hesabın var mı? giriş yap

  • bence artık şu whatsapp grupları filan kesinkes kapatılmalı. zaten resmiyette böyle bir uygulama yok, olmamalı da. öğretmenle veli telefonda değil, eskiden olduğu gibi resmi bir ortamda yani okulda ciddi bir şekilde yüzyüze görüşmeli. çocuk oyuncağı değil bu işler.

    edit: başlık başa kalmış.

  • başlıkta bütün anahtar kelimeler ile aradım bulamadım. yarar mı yarmaz mı bilmem ama benim için birazdan yazacağım fıkra türk mizahının mihengi nasreddin hoca fıkralarının en güzelidir . gerek içerdiği zamanın ruhunu yansıtan öğeler (akçe tahtası, gölge kadı gibi), gerek türkçemizdeki güzel bir deyime (odun kırıcının hıh deyicisi olmak) selam çakması, gerekse espri anlayışı olarak çok hoşuma gider.

    fıkramız şöyle:

    günlerden bir gün akşehir kadısına iki adam başvurmuş. kadı şikayetlerini sormuş. adamlardan ilki "kadı efendi bu adam biriyle odun kırmak için 100 akçeye anlaştı, bu adam odunu kırdı, ben de yanısıra 'hıh' dedim. bu 100 akçede benim de hakkım var, hakkımı vermiyor" demiş. kadı bakmış adam hak konusunda ısrarcı, ne dese adamı ikna edemiyor, demiş "karşı odada gölge kadı var, o böyle işleri benden iyi bilir". geçmişler karşı odaya gölge kadı nasreddin hoca tabiki. durumu anlatmışlar. nasreddin hoca "bana bir akçe tahtası getirin" demiş. hoca odun kıran adamdan 100 akçeyi almış, odun kıran adamı odadan çıkarıp "hıh" diyen adam odada iken 100 akçeyi akçe tahtasına vura vura, sesli sesli saymış. sonra odun kıran adamı odaya alıp 100 akçeyi vermiş. hıh diyen adama da dönmüş "para odun kırana gitti, sesi de senin oldu. adalet yerini buldu" demiş

  • kendi vatandaşının cebine bu kadar düşman bir iktidar dünya insanlık tarihinde görülmemiş olabilir.

  • 2 sene boyunca her gun okul cikisi, uskudar iskelesindeki bufelerden 2 liraya tavuk doner-ayran yedim.

  • üç gündür yemek veremediği üşüyen çocuğunu ısıtmak için saç kurutma makinesini çalıştırdıktan sonra kendini asan bir annenin yaşadığı ülkede yaşamaktadır. ben böyle ülkenin, böyle sistemin, bu sistemi destekleyen bütün liboşların, buna gözünü yuman apolitiklerin topunun.........

  • çüş amk o kadar tuz artı soda tansiyondan beyin kanaması geçirmeseler iyi. limonun da yarısını heba etti amk.

  • bir nevi tam olmasa da türk ponzisi diye de geçer. finans tarihinde bu tip adamların örneği çoktur. hatta çok yakın zamanlarda long term capital management hadisesi de bu olaylar sahnesinin bir oyuncusu olmuştur.

    banker kastelli dolandırıcı değildir. batışı dolayısıyla dolandırıcı olmuştur. batarken onu ltcm olayındaki gibi kimse tutmadığı için de halkın parasını külliyen kaptırmıştır.

    sistem basittir, bugün gel paranı bana ver, ben bu paranı yatırayım bilimum menkul değerlere. yarın gel sana para vereyim o menkul değerin kazandıracağından daha fazla. nasıl bunu yapabilmiştir? çünkü fazlasıyla büyük bir leveraged pozisyon almıştır. yani yarın gelip parasını ve faizini alan adama o gün gelen adamın yatırdığı paradan da vermiştir. yani sistemin işlemesi hep daha fazla sayıda insanın gelip para yatırmasından ibarettir.

    bu tip sistemlerin ortak özelliği de stabil olmamalarıdır. çökmeleri tesadüf değil almost surely olarak adlandırılır. neden mi? diyelim ki bir güvensizlik ortamı oldu, herhangi bir sebepten. birisi parasını vade süresi dolmadan çekmek istedi. kastelli pozisyonunu çözmek leverage'ini indirmek zorunda kaldı adamın parasını geri ödeyebilmek için. bunun sonucunda fiyatlar oynadı, elindekilerin değeri azaldı. rational expectations devreye girdi, halk yatırımının güvenliğinden kuşkulandı. paralarını geri istemeye başladılar. kastelli daha da çok pozisyon çözmek zorunda kaldı. bu böyle loop halinde gitti ve çöküşü getirdi.

    ekonomi bilgisinden yoksun bu adamcık böyle eşekler gibi çöktü işte, ama finans dünyasının guruları tarafından kurulmuş ltcm çöktükten sonra daha noolsun. bütün bunlar piyasanın iç dinamiklerinin sonucudur şekerim. biz altın gününden şaşmayalım, geçenlerde bana çıktı biliyo musun, ilahiiii, deeeermişim.