hesabın var mı? giriş yap

  • yarım saat önce başıma gelen olay. öğrenciyim kendime ve sevgilime bi değişiklik olsun dedim burnumdan geldi.

    tam öküz burger adındaki mekandan, trendyol aracılığı ile 2 burger 1 litre kola sipariş ettim. 348 tl tuttu. canlı konumdan kuryenin nerde olduğuna bakarken kurye 4 ev ötede haraketsiz şekilde duruyordu. herhalde başka bir sipariş daha var onu verecek sandım. sözde kurye benim zilime basmış, aramış beni bulamayınca siparişi alıp imha etmiş. hepsi külliyen yalan. ne arama yapıldı nede zilime basıldı. öylece yemeğemi yemiş. şimdi canlı destekle konuşuyorum. para iadesi olmayacaktır diyor. mekanı arıyorum, diyor ki bizim kuryemiz değil bizi ilgilendirmiyor. ayak üstü dolandırıldım. olacak iş mi?

    sayın yazarlar şimdi ben nereye başvurayım size soruyorum?

  • bir türkiye gerçeği.

    saat 19:00'dan sonra;

    - herkes evine kapanır,
    - sokaklarda araba park edebilecek yer bulunmaz (herkes evde çünkü)
    - toplu taşıma araçları; caddeler, sokaklar bomboş olur,
    - insanlar tv'nin karşısına geçip program izler,
    - yetişkin çocuklar odasına geçip nette takılır,
    - kimi müzik dinler,
    - kimi yalnızlıktan dem vurur,
    - kimi işini düşünür,
    - kimi sevgilisini..

    aslında herkes asosyaldir.
    sosyal olmak; pazar günü avm'ye gitmektir.

  • tamam, bu bir şekilde kabul edilebilir, ticari amaçla bunları kullanan ve şarkıları üzerinden para kazanan varsa tabii ki hakkıdır.
    amma velakin söylemek istediğim bir şey var.
    erkin koray'ı çok severim, hemen hemen tüm 45liklerini de topladım, yani öyle böyle değil ilgim.
    pandeminden önceki yıllarda iki kere de konserine gitme şansım oldu.
    her iki konserde de zırt pırt durup " telefonla çekmeyin, beni videoya almayın, kameraları kapatın, güvenlik kameralara müdahale edin" demesi canımı sıktı.
    akabinde bir 33lüğünü ( benden sana) imzalatmaya yanına gittim, imzaladı ama "bu korsan" dedi. ahah, "yav 82 baskısı" bu dedim, " haa ben yenilerden sandım " dedi.
    bunadın mı abi sen? bırak çeksin çocuklar, seni ileriki yıllara aktarsınlar. bilsak günlerindeki erkin baba nerede, şu hallerin nerede.
    az sal ya.

  • halktan biri olarak sayın bakana sormak istiyorum:
    1) bahsettiğiniz sayıda terörist ibb'ye nasıl geldi.
    2) nasıl olur da bir terörist dağdan inip, sınırı geçip, istanbul'a kadar gelip, temiz adli sicil kaydı alıp bir devlet kurumunda çalışabiliyor?
    buraya gelene kadar sorumlular kimlerdir?
    polis, mit, askeri olarak kimler sorumludur? birileri göz mü yummuştur?
    3) teröristler istanbul'a gelip işe girebiliyorsa bizim can güvenliğimizi nasıl sağlamış oluyorsunuz?
    4) şu an ülke içinde kaç terörist var? kaçı devlet kurumlarında işe girebildi?
    5) bu kadar güvenlik açığı olduğuna göre istifa eden, soruşturma açılan güvenlik görevlisi var mıdır?
    6) adli sicil kayıdı ile işe alınan birinin terörist olduğunu bilmeyen, işe alan kişi nasıl sorumlu olabiliyor?

    edit: çok fazla mesaj var, cevap veremediğim için özür dilerim. arkadaşlar olayı ısrarla partilere bağlayanlar var. ben zaten hiçbir partinin taraftarı değilim. ben sade vatandaş olarak soruyorum. bir terörist bu kadar rahat ülkeye girip çıkabiliyor mu? o zaman hiçbirimizin can güvenliği yok. bu olayda sorumlu kim? mesaj atanlar neden buna cevap veremiyor?

  • devlet tiyatrolarında izlenen bir oyundur.

    oyunun adı çok önemli değil. oyunlar genel olarak kaliteli. indirimli olarak 6.00 tl'ye alınan bilet ile gerçekten çok iyi oyunlar izleniyor. kaldı ki balkon vs. gibi kategorilerde alınırsa bilet fiyatı 4.00 tl'ye kadar düşüyor.

    sinema biletlerindeki fahiş rakamları da göz önüne alırsak devlet tiyatrolarında izlenen oyunlar parasına mutlaka değiyor.

  • 18.yy'ın sonlarına doğru çıkmış gotik edebiyat, daha sonra başka türlü değişimlere uğramıştır. ilk olarak ortaya çıkan gotik romanlarda genellikle belli bir havuz ve dönüşümlü olarak tekrarlanan bir takım öğeler bulunuyordu. örneğin, en çok kullanılan öğelerden birkaç tanesi kale, manastır, şato gibi ulaşılması zor, mistik ya da gizemli havası olan mekanlar idi. ayrıca burada yaşayan insanlar da, hem fiziksel hem de ruhsal olarak normal insanlardan daha doğaüstü bir havada çizilmişlerdi. örneğin; dracula ya da frankenstein ve yaratığı. kısaca ilk dönem gotik edebiyat için genellikle uzak, ulaşılması zor, fantastik mekanların yanı sıra, daha doğaüstü ve gerçeklikten uzak karakterleri ele alıyor denebilir.

    daha sonra gotik edebiyat dönemin sentimental romanı ile birleşince farklı bir duruma ulaşmıştır. artık gotik olarak nitelendirilen, fantastik olaylardan ziyade, halkın içinden sıradan insanların mantıklı bir açıklama ile takiben yaşadığı fantastik olaylar haline gelmiştir. bu da kısaca "domestication of gothic" olarak adlandırılmaktadır. artık uzak olan, egzotik olan ya da yabancı mekanlarda ya da karakterlerde gerçekleşen olaylar, hayatın içine yedirilmiştir. gotik olaylar da artık kalelerde şatolarda değil, gündelik hayatta, sıradan evlerin içinde yaşanmaya başlamıştır, dışarıdaki olaylardan ziyade içsel bir boyut kazanmıştır. gotik olan, artık kişinin zihninde gelişen olaylar ve onun dışarıdaki dünyayı içinde yarattığı ile nasıl algıladığı durumuna dönüşmüştür. dışarıdaki herhangi basit bir olayı karakter, artık kendi zihninde doğaüstüymüşcesine ya da fantastik bir olaymışcasını algılamakta ve hayatı bu şekilde deneyimlemektedir. kişinini bu algısı da hareketlerini ve sergilediği tavırları gotik bir havaya büründürmektedir.

    örneğin, bu süreç dickens'tan örnekler ile açıklanacak olursa, şatosunda kan emen vampir dracula'nın, metaforik olarak, evinde estella'nın kanını içip kurutan miss havisham'a dönüşmesi ya da frankenstein'ın yarattığı canavar/ yaratık ile gene sembolik olarak miss havisham'ın kendi arzuları uğruna estella'yı bir canavara dönüştürmeye çalışması gotiğin geçirdiği süreci anlamada yardımcı olabilir.

  • şarkı "kötü" değil, "uğraşılmış kötü" resmen.
    bilmeden yapamazsın bu kadar kötü şarkıyı, uğraşman lazım.