ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mario gomez
-
galatasaray taraftarı bir kez daha bilmelidir ki:
"mario gomez'i düşündük ama 9 milyon euro bonservis istediler, kendisi de yıllık 5 milyon euro net istedi. ben de isterim yıldız alalım ama dengeler var" - hamza hamzaoğlu
erkeklerle yolculuk etmek istemiyoruz
-
tam destek veriyorum ben de bir erkek olarak. ne erkeklerle yolculuk edicem lan bi otobüs dolusu kadınla yolculuk etmek varken. kih kih kih.
lost
24 ocak 2020 corona virüsünün türkiye'ye gelmesi
-
bize gelmeyecek olmasının imkanı yok zaten kötü bir şey olacak ve biz yaşamayacağız öyle mi?
cem yılmaz çıkardı haberin yok
-
cem yılmaz merdiven altı yerlerde çıkarak, karikatür dergilerinde çizerek, tamamen yeteneğiyle bugüne geldi ve kendisini çıkarttı. başlık da, başkasının "yeni cem yılmazlar çıkarırız" demesi karşısında haklı olarak, öfkelenerek ettiği söz. bu kez olmaz, evet (bkz: cem yılmaz'ı yedirmeyiz)
milli eğitim bakanlığı'na göre ateizm
-
gene iyiymiş lan. ben ''bunların alayı şerefsiz pezevenktir, dombilidir, yavşaktır'' falan bekliyordum.
atatürk olmasa da kurtuluş savaşı olacağı gerçeği
-
tarihi fesliden öğrenenlerinin gerçeği.
motorlu taşıtlar vergisinin 2018'de %40 artması
-
(bkz: hakan yavaş ciğerimi söktün)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
" büyükada'dan kadıköy'e dönmek için kullandığım vapura son dakikalarda bir adam bindi.
gelip tam karşıma oturdu ve bana 'kabataş vapuru değil mi' diye sordu...
bilmiş bir edayla 'hayır kadıköy vapuru' dedim...
çünkü görevliye sormuştum.
vapur kalkmak üzereydi. adam koşarak indi...
az sonra koşarak tekrar bindi; ' bu vapur kabataşa gidiyormuş görevliye sordum' dedi...
'sıçtık' diye düşündüm ve bu sefer vapurdan ben koşarak indim...
vapur önce kadıköy sonra kabataş'a uğruyormuş.
tekrar koşarak vapura binip, bir kahve aldım ve o adamın tam karşısına oturdum...
ikimizde nefes nefeseydik. kahvemi yudumlarken ne kadar 'salak' olduğumuzu düşündüm.
her şeye rağmen güneş bulutların arasından dik açıyla yüzümüze vururken, kısık gözlerimiz ve parlayan dişlerimizle biz had safhada mutlu gibi görünüyorduk... evet."