hesabın var mı? giriş yap

  • yıllar önce sevdiceğimle okulun kafetaryasında oturuyoruz.
    çok seviyoruz birbirimizi fakat bunu hiç söylememişiz birbirimize, o ilk benim söylememi bekliyor bende onun.

    ıvır zıvır muhabbet derken elini tuttum.

    bak dedim şimdi eline parmağımla bişey yazıcam bakalım bilebilecekmisin.

    - bilirim tabi ne varki bunda.

    + bence bilemezsin.

    - taam yaz bakalım görecez.

    avucunun içine parmağımla "seni seviyorum" yazdım.

    kim milyoner olmak ister'de son soruyu bilmiş gibi heyecanlandı sevdiceğim..

    - ahahaha biliyorum biliyorum ne yazdığını.

    + tamam söyle ne yazdım?

    - seni seviyorum!

    + neeey??

    - seni seviyorum.

    + aahhh canım benim yaaa bende seni seviyorum!

    - pisliksin biliyosun dimi..(utandı kıpkırmızı oldu)

    on yıldan fazla oldu, hala seviyoruz birbirimizi.

  • kimsenin günahını almak istemem, zamanında feto hakkında yazdığım "sert" yazılar neticesinde terör örgütü kurmak ve yönetmek iddiasıyla 5 gün tutuklu kalıp savcıya savunma verdikten sonra serbest bırakılmıştım. üstelik yine fetönün en güçlü dönemiydi, ve ifademi verdiğim yer beşiktaş 13. ağır ceza mahkemesiydi. yaşı yetenler için, eski devlet güvenlik mahkemesi.

    ancak şu yazılar bana hiç inandırıcı gelmedi. sebeplerin gelirsek, birincisi hiçbir avukat bu kadar baştan savma iş yapmaz. yapıyorsa başka bir avukat bulman lazım, en azından temyize gideceğiz der ya da hakim sana önyargılıysa reddi hakim talep eder, yurtdışına kaç nedir?

    ikinci nokta, fransaya kaçmış olman. malumunuz ne kadar dhkp-c veya pkk militanı varsa ilk fırsatta fransaya kaçar ya da kaçırılır. çünkü fransa bu örgütlere direkt olarak sığınma hakkı veriyor.

    üçüncü ve son nokta, mahkemenin kararı aşırı saçma. savcı mütalaası yok, deliller sunulmamış, görgü tanıklarının (1 tane) ifadesi zaten kendini yalanlamış dolayısıyla hem usulsüzlük var hem eldeki veriler karara yeterli değil.

    dolayısıyla ya arkadaş yalan söyleyen bir militan ya da polisinden savcısına, hakiminden avukatına terör örgütü ele başlarına düzenlemedikleri kumpası kendi halinde blog yazıları olan bir kişiye düzenlemeye and içmiş truman show fanları.

    edit akbayram: arkadaşın diğer entrylerine de baktım, fransa buna gittikten birkaç ay sonra vatandaşlık vermiş :)

  • ispanyol altın çağı yani 1540-1660 arasında avrupayı titretmiş olan ispanyol piyade nizamıdır. günümüz tugay örgütlenmesinin atasıdır. tercio kastilya köylülerinden devşirilen 10-15 sıra derinliğinde bir kargıcı* karesi ve bu karenin kanatlarını koruyan arkebüzcülerden oluşmaktaydı. tıpkı model aldığı makedon falanjı gibi tercio da 4 metreyi geçen mızraklarıyla (la lanza) savaş alanında aşılmaz, demirden bir çit teşkil ediyordu. tercio nizamı 16. yüzyılın süvari ağırlıklı ordularını hemen her sefer bozguna uğratmayı başardı. ilk önce fransız din savaşlarında tabancalı süvarilerden oluşan huguenot ordularını ezerek fransa'da katolikliğin devamına hayati bir destek sağladı; ardından nihai sınav olarak osmanlı ordusuyla karşılaşma geldi. haçova meydan muharebesinde habsburg ordusunda bulunan iki tercio karşısında osmanlı tarihinde görülmemiş şey oldu: sipahiler ilk defa bozulup yüzgeri ettiler. eğer habsburg ordusu osmanlı kampını yağma etmek için disiplinini bozup dağılmasa padişahın dahi esir düşmesi mümkün olabilirdi. bu savaş osmanlı-avrupa ilişkilerinde dönüm noktası oldu. felemenkli milis askerler gibi daha düşük kalitede piyade güçleri de tercio karşısında ezilip gitmekteydi.

