ki en çok a harfinde yazar olmakla birlikte, j harfi müstesna yerini koruyor. (eheh)
    yazarların %76,4'ü rumuzlarını ikiden fazla heceden oluşturmuş. sonu sessiz harfle biten rumuzlar %56,43 ile daha fazla. (nasıl sallıyorum nasıl sallıyorum)

    rumuzlara göre cinsiyet tahmini yapıldığında ise yazarların %39,2'sinin bağyan olma ihtimali var. her üç rumuzdan biri hanım olduğuna göre, bu hanım kızlarımızın %12,4'ü tatlı göğüslü, boylu poslu olabilir. yine buradan hareketle bu tatlı göğüslü ve herhangi birisiyle ilişkisi bulunmayan ve elbette 18 yaş üstü hanım kız sayısının sözlük geneline göre %2,1'lik bir kısmına tekabül ettiği görülüyor. bu dilimin tahmini 150 bağyandan oluştuğunu hesap edersek, bunların on tanesine yazsam, beş tanesi cevap verse, üçü msn'den webcam açsa...eşim ağzıma sıçar.

  • havaalani denilen asfaltin gozde fazla buyutuldugunun ispati olan soru. havaalani ya inanilmayacak birsey degil ki... ankara metrosu tamamlanacak denmisti bak biz 10 yildir inaniyoruz...

  • cep telefonumu bulamayip, bulamadigim cep telefonumla arkadasi arayip 'beni caldirsana telefonu sesinden bulayim' demem

  • 26 kasım 2020 ukome toplantısı/#116085747'nda "ibb taksi kiralama modeli'nin reddedilmesi" kararı alınması sonrası acil olarak başlatılması gerekendir.

    taksi plakası sahipleri ve plaka simsarı galericilerin 16 milyon istanbullu'dan daha büyük olmadıklarını kanıtlamak için herkesi boykota katılmaya davet ediyorum.

    enflasyon hesabıyla ortaya konduğu üzere 197.000 tl olması gereken taksi plakası fiyatları taksi sayısının limitli tutulması nedeni ile rant kapısına dönüşmüş ve 2.2 milyon tl'ye ulaşmıştır.

    yine ukome toplantısında sunulan rapora göre taksi başına yolcu sayısı new york, paris, singapur gibi ülkelerin çok üstündedir. taksilerin çağrılara yanıt verebilme yüzdesi ise %35'lerdedir. bugün olumsuz kararın alınması 16 milyon vatandaşın zararına, 8-10 tane galericinin faydasınadır.

    para sizin paranız, nasıl harcayacağınıza karar verecek tek mercii de sizsiniz. paranızı bu rant düzeninden yolunu bulan taksi plakası sahiplerine ve galericilere yedirmeyeceğinizi umuyorum.

    nadiren de olsa kullanmak durumunda kalıyordum, şu saatten sonra hiçbir güç beni taksi kullanmaya ikna edemez...

    ekrem imamoğlu'nun sözlük hesabından girilen entry'ler:
    (bkz: ibb taksi kiralama modeli'nin reddedilmesi/#116091552)
    (bkz: 26 kasım 2020 ukome toplantısı/#116091620)

    edit: plaka sahibini etkilemez taksici esnafını etkiler demiş bazıları. etkilesin. onlar etkilendiğinde taksiciler odasına da hükümete de baskı yapabilirler. ayrıca para kazanmayan bir taksinin yevmiye ücreti de plaka fiyatı da düşecektir.

    edit 2: twitter için #taksiboykotu hashtag'i kullanılabilir.

    edit 3: (bkz: dayım plaka sahibi başlığı kaldır sıkıntı çıkmasın)

  • yumurta patlatma makinesi de denebilir. lan geçtim kıvamı mıvamı sağ salim teslim et yumurtayı yeter.
    3 tane koydum demin. 3 ün 1 ini aldım.
    illalah artık! tertemiz suda kaynatırım.
    ek:
    oha! 11 tane mesaj gelmiş şu mevzu için. şaka mısınız lan ? 13 senelik yazarım. hiç bir mevzu için bu kadar mesaj aldığımı hatırlamıyorum. 28-30 ocak'ta erkek yazarları mesaja boğuyoruzdan kastedilen bu olmamalıydı.
    deliyorum arkadaş deliyorum. deldiğim yerden gene patlıyor. dolaba da koymuyorum ben zaten yumurtalarımı. dolabın üstünde oda sıcaklığında duruyor.
    ek2:
    tamam patlamıyor amk. makine ile aramda kişisel bir husumet vardı. iftira attım. pişmanım.

  • minübüste tam inilecek yere yaklaşırken ve şoföre "müsait bi yerdeee" ya da "inecek vaaar" diye seslenmeye hazırlanırken saate bakmak ve hemen ardından kafayı kaldırıp şoföre doğru "saat beeeş" diye bağırmak.