hesabın var mı? giriş yap

  • günün neredeyse her saati dolu, kasalarında sıra olan, 25-30 yıllık eteklerini giyip pazar arabalarıyla daracık ve ambar gibi dağınık koridorlarında ürünleri inceleyen yaşlılarla dolu polonyalı market zinciri. et ürünleri özellikle ucuzdur bu sebepten soğuk dolaplarının önünde ekseriyetle sıra bekleyenler olur.

    bulunduğu semte göre büyüklüğü ve içerisindeki ürün çeşitliliği değişebilir. misal, bir şubesinde yüksek alkollü içkiler* bulunurken daha ufak döşenmiş bir şubesinde biradan başka birşey bulamazsınız. yine büyük olanlarında kozmetik reyonu, büyük içki reyonları mevcuttur ve küçük şubelerdeki raf ve reyon düzenlerine göre daha çok çeşit ve ürün barındırır.

    gün itibariyle; 4-pack zywiec birayı 8.90'a, 360 gr kemiksiz yağsız domuz filetoyu 6.90'a, 400 gr dondurulmuş pizzayı 6.99'a, makarna soslarının kavanozunu 3.49'a alabileceğiniz öğrenci dostu bir markettir.

  • psikolojik bir durum mudur bilemiyorum ancak içtiğim sigara yeni pakete geçtikten sonra farklı gelmeye başladı.

    edit: @haaaayret edersiin aşağıdaki mesajı göndermiş çoğumuz için aydınlatıcı olabilir.

    daha önce büyük bir sigara firmasının satış destek ekibinde çalışmış biri olarak söyleyebilirim ki tütün ürünlerinin paketlemeden sonra bir bekleme süresi vardır bilinen tadının oturması için. tüm paket değişimlerinden sonra sigara içiminde bir değişiklik olmasının nedeni paket içinde kuruma süresinin dolmamasıdır.
    ek olarak bu paket değişiminde yeni siyah paketlerin onaylanma süreci çok yakın zamanda bitti ve piyasaya sürülmeye başlanan sigaralar yeni paketlendi. dolayısıyla yeni sigaraların tadının oturması biraz zaman alacak..
    bir ek daha yapacak olursam 5 ocakta resmi olarak tüm tütün ürünlerinin yeni paketlere geçmesi gerekirken puro sektöründe hala onaylanmayan paketler var.

    edit: sigarayı 7 gün önce bıraktım. bir arkadaşımın bu virüs sürecinde vefatı beni derinden etkiledi. sigara içiyordu ve 42 yaşında bu lanet virüsünde etkisiyle bir anda kaybettik. gencecik hayat dolu bir insanın bu şekilde ölmesini hala sindiremedim daha doğrusu yokuluğunu sindiremedim daha dün planlar yapan para kazanma hayallerini anlatan sürekli iş projeleriyle gelen bir insan bugün hepsini bırakıp gitti. ne hedefler kaldı ne hayaller ne yaşamak istedikleri... evli değildi ama evlenmek istiyordu olmadı, belki baba olmak istiyordu olmadı, yaz tatili için rezervasyonu yapıp izinlerini bile ayarlamıştı ama olmadı. o yüzden arkadaşlar tavsiyem bırakın şu sigarayı nasıl olsa ölmeyecek miyiz değil mesele işte yarım kalıyor yapmak istediğin her şey bir anda alıyor seni hayattan ve seni sevenler arkandan bakakalıyor. şimdi tam zamanı bırakın sigarayı!

  • ben sahil kentinde büyüdüm. çocukluğumda -90lar- tüm çay bahçeleri ve belediye tesislerinde bira satılırdı. babam öğretmen, tüm öğretmenevleri ve milli eğitimin işlettiği plajlarda da alkol satılırdı. emekli öğretmenlerin veda yemekleri öğretmenevinde yapılırdı ve şarkılı türkülü eğlenceler olurdu. liselilere masal gibi gelebilir ama bunlar gerçek.
    neymiş belediye alkol satarsa oy kaybedermiş, tartıştığımız şeye bak. allah belasını versin böyle ülkenin.

