ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
iş görüşmesinde maaşın en son konuşulması
-
hayatım boyunca gördüğüm en büyük ahmaklığı anlatacağım.
x bir firma beni aradı. onlara baştan x maaş alıyorum dengi ve üstünü veremeyecekseniz hiç oraya getirtmeyin dedim.
ikitelli'ye kadar gittim. görüşme bitti işime döndüm. ertesi gün aradılar memnun kaldık vs sonunda maaşı teklif ettiler ufak çaplı şok yaşadım.
en son sinirlendim ben size şu kadar maaş altında teklif ederseniz oraya çağırmayın demedim mi diye sordum. belki fikriniz değişir diye düşünmeden utanmadan cevap verdi.
ağzıma geleni söyledim ve kapattım. gerçekten ik çalışanlarının büyük kısmından nefret ediyorum. bu kadar önemli bölüme böyle çapsız insanlar nasıl yerleşiyor aklım almıyor.
not : böyle bir olay ile debeye girmek istemezdim.
büdüt : ik personelleri umarım buraları okuyorlardır. çoğu insan ilgili bölümde çalışan arkadaşlardan inanılmaz şikayetçi
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
bir annenin sabaha karşı kumardan gelen kocasından evdeki ekmeği saklaması... saklamasa sabah okula gidecek iki çocuk aç kalacak. aynı annenin oğlu üniversitede okurken küçük oğlu ile pazar sonrası meyve sebze artıklarını toplaması. bunların yıllar sonra hal vakit düzeldikten sonra bir akşam yemeği sofrasında anlatılması ve hep beraber ağlanması.
doğu demirkol'un cem yılmaz'a laf sokması
-
allah diyen aslan espirisi ne doğu'ya ne cem yılmaz'a aittir. bu espiri türk ateistlerinin 30 senelik espirisidir.
kobe bryant
-
kariyerinin sonlarına doğru 6. şampiyonluk yüzüğüne ulaşmak için var gücüyle çalışan kobe bryant yaşadığı sakatlık sonrası öfkesini, hüznünü ve hayalkırıklığını facebook'taki hesabından paylaştı. bryant'ın facebook'a yazdığı mesajı şöyle:
“bu saçmalık! yaptığım onca çalışma ve fedakarlık, daha önce milyonlarca kez yaptığım tek bir hareketle pencereden uçtu gitti. yaşadığım hayalkırıklığı katlanılamaz. kızgınlığım şiddetli bir öfke oldu. bu şey neden oldu, neden benim başıma geldi ki? hiçbir mantıklı açıklaması yok. şimdi 35 yaşımda bu sakatlıktan geri dönüp eskisi kadar veya eskisinden daha iyi bir oyuncu mu olmam gerekiyor? bunu nasıl becereceğim? hiçbir fikrim yok. bunun üstesinden gelecek sürekli bir isteğe sahip miyim? belki artık bir sallanan sandalyeye oturup kariyerimle ilgili anıları hatırlamalıyım.
belki de benim kitabım böyle bitecek. belki zaman beni mağlup etti.... belki de mağlup edemedi.
şu anda sabahın 3:30'u. ayağım ölü bir ağırlık gibi hissediyor, kafam aldığım ağrı kesicilerden dolayı dönüyor ve gözümde uyku yok. içimi döktüğüm için beni affedin ama eğer bunu yapamayacaksam sosyal medyanın ne anlamı var ki? içimi dökmek iyi hissettirdi. bu sakatlığın başıma gelen en kötü şey olduğunu belirtmek...çünkü tüm bu iç dökmeden sonra gerçek bir bakış açısı ortaya çıkıyor. dünyada kopuk bir aşil tendonundan daha büyük sorunlar, mücadeleler var. kendine acımaktan vazgeç, bir umut ışığı bul ve her zamanki aynı inançla aynı güdüyle ve inançla çalışmaya başla.
bir gün yeni bir kariyer yolculuğu başlayacak. ama bugün o gün değil.
“beni bir ayıyla kavga ederken görürsen, ayı için dua et”. bu lafı her zaman çok sevmişimdir. bu “mamba mentalitesi”dir. biz pes etmeyiz, sinmeyiz, kaçıp koşmayız. dayanırız ve fethederiz.
uzun bir mesaj oldu biiyorum, ama facebook'ta içimi döküyorum. belki şimdi gerçekten biraz uyuyabilirim ve yeni bir mücadelenin ilk adımı olacak olan yarınki ameliyat için heyecanlanabilirim. sanırım sezonun geri kalan kısmında artık “coach vino” olacağım. takım arkadaşlarıma inancım tam. başladığımız işi başarıyla tamamlayacaklar. hepinize dualarınız ve desteğiniz için teşekkürler. her zamanki gibi kucak dolusu sevgiler.
mamba gider...''
