hesabın var mı? giriş yap

  • bahçeli de bu da deliriyor millet niye ayaklanmıyor diye ahahah. oradan da bi 5 yıl ekmek çıkarma hayalleri denize düştü. bu gezi'nin ekmeğini yediler bitti çünkü. ama kimsenin şeyinde değiller. ağzında dişi olmayan taban varoşların hakkını savunacak kadar kimse aptal değil artık. açlık hepsini terbiye edecek.

    benim aklıma kendi adamlarını sokaklara chpli bayraklarla çıkarıp, sonra bunları bir güzel dövüp gazlayıp, haberlerde de suni gezi 2 haberleri yapacak kadar delirecekleri geliyor. yokluk bunlara her şey yaptırır, gülmeyin :)

  • nedense türbanlı sümeyyelerin ve sevgililerinin en çok takıldıkları istanbul semtleri.

    haftasonları bol miktarda görebilirsiniz bu arkadaşlardan, hülasa gidip bağcılar'da, ümraniye'de takılmazlar da bu cehape zihniyetinin sınırlarında özgürce hareket ederler.

  • kenya’da iki kabile mızrak savaşı yapsa ucu dönüp dolaşıp bize giriyor nasıl iş anlamadım amk.

  • size bir şey söyliyim mi? muhtemelen erkek tarafı bu şartları kabul etmiştir. o kadın bunları yazacak cesareti erkek tarafından almıştır.

  • oğlum beni iyi dinleyin lan . şeker çuvalından annemin bana şort yapıp giydirdiği zamanlar ( çok sağlam oluyordu ve tekstil bu kadar gelişmemişti ) . her yaramazlık yaptığım zaman annem bana baban eve gelsin sana gösterteceğim derdi . bir çocuk için babası eve geldiği zaman yüzünde tebessüm belirmesi gerekirken ben nasıl bir dayak yiyeceğimin hesabını yapardım ve babamın eve gelme saati biraz daha yaklaştıkça korkularım daha çok artardı . her nekadar babamın beni dövdüğünü hatırlamasam da çok zor gelirdi lan o süreç .

    geçenlerde annemle konuşuyorum dedim ki neden anne sen beni dövmedinde babamın mesai bitimine kadar beni korkuyla yaşattın . hiç olmazsa döverdin dayağımı yer otururdum .

    çok yaramazdın oğlum napayım dedi .

    babam bir kere anneme demedi ki ben kapıda beni özleyen çocuğumla karşılaşmak istiyorum korku dolu gözlerle bekleyen değil diye .

    bunu bir yere not edin ve çocuğunuza karşı böyle bir söylem kullanmayın rica ediyorum .

  • bu sitede ciddi ciddi algı operasyonu yapan tipler var...

    misal 300 liralık ürününüze anlaşmış gibi sırasıyla 130, 140 tl gibi yarı fiyatı civarında komik teklifler sunuyorlar...

    birden fazla bu rakamlarda teklif aldığınızda, " acaba ben mi fiyatı 300 diyerek fazla istedim " , " malın satılacak değeri esasında bu muydu ? " gibi bir iç ses devreye giriyor...

    kanmayınız... duruşunuzu bozmadan yapabileceğiniz ufak bir güzellik yaparak ürünü satınız...

    olası bir zor durum ve suistimal halleri yaşamamak adına ilan açmadan önce iyi bir fiyat araştırması yapınız...

  • 8 yıl aradan sonra geri dönen evimizin seri katili.

    çocukluk yıllarımda arkadaşlarım pokemon izlerken ben supernatural ve dexter izlerdim. bu yapımlar hiç şüphesiz psikolojik gelişimime büyük oranda etki etti. küçük yaşta bu tür hikayelere ve karakterlere daha sıkı bağlanıyorsunuz.

    malum finali hiçbirimiz hak etmedik. ne seyirciler, ne oyuncular ne de karakterler. showtime'ın surprise motherfucker tweetini gördüğümden beri bekleyişimi micheal abimizin nadide grubu olan princess goes to the butterfly museum dinleyerek sürdürüyorum. heyecanla bekliyoruz efendim.

    o tebessüm... o kaş kaldırış... o hınzır ifade... çok özlemişiz.

    "a lonely whisper in your ear
    saying the things you don't want to hear
    with a breath, you hear him say
    on this night, you will die this way
    you will die this way"

    die this way

  • dün çin'in borç riskini şu girdide yazmıştım;(bkz: #82474525) bugün de çin'in bu borcu nasıl biriktirdiğini yazayım.

