hesabın var mı? giriş yap

  • random gulme efektine yeni bir anlam getirir.

    -ahahasdflkshfjksadfsadkfashjsfkdhjfsdkfsadhfsadkjfsfdklfjfkhsjalhjfa shfsadhfasaklhjdjfda;jfdsaklhsafjhwesdbjedg
    +neye guluyosun olm?
    -laptopun sarji azaldi ya

  • ciddiyetle yaklaşılmalıdır. taşşak geçip sulandırılacak bir olay değil. normal zamanlarda infial yaratması gerekiyor.

    ülkedeki tepkisizlikten kafayı yiyorum artık

    turizm başkenti antalya'da parçalanmış çocuk cesetleri bulunuyor biz bunları ekşiden öğreniyoruz.

    türk medyasının kokuşmuşluğunu yüzümüze vuran başka bir dehşet verici olay.

    edit:

    resmi açıklama gelmiş

    antalya valiliği

  • bu geceki schalke maçında yaptığı kurtarışlardan ziyade, son dakikada topu hemen oyuna sokarak golü hazırlamıştır resmen. bizim volkan olsa 5 saat yerde yatardı amk...

  • karadeliğin sonsuza yakın çekim gücünden dolayı atomlar öyle bir sıkışır ki, atomları oluşturan parçacıkların arasındaki boşluklar kaybolur. normalde atom çekirdekleri arasında devasa boşluklar vardır. bu boşluklarda elektronlar dolaşır. bir atomu 100.000 kişilik bir stadyum gibi düşünürsek, o atomun çekirdeği santra noktasında duran futbol topu kadardır. yani maddenin %99'dan fazlası boşluktur. örneğin bir binanın içerisinde cep telefonu ile konuşabilmeniz bu sayede mümkündür. çünkü cep telefonu sinyalleri, duvarı oluşturan atomların arasındaki boşluklardan kolayca geçer.

    işte karadeliğe düşen maddelerdeki atomların sıkışması nedeniyle bu boşluklar yok olur, atom çekirdekleri balık istifi gibi sıkışır. nasıl ki büyük bir çadırı kapatıp katladığınızda o devasa çadır küçücük bir çantanın içine sığabiliyorsa, maddeler de bu şekilde küçülür ancak kütlesi değişmez. ancak sıkışmadan dolayı atomların yapısı değiştiğinden, maddenin fiziksel özellikleri de komple değişir. henüz böyle bir maddeyi inceleme fırsatımız olmadığı için bu maddenin ne gibi fiziksel özellikler gösterebileceğini bilmiyoruz.

    karadeliklere gelince, bu yapının ne gibi fiziksel özelliklere sahip olduğunu bilmiyoruz. tek bildiğimiz devasa çekim gücüne sahip olduğu ve ışık dahil hiçbir şeyin bu çekim gücünden kaçamadığıdır. ancak bu çekim gücünden bir tek şey kaçabilir: radyasyon. işte bu yüzden karadelikler etrafına devasa miktarda radyasyon saçar. çünkü içinde sıkışan maddelerin yapısının değişmesi, ayrıca devasa hızla dönen karadeliğin yarattığı devasa manyetik alan, büyük miktarda radyasyon oluşturur. eğer bir karadeliğe yaklaşırsanız, çekim gücünden önce aşırı yüksek doz radyasyon sizi öldürecektir. galaksi resimlerinde galaksilerin çekirdeğinin parlak görünmesini sebebi de budur çünkü bu galaksiler x-ray teleskoplarla görüntülenir, şunun gibi galaksinin merkezine doğru artan parlaklık ışık değil, radyasyondur. dünyamızda hayatın var oluşu da, dünyamızın samanyolu galaksisinin merkezinden uzak yerde bulunmasına borçludur. merkeze yakın bir yerde olsaydık ölümcül dozda radyasyon yüzünden dünyada yaşam oluşamazdı.