  • geçen hafta annem ziyarete geldi. polis akademisi filmlerini çok sever, bir de dublajlı sever çünkü polis akademisi filmlerinin dublajı çok iyidir. hatta bence de dublajı orijinalinden daha iyi olan filmlerden biridir. açayım izleyelim dedim çok sevindi.

    filmler arşivimde var ama dublaj yok, aha dedim bedava verilen turkcell tv bir işe yarayacak. sansür vardır ama sigara falan blurlamışlardır, neticede 40 yıl öncesinin komedi filmi.

    neyse izliyoruz, ikimizin de belki tüm seride en sevdiği sahne gelmek üzere olduğu için heyecanlıyız. mahoney, teğmen harris'in iki yalakasını mavi istiridye barına yolluyor. o meşhur müzik gelsin diye bekliyoruz. gelmiyor. mavi istiridye barı yok. içinde sadece dans olan koskoca bir sahne kesilmiş.

    kesilen sahne şu bilmeyenler için:

    https://www.youtube.com/watch?v=niumqldl_k0

    tatlar kaçtı tabii. kapattım turkcell tv'yi, arşivdekini taktım lordlar gibi sansürsüz izledik. başka neler kesilmiş bilmiyorum ama süresine baktığımda 12 dakikasının uçtuğunu gördüm 40 yıllık filmin.

    gerçekten buna para vermeyin.

  • üçkağıtçı bir serzeniş.

    allahtan yaşımız yerinde de hatırlıyoruz iç anadolu da uzun etek giymediği için bacaklarına kezzap atılan kızları.

    sizi mağdur edebiyatçılar sizi.

  • eylül - lige çok iyi başladık, bu sene kesin şampiyonuz

    ekim - avrupa'da en az yarı final görürüz,

    kasım - türkiye kupası bizim için gereksiz, ligde fikstür avantajımız var.

    aralık - devre arasında kesin bir sol bek almalıyız yoksa şampiyonluk zora girer.

    ocak - ikinci torbadan çek bir kolay takım, finale koşalım.

    şubat - takım revire döndü, bu kadar şansızlık olmaz. beşiktaş kanseri rerörörö.

    mart - lig bizim için önemli değil, avrupa'da üst turlar için uğraşmalıyız.

    nisan - bu takımdan zaten avrupa'da başarı beklemek hayaldi, futbolcuların birçoğu yollanmalı.

    mayıs - dünya futbolu için çok fazla şerefliyiz ama hala daha önümüzdeki sezon için ümidimiz var.

  • adı duyulmamış olmasına rağmen kendini bir google veya apple sanan bir firma tarafından verilmiştir.

  • kötürüm anneannesini tekmeleyen, çocuğuna fuhuş yaptırarak kazandığı parayla kumar oynayan, namaz kılanların üzerine napalm bombası atan, oruç tutanların midesine tulumbayla rakı basan, karısını nançaku ile döven bir ergenekoncudur.

  • dilini ve sokaklarını bilmediğin, kimsen olmayan bir şehirde okuduysan kitaplarını, her yalnız hissettiğinde hayaleti gelip, bulur seni.

    "kimseyle yaşlanmak istemiyorum, kendimle bile."

  • ismet berkan bey yakın aile dostumuz. kendisine whatsapp'tan sordum. "ne diyorsun ismet, enteresan bir haber değil mi?" dedim. "görüntüleri izledim, çok vahim" dedi. "ya ismet bi yürü git allahını seversen" dedim. "ben de ekmeğimin peşindeyim abi :(" dedi. "seneye bir özür patlatırım olur biter :p" diye de ekledi. "kel kafandan sen suçlusun ismet" dedim. daha mavi tık çıkmadı, du bakalım.