    ancak tercio'nun da önemli bir zayıflığı vardı: çok masif, dolayısıyla ağır hareketli ve manevrası güç bir birimdi. özellikle yoğun top ateşi altında ciddi zarar görüyordu. tercio'nun sınırlarını ilk defa felemenk başkomutanı maurits van oranien zorladı. maurits ordusundaki ateşli silah kullanan asker miktarını ikiye katladı ve bunları daha küçük ve esnek birliklere bölerek tercio'ya karşı başarılı şekilde kendini savundu. felemenk reformlarını bir başka protestan monark, isveç kralı gustav adolf da benimsedi. bunun üstüne bir de kendi icadı olan ucuz, küçük kalibreli ve hızlı ateşli sahra topunu ekledi. 1631 yılında otuz yıl savaşlarının en önemli çarpışmalarından olan breitenfeld muharebesinde tercio'nun yenilmezliği efsanesi gustav adolf tarafından yıkıldı. ne var ki ispanyollar sahra topunu kendileri de benimseyerek ve bunları düşman topçusunu susturacak bir karşı topçu atışı için eğiterek durumu eşitler gibi oldular. isveçliler savaşın sonraki safhalarında ispanyol ordusu karşısında ciddi yenilgilere uğradılar. ne var ki tercio'nun üstünlüğü fransızlara karşı yaptığı 1643 rocroi muharebesinde kesin olarak yıkıldı. bu savaşta fransız başkomutanı prens condé tercioları dağıtan güçlü bir top ateşiyle beraber ispanyol topçusunu susturan bir süvari hücumunu koordine etti. ardından fransız cuirassierleri top ateşi altında çözülen tercioları kılıçtan geçirdiler. yaklaşık elli yıl boyunca avrupanın en seçkin ordusu olmuş bulunan ispanyol flanders ordusu bu savaşta yok oldu.

    rocroi'dan sonra tercio bir hücum birimi olmaktan çıkarak bir savunma birimine dönüştü. ancak bu fonksiyonunu louis xiv'ün büyüttüğü ve reformdan geçirdiği fransız ordusu (ki modern ordunun ilk örneği sayılmaktadır) karşısında koruyamayınca nihai olarak terkedildi.

    tercio günümüzde ispanyol yabancı lejyonunun ismi olarak kullanılmaktadır.

    kaynak:

    geoffrey parker, the military revolution, 1976

    dr pierre picquet'nin tercio hakkındaki internet sayfası: http://www.geocities.com/ao1617/index.html

  • öncelikle pahalı bir mekan olmadığını belirteyim. ofisimin hemen yanında olduğu için zaten sürekli gittiğim bir starbucks'tı, yenilenmiş halinde fiyatlarda bir fark yok. ancak çok sınırlı sayıda gelen kahve türleri ve alternatif 3 tane daha demleme yöntemi mevcut.

    sınırlı sayıda üretilen bu kahvelerden ortalama 500 bardak bulunuyor. mesela bugün vakumlu kapta demlenen
    clover columbia tolima aldım. grande boyunun fiyatı 8 lira. bu özel kahveleri farklı bir barista hazırlıyor ve barda size kahveyle ve demleme yöntemiyle ilgili bilgi veriyor.

    diğer starbuckslardan farkları:
    - elemanların eli yüzü düzgün, hepsi aynı boyda ve kıyafetleri diğerlerinden farklı
    - bardakların etrafındaki sleeve siyah renk
    - ortam çok daha iyi aydınlatılmış, masalar, koltuklar çok daha kaliteli
    - ilave kahve türleri ve demleme yöntemleri
    - market kısmında alabileceğiniz buraya özel bardaklar, kupalar

  • sadece 25-30 dk. farklı zamanlarda izledim, o esnada ismail saymaz "metin külünk konusunda bir şey yapılcak mı?" diye 3 kere sordu, 2sinde diğer gazetecilerin lafını keserek "soruma yanıt alamadım" diyerek bunu yaptı.bak ben daha tamamını izlemedim ara ara toplam 30dk. izlerken yakaladım bunu.

    "sorularında ısrar etmeliydi"..yazılmış ona ithafen yazdım.
    ya ben başka bir program izledim bir kaç dakikalığına yada ekşi sözlüğü "bir şey yazmalıyım, illa birşeylerde ben yazmalıyım" güdüsüyle entry giren yazarlar basmış..

    (bkz: #123723059)

  • eşimin 100'üne dayanmış babaannesi birkaç gündür bizde kalıyor. dizleri ağrıdığından çok zor hareket ediyor, genellikle saatlerce kıpırdamadan oturuyor. kızım defne (d) ve arkadaşı pelin (p) salonda onu tamamen unutmuş şekilde lego oynarlarken, babaanne sonunda yavaşça harekete geçiyor.

    p: ciyaaaak!

    d: noldu pelin?!

    p: yaşlı insan harekete geçti!

    d: korkma pelincim, o bir babaanne! hem de canlı.