hesabın var mı? giriş yap

  • sözlükten bir avukat ön ayak olursa, sözlükteki atatürk'ü aşağılayıcı yazıları kapsamında pazartesi suç duyurusunda bulunacağım, keza üniversitesi ve öğretim kadrosuna da e-mail ile bilgilendirme geçeceğim.

  • ataturk'ün dogdugu evin kundaklandığı haberi üzerine ve gazeteci huseyin cahit yalçın'ın uyan ey ehli vatan başlıklı provokatif yazısıyla galeyana gelen halkın 1955 yılında istanbul'da azınlıklara ait olan ev, işyeri mağaza vb.yi yağmalamasıyla oluşan olaylar ki bunlar türkiye genelinin ve istanbul özelinin azınlıklarımızın güvenini kaybetmesine ve akıllarına gelen ilk işin artık bu diyarlardan göç etmek olmasına yol açmışlardır. bu da tabii ki azınlıkların gündelik yaşama kattığı renkleri soldurmuş, azınlıkların kendilerine has kültürleriyle toplum hayatına getirdiği canlılığı, efendiliği, medeniyeti ve gelenekleri yok etmiş bugünkü maganda, kro arabesk, düşük seviyeli hayatı hak etmemize neden olmuştur

  • -sınavın nasıldı?
    -greyfurt gibi.
    -?!?!
    -hani olur ya, ekşi, acı, ağızda kötü tad bırakır...

  • 2 eylül 1934 izmit doğumlu türk şehit pilottur .
    8 ağustos 1964 yılında esir düştüğü rumlar tarafından işkence ile öldürülmüştür.

    1964'te türk hava kuvvetleri'nin kıbrıs'ta gerçekleştirdiği uyarı uçuşunda, uçağı rum uçaksavarlar tarafından vurulunca paraşütle atladı.

    cengiz topel in uçağının düştüğü yer güzelyurt’a yakın ( yeşilyurt kasabasına cok yakin olan ) bir yerdir.
    paraşütünün yere düşmesinin ardından ingiliz bir aile cengiz topel ‘e yardımcı olur ve cengiz topel ‘i yeşilyurt’taki çiftlik evlerine alırlar..

    bu esnada rum askerleri baskın yaparak cengiz topel’i bu ingiliz aileden alırlar ve inanılmaz işkenceler yaparak öldürürler..

    ve türk tarafına bm aracılığı ile cesedi gönderirler..
    bugun o ingiliz ailesinin çiftlik evi “yeşilyurt cengiz topel devlet hastanesi” olarak hizmet vermektedir.
    yeşilyurt kasabasından lefke istikametine doğru giderken sağda ormanlık alan içinde bir hastanedir.

    şehidimiz yüzbaşı cengiz topel e allah’tan rahmet dilerim.

  • dünyanin en eski yayinevine sahip (bkz: cambridge university press) ingilterede basilmis bir gazetedir. yani 1584yilinda ilk kitaplarini basarak osmanliya 145 yil fark atmislardir.

    öte yandan, o dönemde ingiltere'de okuma yazma bilme orani %15. osmanlida matbanin kuruldugu yillarda (bkz: 1729) ise okuma yazma orani %50nin üzerinde. osmanli'nin son dönemlerinde okuma yazma orani en iyi tahminlerle %4. türkiye ise bu %50 orana 1960larda ulasabilmis.

    sonuc olarak büyük imparatorluk öyle oy atmaya padisah gibi giyinip gitmekle, cebinde sucuk ekmek, kafana fes takmakla olmuyor. eger osmanli imparatorluguna bir özleminiz varsa padisahlar, haremi, anneleri, sadrazamlari, devlet adamlari ne kadar yerli ne kadar milli bir ona bakin? öyle herkes burali olsun, herkes bu dili konussun, herkesin ne giydigine ne yedigine ne ictigine bir adam karissin anca öyle olursa biz osmanli oluruz demek de ancak sizin gibi beyinsiz trollere yakisir

