ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
osmaniye'de şemsiyeyle uçan adam
-
osmaniye'de hortumda uçan şemsiyeyi tutmaya çalışanca, şemsiye ile birlikte bir süre uçan adamdır.
çok sürrealist bir video çok.
böyle buyursunlar
edit: ''baktım giderek yükseliyorum, kendimi aşağı attım'' diyerek süreci daha sürrealist açıklamış.
sağlık durumunu soranlar, ''zamanında kendini boşluğa bıraktığı için bir sorun yokmuş.''
donanımhaber'deki ekşi sözlük müdahale başlığı
-
üyelerden biri "bu kadar boş beleş insanın toplandığı bir platform daha yok. " yazmış. bunu donanımhaber'de okuyunca bir gülme geldi.
ah nerede
-
+ artık gider misiniz lütfen.
- tabi, nerede bekleyeyim sizi..
+ cehennemin dibinde!
- olur, saat kaçta?
hakkında söyleyeceklerim bukadar olan güzel film.. *
t2 trainspotting
-
80 doğumlu biri olarak garip duygular içerisindeyim. 1996 yapımı bir kült film, sanırım ben 1999'da üniversitedeyken izlemiştim. yapım yılına göre 21 benim izlememe göre 18 sene sonra ikincisini izleme şansına sahip olacağım. ne olacak bilmiyorum, zaman değişti, bizler de değiştik ister istemez. aynı duyguları yaşatabilecek mi bilmiyorum. mesela pulp fiction, çıktığı zaman 14 yaşlarımda izledim bir halt anlamadım ve beğenmedim. sonra 20'li yaşlarımın başında bir daha izledim ve vay anasını dedim. geçenlerde hanımla izleyelim bir dedim, bu sefer de eh iyi tamam işte, o kadar da hastası olunacak film de değilmiş dedim. hepimiz değişiyoruz, algılarımız, zevklerimiz değişiyor. bakalım t2'yi izlediğim de nasıl yorumlayacağım.
hoşlanılan erkeğin regle regli demesi
-
megri megri demesinden iyi olandır.
17 ağustos 2016 cnntürk türkiye'nin gündemi yayını
-
didem: hocam siz fethullah ile gorustunuz mu hic?
ilber: gorustum tabiki ben herkesle gorusurum
didem: nasil birisidir?
ilber: gereksiz birisi
5 dakika sonra:
didem: hocam siz pensilvanya'da mi gorustunuz baska yerde mi?
ilber: orda da gorustum burda da. bir donem herkes gorusuyordu ne var bunda?
5 dakika sonra:
didem: tam tarihi hatirliyor musunuz?
ilber: bu bilginin sana tam olarak ne gibi faydasi olacak? cetelesini tutmadim. simdi adam burda yok diye kotuleyelim mi istiyorsunuz anlamadim ki?
adam tarihsel olarak hasan sabbah, humeyni duzleminde fethullah'in hizmet hareketini karsilastiriyor spiker kizimiz ne zaman gorustunu? nerde gorustunuz? bidir bidir sorup duruyor. ilerleyen dakikalarda hoca cok sinirlenecek benden soylemesi.
gurbetçi şaban
-
gurbetçi tiplemesi çok başarılı olan film. almanya’ya işçi olarak giden şaban, memleketinde kendisiyle aynı soy ismi taşıyan ve baba adı tutan çocukların belgeleri ile alman makamlarından çocuk parası alıyor. apaçık şekilde almanları dolandıran kendisi olduğu halde almanların ne kadar kötü insanlar olduklarını anlatmaya çalışıyor. kaçak gittiği ülkede sanki onu zorla tutan var gibi hem almanya'yı yerden yere vuruyor hem de almanya'nın etinden sütünden faydalanıyor. filmdeki şaban karakteri, günümüzdeki "türkiye çoh eyi, almanya türkiye'yi gıskanıyor" deyip "niye türkiye'ye gelmiyorsun madem" sorusuna uyduruktan bahaneler bulan gurbetçilerin atasıdır. yani gurbetçi gibi gurbetçidir filmdeki şaban.
yemeksepeti tarafından mahkemeye verilen yazar
-
mayonez için hakem heyetine gitmek mi daha saçma , yemek sepetinin bu konuyu ciddiye alıp karşı dava açması mı daha saçma karar veremedim.!
yarın birgün ayran yanına pipet gelmedi diye de pideciyi ağır ceza mahkemesinde yargılatmaz inşallah bunlar.
hoşlanan erkeğin adım atmama sebebi
-
beğenilen ancak daha tanışılmayan kız bazen bakarken bazen bakmıyorsa, hali ve tavırları tam anlaşılamıyorsa ve kız sürekli cep telefonu ile oynuyorsa erkekte haliyle adım atmaz.
sözlükçülerin karşılaştığı efsane yobazlıklar
-
halk otobüsünde kulaklıkla kısık sesle müzik dinlerken, yanımda oturan elemanın beni dürtüp "ezan okunuyor" demesi.
istifimi bozmadan ortama kulak kabartır gibi yapıp, "evet ezan okunuyor" diyerek kulaklığımı geri taktım.
yolun geri kalanı boyunca bana yüzünü bile dönmedi. *
erzurum'un stockholm olması için gereken süre
-
erzurum'da bol bol stockholm sendromu yaşanır, ancak stockholm'de hiç erzurum sendromu yaşandığını zannetmiyorum. önce biraz onlara bunu aşılamak lazım.