    1980'lerde çin ekonomisinde ihracatın önemi arttı, 2000'lere kadar ihracat odaklı bir ekonomi olan çin ekonomisi 2000'li yıllarda ise çok büyük bir ihracat ülkesine dönüştü.

    yıllara göre çin'in ihracatı;

    1995- 200 milyar dolar
    2000- 360 milyar dolar
    2005- 926 milyar dolar
    2010- 1.075 milyar dolar
    2015- 2.037 milyar dolar

    çin'in cari fazlası ise yıllara göre şöyle gerçekleşmiş;

    1995- 15 milyar dolar
    2000- 21 milyar dolar
    2005- 133 milyar dolar
    2010- 238 milyar dolar
    2015- 305 milyar dolar

    2007 yılında çin'in cari fazlasının milli hasılasına oranı %10'nun bile üstüne çıktı; bu rakamların bir diğer önemli yanı ise çin'in ticaret fazlasının çok büyük kısmı abd ile olan ticareti sayesindedir; örneğin üstte rakamını verdiğim 2015 yılında çin'in sadece abd'e cari fazlası 400 milyar dolara yakın, yani o yıl çin abd dışındaki dünyaya cari açık vermiştir, son yıllarda çin'in cari fazlasının %80-%120'si hep abd'e karşı olmuş.

    peki çin bu cari fazlayı nasıl elde etti? aşama aşama işlem ve etkileri şöyle;

    (çin'in ticaret fazlasını abd üzerinden anlatmak daha kolay o yüzden abd üzerinden örnekledim zaten çin cari fazlasının neredeyse tamamını abd üzerinden sağlıyor/sağladı.)

    aşama-1: çin, abd'e 10 ürün sattı(dolar aldı), 8 ürün aldı.(yuan sattı) bu sayede çin para kazandı(refah) abd ise ucuz maliyet ile ürüne ulaştı(refah, düşük enflasyon) yani iki tarafında fayda gördüğü bir ilişki ile ticaret başladı. piyasadaki en temel kural ''çok olan ürün değer kaybeder, az olan ürün değer kazanır'' bu ilişkide piyasada devamlı yuan azalıp dolar artmalıydı ve tabii ki yuan değer kazanmalıydı. yuan değer kazandıkça da çin, abd'e ucuz ürün satamayacaktı.

    aşama-2: çin merkez bankası(pboc) devreye girdi ve piyasada eksik olan yuan'ı enjekte etti, sonra eli alışmaya başladı ve piyasanın ihtiyaç duyduğundan da çok piyasaya yuan enjekte etmeye başladı.(yuan/dolar 1980'den beri çin'in cari fazlasına rağmen 4-5 kat değer kaybetti !) pboc, piyasaya yuan enjekte etmek için de piyasadan dolar topladı.

    -pboc'un elinde döviz birikti.
    -çin, halkı hak ettiği zenginliğe ulaşamadı ama abd halkı ucuz ürüne ulaşmaya devam etti.(refah)
    - çin, piyasasında yuan likiditesi arttı ve doğal olarak kredi imkanları kolaylaştı, ekonomik büyüme kuvvetlendi, borçluluk arttı.
    -abd'nin cari açığı(borç ) büyümeye başladı.

    pboc'un elinde döviz birikiyordu, abd'nin ise borcu artıyordu; doğal olarak pboc'un elindeki dövizler abd tahvillerine aktı/akıyor yani abd'i borçlandıran durum aynı zamanda abd'nin borçlarını da finanse etti/ediyor.(finanse etti tam doğru ifade değilse en büyük finansör tabiri doğru olur.)

    aşama-3: çin, abd'de (ve dünyada) bütün rakiplerini piyasa dışına itti, bu arada devamlı olarak yuan'ı devalüe etmek için piyasaya para basması sebebiyle yuan değerlenmedi ama çin'de dolaşımdaki para ise devamlı olarak aşırı derecede arttı,bu para da devamlı olarak krediye dönüştü. bugün 12 trilyonluk çin ekonomisinde toplam borç 30 trilyonu aştı. şu an çin ekonomisi son derece gevşek piyasada bile bu borcu çeviremiyor ve bulabildikleri tek çözüm borcu daha artıracak önlemler.

    çin kendi borca sürüklenir iken ticaret ortaklarını ki özellikle abd'i de devamlı olarak cari açık vermek zorunda bıraktı ki abd'nin de cari açığı ve borçluluğu dönülmez noktalara gelmek üzere o yüzden abd, çin ile sorunlu ticaret ilişkisini sonlandırmak istiyor.üst paragrafta bahsettiğim gibi çin abd'e inanılmaz şekilde bağımlı. link yani çin bu sorunlu ilişkide fedakarlık yapamaz.

    abd'de mevcut sorunlu ilişkiyi devam ettiremez ama abd'nin de çin ile sorunlu ilişkisini düzeltebilme ihtimali şimdilik yok. link

    yani özetle iki ülke de bir diğerinin uyuşturucusu gibi ne onunla yapabiliyor ne de onsuz ve sorunlu ilişki uzadıkça ilişkinin zararı da iki taraf için artıyor.

    (abd için gerekli olan her şey dünya için de geçerli)