hesabın var mı? giriş yap

  • 65 yaş üzeri kullanıcılar için getirmesi bedava ve “getirevlat” kodlu %10 indirim

    sağlık personeli için de aynı şekilde getirmesi bedava ve “minnettar” kodlu %10 indirim

    yapan uygulama. böyle ufak jestlerle mutlu oluyor insan.

  • sınavın ilk dakikaları:

    şimdi diyelim ki bundan 50 aldım... yani bi kaç şey de geveledim yüz üzerinden 50 alırım herhalde... neyse şimdi bu midterm'ün ağırlığı yüzde 30 olsa, ödevleri birilerinden bulsam evirip çevirip patchwork çalışması yapıp versem, onlardan da yüzde 20 gelse... geçer miyim? geçerim ya...

    10-15 dakika arası:

    şimdi diyelim ki ben bundan 20 aldım... yani adımı yazdım, sabahın köründe kalktım geldim sınava, bunlara bile puan verilmesi lazım. hem boş kağıt vermiyorum ki canım, yazdım bi şeyler, aa... bu midterm'üm ağırlığı yüzde 30 değil de 25 olsa, ödebvlere özensem, misler gibi teslim etsem... geçer miyim? geçerim canım, artık daha neler!

    20-30 dakika arası:

    şimdi diyelim ki ben bundan 10 filan aldım... ödevleri de verdim, finaline de deliler gibi çalıştım. gitsem hocaya da ağlasam, "hocam midterm zamanı çok hastaydım, çok iyi geçmedi sınavım filan desem... geçirir mi? geçirir herhalde yav.

    30+ dakika - sınavı teslim ederken:

    kağıdı ilk veren kişi olmaktan da nefret ediyorum, şimdi salak asistan can sıkıntısından benim kağıdımı okuyup eğlenecek.uf boş kağıt verseydim bari, hiç değilse rezil olmazdım. şimdi ben bu sınavdan 0 alsam... aman be yaz okulunda açılmıyo mu bu ders!

  • mesai kavramı içinde yaşayanların tamamı, ayrıca kabaca evine 8-10 bin dolar girmeyenler için bir nevi kanserli yaşam formudur. farkına varmadan ince ince hasta eder adamı, bildiğin tıbbi hasta...

    sadece ciddi para kazanan ve bunu sabah 8 akşam 8 gibi bir mesai ile yapmak zorunda olmayanların şehridir istanbul. kalanı köledir. istersen 15.000 net maaş al, mesainin içindeysen, hayatın dışındasın usta.

  • basın toplantısında ali ağaoğlu tarafından ciddi ciddi yapılan espiri.

    şimdi bu "ağaoğlu central park" projesini tanıtmak için bakırköy'deki satış ofisinde lansman düzenledi. önce emlaktaki durgunluktan dem vurdu, alım gücünden yakındı falan sonra konuyu türkiye'de patlayan bombalara getirdi ve şöyle devam etti, "pazar günü ortaköy'deki evimdeydim. ev boğazı baştan sonra görüyor. baktım köprüden 5 dakikada bir araç geçiyor, normalde trafik olması gerekirken çok seyrek araç geçiyor. ben dedim teröristlere inat evde oturmayacağım. ortanca hanımı aldım bir de 10 yaşındaki oğlumu çıktım istiklale. hem benim için nostalji oldu. bombanın patladığı noktaya gittim. baktım millet fakir sadece karanfil bırakıyor, ben gittim gül bıraktım."
    sonra salonda kahkahalar, gülüşmeler yankılandı falan.

    fakir espirisini ali ağaoğlu'nun bizzat kendisi yapması kulağa gerçekten komik geliyor ancak bu espriyi patlama üzerinden yapması son derece itici geldi. olay daha yeni oldu kameralar da kayıttaydı. bir iki saate düşer sanırım.

    bir de "ortanca hanım" ne demek ya?

    zorunlu edit: arkadaşlar özel mesajdan sürekli kaynak soruyor. bakın toplantıda en az 6-7 kamera vardı. ajanslar oradaydı, ekonomi programı yapan gazeteciler oradaydı. zaten toplantıya giden medya belli. varsa bir babayiğit o kısmı koysun youtube'a. durduk yere öyle bir şeyi uydurmam, yazmam.

    edit2: nihayet biri yüklemiş. görüntü entriye eklendi.

    büdüt: ohaaa ya! yemeğe indim geldim ortalık çalkalanmış. tüm haber sitelerine düşmüş.

    debe editi: bu kadar gündem olacağını beklememiştim. çünkü o toplantıya havuz medyası gitmişti. ağaoğlu buna güvenerek saçmalamakta beis görmedi. orada yaşanan olayı buraya taşımasaydım sanırım bu olay halı altına süpürülecekti. ayrıca akşam haber bültenlerini patlamış mısırla izledim. kusura bakma alicim canını sıktım kib. ss (bkz: swh)

    debe editi2: konu meclise taşınıyor. millet istiklal caddesinde karanfillerle yürüyor. vay anam vay!

  • kocasının zenginliğinden ve sürekli para saçmasından yorulduğum kadın.
    o ne kıroluk yavaş be kardeşim.
    abi 20şer küsür milyona iki tane yalı almak nedir, çırağan sarayı'nda doğum günü nedir lan? evinde yaparsın mumlarını üflersin, 3-5 sevdiğin sana saçma hediyeler verir ve dağılırsınız. saray ne kafayı mı yediniz?

    edit: ana adamı içeri almışlar ule?