ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
deniz akkaya
-
pissti programinda karsimda oturuyordu, bir muddet kesistik. konusayim dedim ama sonra "ne yapiyon abi canli yayinda delirme" dedim, cekindim. sonra o bir soru sordu, sessizligi bozdu. ama ben mal gibi baktim, yanitlayamadim.
sonra olmadi o is, ardi devami gelmedi. ajdarla da soyunma odasinda yakinlik yasadik. tvde gordugunuz herkes aslen bin kat daha yakisikli, kendimden biliyorum.
ilk buluşmada sorulması gereken 14 soru
bana cumhurbaşkanını arattırmayın
-
ece erken'in kocasının, eğlenmeye geldikleri mekanda olay çıkarması üzerine kendisini dışarı çıkaran güvenlik görevlilerine söylediği cümle. ece erken'in tayyip erdoğan yanlısı olduğunu biliyoruz da bu ne amk... aynı şeyi ben yaşasam arayabileceğim en yetkili kişi mahallemin muhtarıdır.
http://www.f5haber.com/…i-karistirdi-haberi-115422/
şarjlı diş fırçası
-
manuele göre daha iyi temizlik yapmaktadır.
bir insanın bununla ne derdi olur?
amelos
-
aslı antik yunan medeniyetlerine dayanmayan, halis türk vatandaşı olan tanrıdır. tam olarak fotoğraftaki gibidir.
edit: link düzeltildi.
büdüt: link yeniden düzeltildi.
alışverişe gidilen mağazada personel sanılmak
-
benimde geçen gün zara'da başıma gelmiş durum. ondan tek kaldı deyip uzaklaştım.
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
lise yıllarım.. bir arkadaşın uzak bir semtteki evine ulaşmaya çalışıyorum.. arkadaş, evini dolmuş güzergahı üzerinden landmarklar vererek tarif etmiş bana.. "şu binayı görünce ayağa kalk, ışıklara gelince 'inicem' de.. aman kaçırma ışıkları!" filan diye.. stres içinde işaretlediği yerleri görmeye çalışıyorum, gördükçe de verdiği talimatlara uyarak ilerliyorum..
derken o falanca binayı gördüm, ayağa kalktım.. ışıklara 25-30 metre kala "inecek var!" demeye niyetli bi şekilde kapıya ilerledim lakin muvaffak olamadım.. çünkü ön göğüste kocaman kırmızı harflerle yazılmış "bismillahirrahmanirrahim" yazısı nöronlarımın en düğüm olanlarını harekete geçiriverdi*"bismillahirrahmanirrahim" diye haykırıverdim.. dolmuş ta zınk diye durdu üstelik.. kapı açıldı, bütün yolculara huşu çöktü, indim!
ölü bedene dokunmak
-
babanı görmek ister misin? dediler.
istemem mi? babamdı o benim. sarılacaktım bile. boylu boyunca yatıyordu yatakta.
günlerdir başında beklediğimiz gibi. ama yüzünde acı çeken bir ifade yoktu sadece.huzurlu bir.. bir.. bir..
evet huzurlu bir gülümseme vardı sanki. sarıldım. dudaklarımı yavaşca yanağına dokundurdum.
soğuk bir mermeri öpmek gibiydi.
"baban öldü"den daha acı, daha soğuk, daha şok edici bir şeydi bu.
o zaman ölüm'ü anladım ben.
yıllar sonra, "anneni görmek ister misin?" dediklerinde yüksek sesle "hayır" deyişimdeki garipliği aşırı üzüntülü oluşuma bağladılar.
oysa ben soğuk mermere değil, anneme dokunmak isterdim.
anlatamazdım. anlatsam da faydası yoktu zaten.
sokakta röveşata çeken adam
-
bu adam kötü bir insan olamaz.
sözlük yazarlarının adı soyadı ikamet adresi
-
anamızın kızlık soyadını buraya mı yazıyoruz yoksa ayrı başlık açacak mısınız?
tek cümle ile anadolu çomarı olmadığını ispatlamak
-
(bkz: hayir)
dış görünüşün her şey olduğu gerçeği
-
doğru diyenlere okuyup hak verdiğim, sonra doğru değil diyenlere de okuyup hak verdiğim önerme. ulan ne çabuk ikna olan biriyim ben.
tuvaletten çıkan kızın sıradaki kıza gülümsemesi
-
anlam veremediğim bir gülümsemedir.
eheh sıçıyodum seni de beklettim kusura bakma gülüşü galiba. yine de çok enteresan.