totemsporda bu şekilde çevrilmiştir. gerçekten insan okurken duygulanıyor. adamın içindeki hırsı, kazanmak duygusunu, ruhunu iliklerinizide hissediyorsunuz. eğer az çok sporla uğraşıp kazanmak için birçok maça çıktıysanız onu belki biraz daha anlarsınız ki bu adamın hırsı öyle halı sahada ya da basketbol sahasında arkadaşlarınızla maç yaparken ki hırs değil. adamın amacı nba tarihinin en iyisi, en yenilmezi, en dominantı olmaktı.
belki de kimseye söylemiyordu ama bu yıl şampiyonluğa inanan takımdaki tek insandı, hedefi kobe kim herkese göstermek ve kimsenin favoriler arasında göstermediği lakers'ı önce playoff'a sonra da şampiyonluğa taşıyacaktı. bundan 5-10 yıl sonra tıpkı jordan'ın nba geri dönüşünde efsaneleştirildiği, hasta hasta 40-50 sayılık maçlar oynadığı gibi , kobe'nin hayat hikayesi anlatılırken playoff yapamaz denen takımı 8. sıradan son anda playoff'a taşıdı ve önce batı 1.si eledi ve 8. sıradan şampiyonluğa giden takım oldu diyeceklerdi. gerçekten üzücü.
30 ocak 2018 ttb doktorlarının gözaltına alınması
-
bu gidişle dışarda sadece sarıklılar kalacak.
burakcan övüç'ün trafikte terör saçması
-
insanların canına kastetmekten yargılanıp mahkum olup hapiste çürüm çürüm çürümesini dilediğim bir insan demeye bin şahit kişinin gerçekleştirdiği korkunç olay.
ben evimde ailemle oturup çay içiyorum, bunun gibi magandalar yüzünden yanımdaki çocuğum, eşim ya da ben can veriyoruz. inanılır gibi değil.
öğrencisini soyup sınıfta dolaştıran öğretmen
-
allah belasını versin. bu öğretmenin de onu öğretmen yapanın da, onu hala orada tutanın da.
küçük kızın yaşadığı travmayı düşünebiliyor musunuz? sonra bu çocuklardan gelecekte özgüvenli, mutlu ve huzurlu olmalarını bekliyoruz.
dersini fazla ciddiye alan resim hocası
-
dersini ciddiye alan matematik, fizik hocasından daha aşağı değildir.
be pezevenk. matematiği, fiziği ciddiye alan hocanın izinden gidip cern de araştırmacı mı oldun da burada salak salak konuşuyorsun. çizmek bir çeşit algılama şeklidir. etrafına öküz gibi bakmanı engeller. detaylara dikkat etmeni sağlar en basitinden. senin gibi düşünen hanzolar tarafından bu ülkede resim dersi bir saate indirildi. herkes muhasabeci olsun, mühendis olsun. tasarım denen şey gökten yağıyor zaten. eğitim ile hiç alakası yok. hırbo. duvarlarıda griye boyayalım. ha olur da birgün firma sahibi olursun, logonu da sen yaparsın reklam filminide iphoneunla çekersin. öküz.
müşterisini en çok mağdur eden firma
polar (film)
-
izlediğim en iyi aksiyon filmlerinden. senaryosu vesaire çok sağlam değil evet fakat mads mikkelsen gerçekten psikopat, katil, ruhen hasta tipleri oynamak için evrimleşmiş. bir insana bir rol bu kadar mı yakışır?
benim için; film evreninde 6/10 puan, aksiyon filmleri evreninde 9/10 puanı hak ediyor.
ayakta durmaya elverişsiz kısa otobüs teyzeleri
-
(bkz: tutunamayanlar)
ingilizce öğretmenlerini çileden çıkaran soru
-
zaten many pictures drawmadıysa neden very successfuldu mına koim dediğim soru.
romanya'da 23 tl olanın türkiye'de 5610 tl olması
-
(bkz: internet'te kotaya hayır topluluğu)'nun gün yüzüne çıkardığı verilere göre romanya'da 23 tl olan 100 mbps kotasız ve simetrik internet bağlantısının (download ve upload hızları eşit bağlantı) ülkemizde 5610 tl olması durumudur. ilgili veriler ve ispatları şurada yer almaktadır:
https://www.facebook.com/…806538655/?type=3&theater
işin bize garip gelecek bir diğer tarafı ise romanya’daki internet kullanıcılarının, 100 mbps’lik bu paket en eski ve en düşük hıza sahip olan paket olduğu için bunu beğenmiyor oluşları:
https://www.facebook.com/…/posts/1104984629623672:0
ayrıca aynı verilere göre;
kazakistan'da 74 tl olan 120 mbps kotasız ve simetrik internet bağlantısının (download ve upload hızları eşit bağlantı) ülkemizde 6300 tl olması durumu,
https://www.facebook.com/…683512800/?type=3&theater
moldova'da 23 tl olan 100 mbps kotasız ve simetrik internet bağlantısının ülkemizde 5610 tl olması durumu,
https://www.facebook.com/…043459431/?type=3&theater
rusya’da 83 tl olan 300 mbps kotasız ve simetrik internet bağlantısının ülkemizde 11.585 tl olması durumu:
https://www.facebook.com/…978929971/?type=3&theater