  • "vergi iadesi" anlamındaki kavram.

    hızlıca ve kolayca anlaşılması için "vergi" nin ne olduğuyla başlayalım. vergi, "vatandaş olarak devletten hizmet aldığınız ülkede, yapmış olduğunuz iş-alışveriş gibi mali (ekonomik) işlemlerde, devletin kullanımına sunulmak üzere (ve devletin siz sevgili vatandaşına hizmet etmesi amacıyla) faturaya eklenen ve sizden alınan meblağ"dır.

    yani misal gidip ekmek alıcaksınız, ekmeğin asıl değeri 80 kuruştur, 20 kuruş da vergi kesilir ve siz ekmeğe "vergi dahil" 1 lira ödersiniz. sizin açınızdan ekmek 1 liradır.

    ama aslen 1 lira değildir, 80 kuruştur, geriye kalan 20 kuruş "alışveriş yaptığınız ülkenin devletine gönderilir". (önemli nokta zaten burası)

    şimdi gelelim "tax free" / "tax refund" meselesine. siz tc vatandaşı olarak yurtdışına gidip alışveriş yaptıgınızda, mağazada "aa siz bu ülkenin vatandaşı değilsiniz, sizden vergi almayalım biz" demezler, diyemezler. vergiler, faturaya otomatik olarak eklenirler. e ama ben tc vatandaşı olarak yurtdışındaki bir devlete niye vergi vereyim ki? bana hizmet vermeyen bir devlete durduk yere niye vergi vereyim? işte bu noktada tax free devreye girer yani vergi iadesi.

    yurt dışında alışveriş yaptınız, ekmek aldınız. ekmeğe 1 lira para ödediniz ama biliyorsunuz ki bunun içinde oranın devletine gidecek olan bir vergi meblağı var ve siz o vergi meblağını geri istiyorsunuz. bu durumda alışveriş yaptınız mağazaya diyorsunuz ki:

    ben yurtdışından geldim aha buyrun pasaportum, bana bu alışveriş işlemi için vergi iadesi (tax free) belgeleri hazırlar mısınız?

    bu hazırlanan tax free belgeleri ve almış oldugunuz ürün ile birlikte (bu örnekte ekmek almış olduk, ama gerçek hayatta ekmekten vergi iadesi alamazsınız, yok öyle birşey, abartmayın)

    "o ülkeden çıkmadan önce" gümrük işlemleri bürosuna (customs office) gidip, beyan ediyorsunuz, diyorsunuz ki:

    ben bi halt yedım sızın ulkenızden alışveriş yaptım ve aha elimdeki belgede yazan meblag kadar devletinize vergi gitti, faturam burda, aldıgım ürün de burada bakın, şu belgeleri onaylayın da, ben de vergi iadesi kuyruguna girip verdiğim vergiyi geri alayım. (bu gümrük onayı zaruridir, kaçınılmazdır, onay almadığınız takdirde vergi iadesi mümkün değildir)

    bunların tamamı siz henuz daha o ulkenın içindeyken oluyor!!! o ülkeden dışarı cıktıktan sonra o gümrük onayını alamazsınız. havalimanındaysanız ve pasaport kontrolunden geçtiyseniz, o ulke sınırı dışına cıkmış sayılırsınız, gumruk arkanızda kaldı, geçmiş olsun.