    şimdi gelgelelim karadeliğin içine düşen maddenin nereye gittiğine. bu maddeler hiçbir yere gitmez. eğer karadeliğe düşen maddeler bir yere gidiyor olsaydı, o zaman karadelik diye bir şey olmazdı. çünkü biliyorsunuz karadelikler içine madde çektikçe büyür. çektiği maddeyi bir yerlere fırlatsaydı büyüyemezdi zaten. karadelikten fışkıran şey radyasyondur, madde değil.

    ayrıca karadeliğin sonsuza yakın çekim gücünden dolayı içinde zaman durmuştur. zaman durduğu için içerisinde hareketlilik yoktur, yani en azından teorik açıdan olmaması gerekir. ayrıca karadeliklerin içi son derece aydınlıktır zira kütle çekiminden kurtulamayan ışık da burada hapsolmuştur. eğer bir karadeliğin içini gözlemleme şansımız olsaydı, içerisinin gözümüzü kör edecek derecede aydınlık olduğunu da görürdük. bakmayın siz dışarıdan karanlık göründüğüne.

    son olarak, karadeliğin içerisinde oluşan olayları gözlemleme şansımız olmadığı için bu anlattıklarım yalnızca teorik bir tahminden öte değildir. gerçekte orada neler olduğunu hiç kimse bilmemektedir. yine de bilinen bir şey vardır ki karadeliğe düşen madde bir yere gitmez. belki boyut değiştirir, belki başka şeyler olur ancak fiziksel olarak (bilinen fizik kurallarına göre) o madde hep oradadır.

  • 1925-1934 yılları arasında citroen tarafından reklam için kiralanmıştır. kulenin üzerine 250.000 ampul ile citroen yazılmış ve 1934 yılında citroen'in ilk iflasına kadar yerinde kalmıştır. video

    görsel - görsel - görsel

    citroen'in kurucusu her zaman bir pazarlama dehası olarak kabul edilmiştir. citroen, otomobil yarışlarına ve rallilere sponsor olan ilk otomobil şirketlerinden biridir. turistlere fabrika turları düzenleyip, fabrikalarının avrupa'nın en güzel otomobil fabrikası olduğunu anlatmışlardır. 1925'te andré citroën, eyfel kulesi'ni kiralamış ve 250.000 ampul kullanarak, citroën markasını kulenin üzerine işletmiştir.

    kule üzerindeki citroen yazısı, şirket 1934'te iflas edene kadar yerinde durmuştur. (belki de yüksek elektrik faturaları yüzünden iflas etmiştir) şirket, iflasından bir ay sonra, fransız hükümetinin talebi üzerine en büyük yatırımcısı michelin tarafından kurtarılmış, başkanlık görevi pierre michelin tarafından devralınmıştır.

    30 metre yüksekliğindeki harfleri yapmak için toplam 250.000 ampul ve 600 kilometre elektrik kablosu kullanılmıştır. bu reklam girişimi, guinness rekorlar kitabı'na "dünyanın en büyük reklamı" olarak girmiştir. aydınlatmalar o kadar parlaktı ki atlantik aşırı ilk uçuşu tek başına gerçekleştiren amerikalı havacı charles lindbergh, karaya inerken kuleyi işaret feneri olarak kullanmıştır.

    kaynak

  • kullanılması gereken izdiham.

    at ışidın üstüne helikopterle 1 ton baklava, aç sınır kapısını, sal bu görgüsüzleri üstlerine.

    bak nasıl yok oluyor ışid

  • kaç yıldır hayatımızın içinde olan rte'ın gülüyor oluşuna şaşırdım resmen, bir garibime gitti. sanırım ilk defa kendisini gülüp kıkırdarken görüyorum.

  • at boku kokusuna bayılan bir avuç insan tarafından gerçekleştirilen protestomsu.

    bi zahmet ada’nın temizliğine dikkat etmiş olsaydınız başınıza bunlar gelmezdi. yerler bok içinde dolaşan kurtçuklardan ve sineklerden geçilmiyordu.

    ayrıca atların sağlıklı bir şekilde bakımının yapılmadığına, ölülerinin çöpe atılır gibi toplu çukurlara atıldığına ve ticari kazanç uğruna ölümüne çalıştırıldığına dair rivayetler var.

    geç bile kalınmış karardır. okey biz de nostalji severiz ama bedeli bu olmamalıydı.

    biraz da şorasına protesto edin.