ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"serdar ortaç'ı yoran hayat takdir edersiniz ki bizim ağzımıza sıçar..."
(bkz: sezar ın hakkı sezar a)
türkiye'de hiç kimsenin tadının tuzunun kalmaması
-
nasıl olsun ki? iş arayan bulamıyor. mevcut işine devam eden ya mobbing yüzünden mutsuz, ya da kazandığı paradan memnun değil. dolar ve euro olmuş neredeyse 10 lira, herhangi bir hobiye özenmeye kalkmadan vazgeçiyorsun, gitarmış, boyaymış tehhh. aylardır evden çıkmayan var, evden çıkan da virüs korkusundan bir an önce eve varmak istiyor. yaz ne ara geçti anlayamadık, tatil bile yapamadan kış geliyor. gerçekten bu saatten sonra yaşama hevesimizin kalması mucize.
düşün ki o bunu okuyor
-
"ibnenin evladı, memleketi soydun soydun!"
yaran olaylar
-
arkadaşımın arkadaşı ekolü:
evde birkaç keyif verici maddeyi (hadi buna da sigara diyelim) harmanlayan bir grup arkadaşımız -biri kimyacı- keyifle televizyon karşısında oturmaktadır. bu arada söz konusu karışım gibi karışımlar deneme halindeler o aralar. çoğunu da kameraya çekip sonradan izliyorlar ki, hem o kafayla unuturlarsa falan en güzel kafanın hangi karışımda olduğuna dair bir done olsun ellerinde, hem de sonradan izlemek epey eğlenceli oluyor. nitekim o ara çektikleri -bir başka- videoyu ben de izledim, hakikaten şahaneydi. neyse, haberlerde bir organ mafyası konusu oluyor. bunlar hep birlikte kitlenmiş haberi izlerken çocuklardan biri -tek bacağını altına doğru kıvırarak üstüne oturmuş- "ananı s...... bacağım yok laaan! organ mafyası bacağımı çalmış" diye feveran ediyor ve evin içinde 45 dakikalık bir kayıp bacağı bulma operasyonu başlıyor. anlatılanlardan aklımda kalan en bomba iki replik:
- (kanepeyi kaldırıp altına bakmakta olan bir cengaver, ayakta durmakta olan bacaksıza bakarak) abi eve gelirken yanında mıydı, hatırlıyor musun?
- (bacağı çalınan talihsiz arkadaştan geliyor) tamam beyler buldum!
sarı mikrofonun galaksimizin ismi nedir sorusu
-
aslında bilmeseniz çok da şey kaybetmeyeceğinizdir çünkü galaksimizin adı galaksidir.
galaksi eski yunanca'da sütlü demek (galakt, glakt gibi kelimelerle laktoz, laktik asit gibi terimlerin nereden geldiğini görebiliriz)
romalılar galaxias kyklos (süt çemberi) şeklinde almıştır. latincesi de via lactea yani süt yoludur. aynı sebepten ingilizce'de de milky way (sütlü yol) denir.
peki türkler neden samanyolu demiştir? çünkü farsçada 'kahkaşan' saman kubbesi demek olduğu için. çoğu asya ve afrika ülkesi saman çemberi, saman yolu der. en eski kaynak bir ermeni miti olan saman hırsızının samanları çalarken gökyüzüne saçtığı inancıdır.
kuzey ülkelerinin bazılarında 'kış yolu' denir. uzak asya'da 'gümüş dere' denir vs.
dolayısıyla 'bizim' türklerin galaksi adıyla norveç galaksisinin adı aynı değildir. galaksimiz derkenki 'biz' insanlık olarak galaksimizin adı anlamında sorulmadığı için doğru soru: "bizde galaksiye ne isim verilmiştir?" olmalıdır. diğer türlü computer'ımızın adı nedir gibi bir soruya bilgisayar cevabı vermek gibi oluyor.
neyse, bana niye denk gelmiyor bu sokak röportajları ağzının payını vermek istiyorum herkesin.
happy tree friends
-
bazı sahneleri hakikaten komik olsa da insanı geren çizgi dizi. sanki eline bir şey batacak veyahut bir yerin kesilecek hissi veriyor bazen. adeta kanın çekiliyor.
ders çalışma isteği uyandıran şeyler
-
iki vizenin toplaminin tek haneli olmasi.
fatmagül'ün suçu ne
-
en çok da türk ahlakına uygun olmaması sebebiyle şikayet edilmesine güldüğüm dizidir. türk ahlakı. sanat galerilerine sopalarla dalan, cebi dolsun diye 2 milyon ağaç kesen, talana ve memleketin topraklarının satılmasına göz yuman, ama zikko bir dizideki bir sahneden etkilenen sözüm ona namus bekçisi. türk ahlakı... sokayım ahlakınıza.
survivor all-star
-
o değil de hakan'ın saçları adada yetişen garip meyvelere benziyor.
200 lira istenen işi 10 liraya yapmak
-
benzer bir durum benimde başıma geldi. tesisatçı 200 tl dedi. dedim kendim yaparım.
10 tl ye silikon aldım ,
20 tl ye su geçirmez bant aldım
sonuç;
yapamadım. hala akıtıyor.
zevk alınan ufak sapıklıklar
-
sabah herkes uyurken çıkıp poğaça, simit alınır ve poşet kapının önünde bir yere gizlenir. herkes kalktıktan sonra "ben atıştıracak bir şeyler alayım" diye çıkılır ve 15-20 saniye sonra elde poşetlerle dönülür.
insanları kafayı yediklerine, zaman algılarının bozulduğuna inandırmak acayip kolay. asosyal bir adamım ama sırf bu şakayı yapacak yeni çevreler edineyim diye yeni arkadaşlıklar kuruyorum.
çocuk kitabı sanılan ama öyle olmayan kitaplar
-
ömer seyfettin'in öyküleri
+18 uyarısı ile satılması gerekir aslen, içerdiği şiddet dozu nedeniyle