    şimdi temele geri dönelim. tax free almak istiyorsanız şunları sağlamalısınız:

    1) geçerli bir pasaportunuz olmalı
    2) yurt dışından alışveriş yapıyor olmalısınız
    3) alışveriş yaptıgınız yer size tax free belgeleri sağlayabiliyor olmalı.
    4) alışveriş yaptığınız ürünlerin toplam meblağı, o mağaza için gerekli minimum alışveriş tutarının üzerinde olmalı. (misal, x mağazasından tax free alabilmek için en az 80 euroluk alışveriş yapmak gerekliyken, y&y mağazasında en az 150 euroluk alışveriş yapmanız gerekiyor olabilir. bu eşik değeri bildiğim kadarıyla devlet tarafından belirleniyor, pazarlık ederek değiştiremezsiniz)

    5) alışveriş yaptığınızda ödeme sırasında tax free belgeleri isteyip doldurtun. bazı kısımları siz dolduruyor olabilirsiniz.
    6) o ülkeden dışarı çıkmadan önce gümrük memurundan onay alın. (bunun için hem alışveriş faturasını, hem ürünü hem de tax free belgelerini isteyecekler)

    bunları yaptıktan sonra, pasaport kontrolunden gönül rahatlığıyla gecebilirsiniz. paranızı, vergi iadesi gişelerinden alabileceğiniz gibi, çıkış yaptıgınız yerde bu tür bir gişe/büro yoksa, posta yoluyla göndererek de paranın kredi kartınıza gönderilmesini sağlayabılırsınız.

    cevabı hayır olan sorular:

    1) yurtdışından sipariş verdim, tax free alabilir miyim? hayır
    2) dhl le geliyor, fedex le geliyor, uçarak geliyor kaçarak geliyor. hayır, tax free alamazsınız.

    s: + e nasıl olucak?

    c: - çok basit canım kardeşim, yurt dışına sen gitmiş olucaksın, faturayı bizzat sen, yurt dışında kanlı canlı ellerinle tutup vergi iadesi formu ve gümrük onayı alacaksın. başka yolu yoook.

    s: + arkadaşım yurtdışından geliyor, ona sipariş verdiydim ben o zaman olmaz mı?
    c: - o zaman arkadaşın yapıcak tüm bunları ve vergi iadesi alacak sen değil.

    s: + ha tamam o zaman :)

    birşey değil.

  • bozulmus harddiskten sokulen iki miknatis ile itinayla oynadiktan sonra, ulan ders vardi bi okula ugrayayim diye yurttan firlayip yemekhaneye dogru yola koyuldum. bu esnada hayvani guclu mıknatısları okulda saga sola cak cuk yapistirma maksadiyla pantolonun arka cebine koyup yemege gittim. yemek sırası vs. derken itu nun guzel yemekhanesinde cama yakin bir kenarda (ki neredeyse her taraf cam zaten) bir masaya tabldotu indirdikten sonra plastik bardakla su almaya dogru masalarin arasindan otobuste sagli sollu ilerleme teknigi kullanarak ilerlerken bir anda garip bir hisse kapilip arkami dondugumde yemek yeme pozisyonunda masaya egilmis agzi acik bana bakan genc muhendis adayi arkadasimin surat ifadesine takildim. bana sanki bir uzayliymisim gibi bakiyordu. kaslarimi biraz kaldirip kafami yavasca sola cevirip bir sey mi oldu gibilerinden tavir yapiyordum ki muhendis adayimizin bile anlam vermekte zorlandigi mazaraya ben de tanik oldum. tabldotun ust kismindaki kasigi kicima yapismis benle geliyordu. ne desem bos artik. bu sok anindan yararlanip kasigi biraz abanarak miknatistan ayirip pardon kasiginiz bana yapismis diyerek elemanin tabldota birakip hizla su almaya gittim. artik o kasikla yemek yedi mi yoksa benim hakkimda ulan adamda ne got var varmis gibi mi dusundu bilmiyorum ama ben bile gulmekten yemegimi zorla yedim.

  • (bkz: ttnet)
    (bkz: telekom)
    (bkz: turk telekom)

    herhangi bir problem olduğunda biri diğerine, öbürü öbürküne, sonra hepsi ttnet'e suç buluyor.

    olm siz birlikte değil misiniz? tripli sevgililer gibi dakka başı ayrılıyor musunuz ?