ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
aysun kayacı'nın son hali
-
"benim naçiz vücudum elbet kilo alacaktır, fakat oyların eşitsizliği teorim ilelebet payidar kalacaktır"
aysun kayacı
yaşaması istenen kitap karakterleri
-
(bkz: erling haefs)
(bkz: beyaz zenciler)
yazarın* bu kitabı* yazarken otobiyografik ögelerden çok fazla yararlandığını düşündüğümüzde aslında belki de yaşayan bir karakter olduğu söylenebilir erling haefs in. ama sadece yaşaması değil ki olay, gelsin, iki muhabbet edelim, arkadaşımız olsun... *
üniversitede fark edilen gerçekler
-
sen kendin uğraşıp didinmedikçe, üniversitenin sana hiç bi bok katmayacağı
türk halkının osmanlı'ya özlem duyma sebepleri
-
özlem duydukları falan yok osmanlı'dan bihaberler. osmanlı'yı kim kurdu desen bilmezler, kaç padişah var desen bilmezler amaçları cumhuriyet ve laiklik düşmanlığı yapmak sadece. o kadar. atatürk'e karşı fatih sultan mehmet'i ileri sürüp sizin lideriniz varsa bizim de var demeye çalışıyorlar. bu şekilde atatürkçülerin fatih sultan mehmet'i sevmedikleri gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar akıllarınca.
bir de osmanlı torunu diye bir laf çıktı. bunlar için türk tarihi osmanlı'yla başlıyor galiba. bir tane bile selçuklu torunuyum diyen, atilla'nın torunuyum diyen duymadım.
köy kahvaltısı sahtekarlığı
-
istanbul'da kahvaltı servisi veren bir çok mekanda menüde köy kahvaltısı yazmış olmasına rağmen ürünlerin bir çoğu market malıdır.
eski kaşar der ama bim'den alınan 3'lü peynirdir.
köy yumurtası der ama muhtemelen o da bili bili
verilen çay seylan
gelen hesap gerçek köyün yarı ederi.
şehir kahvaltısı yazamıyorlar tabi.
debe editi: senin anıtkabirin olmayacak.. sen sadece öleceksin. yaşasın mustafa kemal atatürk ilke ve inkılapları!
maddi manevi laylaylaylaylaaaaay oooooo türkiye
-
o değil de basketbolcularla beraber laylalooooooo diye sıçrayan ntv spikeri* bir şey alamayacak. yazık lan.
yediği ayazı unutan kurt
-
arabın köpeği olmuştur.
üniversite sonrası yaşanan iş hayatı depresyonu
-
alınan hiçbir maaş üniversitede zamanlarındaki sahip olunan yaşam kalitesini satın alamaz. o zamanlar özgürsünüzdür, aklınıza gelebilecek her türlü çılgınlığı, saçmalığı vs. gerçekleştirebilecek güce sahipsinizdir. patronlara eğmek zorunda kaldığınız başı kimseye eğmek zorunda değilsinizdir, profesörlere bile. en önemlisi de yaratma, hayal etme dürtüleriniz henüz körelmemiştir.
üniversiteden mezun olunup iş hayatına girildiğinde ise kendi mesleğiniz dışındaki tüm şeylere ilgi ayıramaz hale gelirsiniz. ne ailenizi ne arkadaşlarınızı görecek vaktiniz yoktur. bu hayat sizi gittikçe yalnızlaştırır. sevgilinizle görüşemeyip birşeyleri artık paylaşamadığınız için ayrılma noktasına gelirsiniz. en sevdiğiniz yazarları okuyamaz, en sevdiğiniz yönetmenleri izleyemezsiniz.
çalışırken haftasonları hiç olmadığı kadar hızlı geçer. yatakta kendinizi tüm gün boyunca dinlenirken bulursunuz. sonra gelsin yine pazartesi sendromları.
biz nerede hata yapıyoruz bilemedim. şu 4-5 yılda üniversite için yapılan masrafla güzel, temiz bir köyde ev alsak bir de aylık 400- 500 lira gelirimiz olsa kitabımızı okusak, kaliteli sohbetlerimizi etsek şu hayattan sayısız kat fazla kaliteli yaşamımız olurdu. bu şekilde de yaşıyoruz ama ne için, neyin uğruna?
sözlükten bir kadınla buluşmak
-
böyle duygusal yazılar bana iğrenç geliyor nedense. duygusal olmak için ne yiyor ne içiyorsunuz bana da söyleyin hazır markete gideceğim.
erkeklerin aşık olduklarında yaptıkları
-
iz bırakır.
aslında burada upuzun bir yazı vardı ama sildim. özeti buydu zira. kocaman bir iz ve pişmanlık.
instagram'daki her gece alemlere akan kızlar
-
30'undan sonra artık düzgün bir erkekle evlenmek isteyecektir :d
youtube
-
muhtesem bir site.
edit: bu entryi kotuleyenler. evet bugun cumle alem youtube'un muhtesem bir site oldugunu biliyor, google'a muhtesem bir site demek gibi birsey. fakat bu entry girildiginde youtube nedir kimse bilmezdi ulan. biz de dehsete dusmustuk milyon tane klibi gorunce, hayret bisi ya...
ekşi itiraf
-
ne zaman bir ambulans sesi duysam, içindeki için dua ediyorum, dışında olduğum için şükrediyorum, yol vermeyene beddua, arkasına takılıp fırsatçılık yapana da küfrediyorum.