hesabın var mı? giriş yap

  • izlerken garipsediğim olay. tamamen gerçeklik dışı.

    ocak üstündeki lekelerden şikayetçi mesela hanım ablamız. birden mister masıl diye bir herif peydah oluyor poff diye. eüzü besmele çekip balkondan atlaması gereken hanım abla "aaa ne güzel de çıkardı lekeleri bundan sonra hep mister masıl kullanacağım" diyor.

    ulan eve adamı mı attın diye öldürürler kadını be.

  • doğalgaz faturası az gelsin diyorsan hp al evde kalorifer petekleri benim hp loptopum kadar sıcak olmuyor. ben yandım siz yanmayım hp falan da almayım.

  • sadece bakarak zeka seviyemi 20 puan yükseltmiş fotoğraftır. yalnız resmi kapatınca tekrar düşüyor.

    muhteşem fotoğraf.

  • haber

    fırıldak bir akp'linin demeci. bu utanç ömür boyu senin peşini bırakmayacak işte. beter olursun inşallah.

    --- spoiler ---

    oğluma “recep tayyip” adını koymuştum. o zaman ak partiliydim. şimdi pişmanım. oğlumun adını değiştirmek istiyorum ama memurlar, “biz bu ismi değiştirsek tayinimizi çıkarırlar, o nedenle değiştiremeyiz” diyorlar. oğlumun adını bile bu dönemde değiştiremiyorum.
    --- spoiler ---

  • açık kasa kamyonetin taşıdığı tarım işçilerini taşıyan kamyonete tırın çarpması sonucu gerçekleşmiş kaza.. 15 kişi, 15 can, dile kolay.. tarım işçisi, servise gerek yok, ticari mal gibi kasada veya römorkta gider.. görürsünüz kimsede bir tepki uyandırmaz bu kaza.. bu tür kural ihlalleri en ağır şekilde cezalandırılmalı ki, kimse cesaret edemesin bir daha.. ne diyim, olduğum yerde kalakaldım..

  • eski bir röportajında "...benim bir sözüm var. düşünüyorum öyleyse varım" demiş insandır kendisi. röportaj eski ama 1650'lerden daha eski olduğunu zannetmiyorum.

  • bu cümleyi o zamanlar lise öğrencisi olan abime kurmuş olan babadır.
    adam öss'de %1'e girip tıp fakültesini bitirmiş, bir kaç sınavı kazanıp harvard'da uzmanlığının bir kısmını yapmış ama amerika'yı beğenmeyip burda mutlu değilim diyip geri dönmüş bir adamdır. 31 yaşında da çalıştığı hastaneye başhekim olmuştur.
    oysa bu sözü bana söyleseydi kanımın son damlasına kadar haklı çıkaracaktım kendisini. dağ gibi adamın sözleri havaya gitti.

  • babanı görmek ister misin? dediler.
    istemem mi? babamdı o benim. sarılacaktım bile. boylu boyunca yatıyordu yatakta.
    günlerdir başında beklediğimiz gibi. ama yüzünde acı çeken bir ifade yoktu sadece.huzurlu bir.. bir.. bir..
    evet huzurlu bir gülümseme vardı sanki. sarıldım. dudaklarımı yavaşca yanağına dokundurdum.

    soğuk bir mermeri öpmek gibiydi.

    "baban öldü"den daha acı, daha soğuk, daha şok edici bir şeydi bu.

    o zaman ölüm'ü anladım ben.

    yıllar sonra, "anneni görmek ister misin?" dediklerinde yüksek sesle "hayır" deyişimdeki garipliği aşırı üzüntülü oluşuma bağladılar.
    oysa ben soğuk mermere değil, anneme dokunmak isterdim.
    anlatamazdım. anlatsam da faydası yoktu zaten.

  • ozan’ın haklı olduğu tartışma. sırf magazinci olduğu için bir pakistanlının gizlice çekip servis etmesinden farkını göremediğim şey. ikisinde de rıza yok, ikisi de teşhircilik.