hesabın var mı? giriş yap

  • tepkilere alışmış artık şaşırmayan insanlardır. çünkü bizim ülkemiz böyledir. bir şeyi doğru yapıyorsan hakarete mahkumsun. kitap okursun otobüste kitap okuyan artist tip derler. konuşmana, oturuşuna, davranışına dikkat edersin (ki bu sadece karşıdakine değil kendine de saygıdandır.) kasıntı derler. kibar olursan aptalsındır mesela. kurallara uyarsan korkak. olması gereken budur çünkü. bu kadar insan haklı da bir biz mi haksızız?

  • hiç inandırıcı olmayan kaza.
    ulan kapı açılıp düştüyse 2 km sonra farkına varmazsın, hemen anlarsın, yani geri zekalı olsan anlarsın.
    araç renault kangoo model sanki. çocugun ordan düşmedi için kapının komple açılması lazım. ses çıkar, rüzgar gelir "aaaa kapı açıkmış" dersin, 2 km gitmezsin.

  • bu olay, köprüleri bayram hediyesi olarak ücretsiz yapmaya benzemez ağalar. adam sana sattığı ürünün en temel özelliklerinden birini uzaktan tek tuşla değiştirebiliyor; otomobil gibi bir üründe ikincil bir iradenin bana ortak olması fikri açıkçası hiç hoşuma gitmezdi. hatta "abd'de yaşasaydım kesin tesla kullanırdım" olan fikrim şu anda "tesla sahibi olsam yarın gider satardım amk arabasını" şeklinde evrildi.

    bazı makul kullanım alanları olabilir bu özelliğin. mesela polis tarafından takip edilen bir tesla, uzaktan tek tuşla deaktif hale getirilebilir ya da aşırı hız yapan bir sürücünün hız limiti uzaktan kontrolle düşürülüp güvenli seviyeye çekilebilir vs. bunlar toplum için faydalı müdahaleler olabilir. lakin toplumsal fayda sağlıyoruz ayağına benim aracımın "erişilebilir" hale getirilmesi çok tehlikeli. ileride bu tip araçlar çok daha yaygınlaştığında milyonlarca araç kullanıcısını ticari amaçla sömürebilecek ya da çok ciddi bir terör hedefi haline getirebilecek bir uygulama bu.

    elimizin altında sözümona tüm dünyaya açıldığımız bir internet bağlantısı var. wikipedia bile bir gece ansızın erişimimize engellendi amk. devlet sırf kendine tehlike oluşturmasın diye zaman zaman, hatta paranoyakça sosyal medya sitelerinin trafiğini kısıtlamıyor mu? deli olmuyor muyuz? bu tür durumlarda bağımsızlığımız ve kişisel haklarımız çiğnenmiyor mu? kişisel otomobilin uzaktan kontrol edilebiliyor olması da tam olarak bu potansiyeli taşıyor işte. şu son habere konu olan yazılım müdahalesi müşterilerine ekstra seyahat şansı veren ve kimileri için belki de hayat kurtaran bir "kıyak" gibi görünse de beni ziyadesiyle geren bir hamle.

    en son, boston dynamics'in insan gibi yürüyen ve tekmelenince dengesini korumayı başaran robotlarını gördüğümde böyle tuhaf hissetmiştim.

  • şinasi yurtsever'in rolünün hakkını verdiği enfes bir dizi.

    --- spoiler ---

    filmin başlarında bi ara sadi'yi mi gördüm bana mı öyle geldi emin değilim.

    hilmi: ben hiç dişçiye gitmedim. neden? çok sağlıklı dişlerim var. çünki zenginim, bakımlıyım, uzun yaşamam lazım. kanımı bile değiştiriyorum ben. hayat fakirlere güzel valla. hep bi macera, koşturmaca, adrenalin

    muhasebeci: benim dişim ağrıyo da

    hilmi: bak nasıl da havasını atıyo, biliyosun tabi içimin gittiğini. ah ulan fakirler.

    --- spoiler ---

  • ön edit: solak pilot isimli çaylak arkadaşın uyarısı ile gördüm, meb konu ile ilgili bir basın açıklaması yayınlamış.

    bir kesinti olduğu söylenmekle birlikte öğrenciler ve eğitim etkilenmeyecek diye belirtmişler. burs ve özel okul desteklerinin kesilmeyeceği belirtilmiş ancak fatih projesinde yapıldığı yazılan kesinti ile ilgili bir şey söylememişler. umarım açıklamada söylendiği gibi öğrenciler olumsuz etkilenmez ve ülkemizde eğitim iyiye gider.

    entry:
    milli eğitim bakanlığı bütçesinin tasarruf tedbirleri amacıyla 2 milyar tl azaltılması olayıdır.

    haberde şu cümle geçmekte: ‘yılın ilk 6 ayının ardından meb 'in elinde maaşlar hariç kalan 10 milyar 633 milyon 716 bin 878 tl'den 2 milyar tl'si 'tasarruf tedbirleri' kapsamında kesildi.’

    ne güzel, döviz kuru artışının en yüksek olduğu dönemde diyanet ek bütçe istesin, milli eğitim bakanlığı’nın bütçesi kısıtlansın. ülkenin kurtuluşu camilerde yapılan bilime bağlı çünkü. sakın eğitim önemliymiş gibi davranmayın, mazallah bilinçli nesil falan yetiştirirsiniz yanlışlıkla.

    kaynak sputnik

    ekleme: portvale isimli çaylak arkadaşımız aynı ekonomik durumu daha önce yaşamış olan finlandiya’nın aldığı aksiyonu anlatan bir yazı gönderdi.

    yazıda şöyle bir cümle yer alıyor: ‘krizi finlandiya tarihinin en genç başbakanı esko aho bir fırsata çeviriyor. benim gibi bir köy çocuğu olan aho ile istanbul’da buluştuğumda iki aşamalı bir reform formülü olduğunu anlatmıştı. tüm bakanlıkların bütçesini keserek devleti küçült. elde edilen tasarrufu eğitim ve arge’ye yatır.’

    hürriyet'teki yazı için link

    edit: imla