hesabın var mı? giriş yap

  • doğusunda midtown , kuzeyinde upper west side , güneyinde chelsea mahalleleri bulunan ve batısında da hudson nehri ardında union city bulunduran manhattan'ın bir mahallesi. tarihiyle ilgili pek bir bilgim olmasa da şehrin restoranlarıyla en güzel mahallelerinden biri.

    binalar manhattan ortalamasına göre daha kısa , biraz daha oksijen almaya musait bir yer gibi düşünülebilir en azından gökyüzü ile daha çok muhattap.

    36. sokak , 9 ve 10. cadde arasında çok güzel bir crossfit box'ı bulunuyor. sahibi ve baş antrenörü olan anthony en iyi crossfit eğitmenlerinden biri ve çok samimi bir ortam oluşması için de elinden geleni yapıyor , aile gibiler.(crossfit hells kitchen)

    turkish cuisine adlı bir türk restoranı var , 2 adet de kepab-esnaf lokantası var.

    la silhouette ve esca diye de "güzel" iki restoran var.

    benim için yürümesi en keyifli mahalleydi gidip 9. caddede bir tur atmanızı tavsiye edebilirm.

  • arkadaşlar olayın yaşadığı mahallenin 2 sokak altında oturuyorum. cinayeti yapan kişiyi tanıyorum burdaki parkta hep takılırdı. sık sık hap, madde kullanırdı. annesi de yatalaktı ayrıca. aynı binada oturan komşuların yüzlerine bakınca o gece o binada yatmanın vereceği psikolojiyi hissettim. ayrıca çocuk hastaneden bir gün önce çıkmıştı.

  • cem uzan'ın motorola'yı dolandırmasından bu yana yabancılara atılmış en büyük kazığı attık galiba çinliler'e sayesinde.

  • her yerde karşımıza çıkan kızlardır bunlar. özellikle barlarda "seni sepetledim kime ne hayat benim sana ne *" gibi sözler içeren aşk marketin en rezil şarkılarında ellerini, avuçlarını açarak ileri geri sallarlar. omuz dirsek arası sabit koldan ele kadar olan kısım ileri geri sallanacak şekildedir. avuçlar dediğim gibi açıktır. arada "ben" geçen kısımlarda kişi kendini göstermeli, "defol git hayatımdan... aşksız hayat pek güzel" gibi kısımlarda ise elin dışı karşıya bakacak şekilde "illallah" haraketi yapılmalıdır göğüs hizasında. bir agresyon içerir. "haaaeartıığğk sevmeğyeceeeğğiiim" de kollar yukarı doğru iyice açılır arkadaşa gözler bereltilerek bakılır.. klip gibidir... ben gıcık olurum yapana tekme atarım tersim pistir.

    bir de şöyle bir alt grubu var bunların...
    (bkz: okul servisinin arkasinda sarki soyleyen kiz grubu)

  • sadece oruç tutulurken aç ve susuz kalınacağını düşünen zihniyet beyanı. sen sokaktaki açları düşünerek(!) bir ay oruç tutuyorsun ama kalan 11 ay, o açların yüzüne bakarak su içip yemek yemesini biliyorsun. onu napıcaz?

  • kpss'ye biraz çalışsa kapağı devlette iyi bir memuriyete atsa bir tık fazlasını kazanırdı. bu devirde 5bin ile geçinmek zor allah yardımcısı olsun.

  • sonuna kadar haklı buluyorum istifa eden adamı.
    arkadaşlar uzman doktor dünyanın bir çok yerinde hemşirenin 4-5 katı maaş alır. bakın hemşire daha çok çalışıyor demekle o iş olmaz.bir firmada genel müdür işçiden az çalışır. ama şirket müdüre işçinin 10 katını verir.siz şimdi üst düzey yazılımcı inşaat işçisi ile aynı şartlarda mi çalışıyor sanıyorsunuz.isci her zaman daha çok çalışır daha pis iş yapar daha az kazanır. bir firmada bir yerde kim en az çalışıyorsa o en fazla kazanandir. neyse doktor işin tüm sorumluluğu alıyor uzman doktor olmakta o kadar kolay değil. bugün atama bekleyen binlerce hemşire var 100 bin hemşireyi kovsan 15 güne yeri dolar. 5 tane cerrah ilde istifa etse yeri dolmaz. o yüzden sağlık çalışanı diye birşey olmaz. doktor amirdir gerekirse 30 da alır 50 de alır anahtar adamdir. diğer kamu çalışanları ilede bir tutulamaz. dediğim gibi uzmanlık gerektiren bir iş yapıyor bir uzman doktor 10 senede yetişiyor. tüm kamu çalışanları eşit değildir. yarın devlet 100 bin polis 100 bin öğretmen 100 bin hemşireyi görevden alsa 15 güne yerine gelecek adam hazır. diyorum 5 cerrah istifa etse yerine kim gelecek özelde bir ameliyat artik 20 bin tl. 5 bin tl için bu adamlar istida ettiğinde halk olarak biz daha çok zarar görürüz.

  • türk tipi işletmecilik anlayışının sonucu ortaya çıkan durum.
    çalışma saatleri uzadıkça verimlilik düşer. milletçe bunu anlamıyoruz hiç bir zaman da anlamayacağız. iş veren ''ben bu parayı bu personele veriyorsam bir şekilde bu parayı çıkartmalıyım'' zihniyetiyle saat olarak personelini fazla çalıştırmaya çalışıyor. işte vizyonsuzluk nedir en net örneği bu. bu hiç bir zaman düzelmeyecek bir sorun. herkes yaptığı işten, iş yerinden ve iş vereninden nefret ediyor. kimse uzun mesai saatlerinden dolayı kendini geliştiremiyor, dinlenemiyor, yaptığı işe saygı duymuyor ve daha bir sürü sıkıntı.

    edit: evet ben de biliyorum tek sorunun sadece uzun mesai saatleri olmadigini ama ücret, idealizm artık her ne ile motive olduğunuzun tükenmişlik sendromu içine düştüğünüzde bir anlamı kalmayacak. bu çözülmesi gereken ilk ve en temel sorun. kimse harici bir hayat yaşamasına izin vermeyen, eşiyle evlatlarının arasına giren bir işi mecburiyetten yapsa bile sevemez sahiplenemez doğal olarak başarılı ve verimli olamaz.

    edit: format geregi tanim eklendi.

  • zamanla sevmek gerçekçiliktir, ilk görüşte aşk hayalcilik
    zamanla sevmek daha mantıklıdır, ilk görüşte aşk daha çocuksu
    zamanla sevmek karşı tarafa güven verir, ilk görüşte aşk aşık olana heyecan verir
    zamanla sevmek uzun ömürlüdür, ilk görüşte aşk elbette kısa ömürlüdür
    zamanla sevmek kadınların işidir, ilk görüşte aşk içindeki çocuğu öldürmeyen erkeklerin
    zamanla sevmek evliliktir, ilk görüşte aşk kaçamaktır, meydan okumadır, risktir,
    zamanla sevmek dengedir, ilk görüşte aşk dengenin şirazesinin kaymasıdır
    zamanla sevmek geleceği görmektir, ilk görüşte aşk geleceği yaşamaktır
    zamanla sevmenin bir karizması vardır, ilk görüşte aşk zaten karizmadır
    zamanla sevmek razı olmaktır, ilk görüşte aşk fedakarlık

    zamanla sevmek aşkın bir parçasıdır, ilk görüşte aşk aşkın ta kendisi

    edit:imla