ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
elephant's foot
-
çernobil'de bulunan nükleer enerji istasyonu'nun 4. reaktöründe meydana gelen patlamayla ortaya çıkan ve reaktörün derinliklerine doğru yayılan, radyoaktif atıklardan ve felaket sırasında ortaya çıkan ısı ile birlikte eriyen materyalden oluşan yığınlara verilen isim. görüntüsü sebebiyle fil ayağına benzediğinden bu ismi vermişler.
bu yığının yanında 30 saniye kadar kaldığınızda baş dönmesi ve yorgunluk hissi oluşmaya başlıyor, 2 dakikanın ardından iç kanama baş gösteriyor, 5 dakika ve daha fazla maruz kalırsanız da birkaç gün içinde ölüyorsunuz. dolayısıyla insanın bu tür bir güç karşısında çaresiz olduğu bir gerçek.
asıl tehlike, elephant's foot denilen yığının gittikçe reaktörün temeline zarar vermesi ve içten içe onu yutması. reaktörün altından geçen su kanalları bulunuyor ve oldukça radyoaktif olan bu materyalin su ile teması inanılmaz patlamalar ve yeni facialar yaratabilir. uzmanlar şimdilik reaktörün üstünü kapatarak etrafa yayılan radyasyonu azaltadursun, daha büyük bir felaket kapıda bekliyor. üstelik yer altı sularının kirlenmesi riski henüz kapsam dahilinde bile değil.
çiğ köftenin dünyada tutmamasının nedenleri
-
acı olmasıyla falan alakası yok. dünyada ne acılar yeniyor, aklınız uçar gider.
asıl sebep, dünyanın birçok yerinde hayvansal besinler ucuz olduğundan, salçalı bulguru, yufkanın içine koyup yemekle uğraşmazlar.
pizzanın, hamburgerin, sandviçin, makarnanın, dürümün, içine, basarlar eti, peyniri, şarküteriyi, aslanlar gibi yerler.
bir defa gelinen hayatta sabah 8 akşam 5 çalışmak
-
düşündükçe insanı sinir eder.
26 yaşındayım. 7 yıldır aralıksız çalışıyorum. kazandığım parayı harcayacak zamanım yok. kazandığım tek şey 4a dökümünde yer alan gün sayısı. buna kazanmak denirse. peki kaybettiğim zaman ? bunu nasıl telafi edeceğim. 60 yaşında beli bükülmüş bir emekli olarak ; işte şimdi çalışmamın karşılığını alacağım. gelsin dünya turları, yatlar,katlar mı diyeceğim, yoksa gelinim çalışırken evde torun mu bakacağım bilemiyorum altan ben bu hayatı kimin için yaşıyorum bilemiyorum.
(bkz: yaşama amacını sorgulatan detaylar)
edit: bu entry ile ilgili çok mesaj geliyor. çalışmaya devam.
3 eylül 2014 türkiye finlandiya basketbol maçı
-
cenk'in üçlüğüyle goool diye tavana zıpladığım maç. napalım amk gundiyiz anlamıyoz ama ülkemizi seviyoz.
16 yaşındaki kıza tecavüz eden 5 uzman çavuş
-
(bkz: türkiye'nin dexter ihtiyacı)
ajda pekkan'ın 1973'te şimdikinden yaşlı görünmesi
-
73'te photoshop olmadığındandır.
edit: başlık başa.
türk üniversitelerinin tek cümlelik özetleri
-
(bkz: pis tuvalet)
üniversiteye kadar okumuş bir öğrencinin nasıl olup da tuvaleti bu derece kirli bırakabileceğine akıl sır ermiyor.
keşke ygs'de tuvalet eğitimi ile ilgili soru sorsalar, bazıları elenir belki.
the revenant
-
akademi'nin yerinde olsam bu filmde oscarı leonardo'ya saldıran ayıya verirdim. çıldırsın ibne.
not: çok iyi film.
çok güzel olmasına rağmen evde kalmış kız
-
ne ilginç tanımlarınız var arkadaş. sanki evlenen tüm kadınlar bunu güzelliklerine borçlular. en basitinden evlenip aile kuracağı kişiyi bulamamış, onu seveni sevememiş, sevdikleri tarafından yeterince sevilmemiş herhangi bir insan olabilir. dikkat ederseniz cinsiyet belirtmedim.
her şey bitti derken çıkagelen insan
-
her şey yeniden başladı derken çeker gider bu.
liberland
-
liberland'de deniz yok anneeaaæ
genel anestezi
-
ölmenin simülasyonudur.