ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mackolik.com'un yaran üye yorumları
-
konyaspor vs osmanlıspor maçına yapılan yorum:
" iki takım da cumhuriyet bayramı nedeniyle gergin. bu maçta kırmızı kart çıkar. " :)
link
biri bizi gözetliyor'dan akılda kalanlar
-
yarışmacıların marka isimlerini söylememek için onları komik bir şekilde sansürlemesi. şöyle diyaloglar çıkıyordu mesela ortaya;
-zigros'tan meyve suyu alınması lazım. *
-karkur'dan salatalık aldın mı? *
yarışmayı show tv veriyordu ama kanal6'da ev içinden 24 saat canlı yayın yapılıyordu. bu kanal btv de olabilir, net hatırlamıyorum.
ilk yarışmada eve viyana'dan bağlanmışlardı bir şey için. melike almanca tercümanlık yapıyordu. daha sonra "viyana'nın kapısına dayanmış osmanlı'nın çocuklarıyız" gibisinden bir söylemde bulununca alkış kıyamet inlemişti stüdyo :(
ayrıca radyoda sırf bbg konuşulan bir kanal kurulmuştu. ev hanımları sürekli bağlanıp yarışmacılar hakkında dedikodu yapıyordu. annem de sık sık bağlanıyordu radyoya. babam uğraşmaktan vazgeçmişti bir yerden sonra.
son olarak yarışmacıları sabah uyandırmak için evde alarm olarak çalan şarkı; http://www.youtube.com/watch?v=pov-3yipswc
edit: patates sultan uyardı; almanca konuşan yarışmacı berra'ymış. teşekkürler.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
bu gün düşürülen rus uçağının gündem olmasıyla bir arkadaştan:
uçağı falan geçtim de nükleer savaştan sonra bizi bulacak uzaylılara eski bir iett çalışanının 3. dünya savaşı çıkardığını nasıl anlatıcaz?
aşk-ı memnu'dan akılda kalanlar
-
bihter'in evde koltukta otururken kalkip 'dinlenmeye' gitmesi.
import export
-
son yıllarda adından çok bahsettiren avusturya'lı yönetmen ulrich seidl imzalı 2007 yılı yapımı film. cannes film festivalinde yarışan filmimiz, ukraynalı genç bir hemşire olan olga'nın daha iyi bir yaşam için avusturya'ya gitmesi ve paul isimli işsiz bir avusturya'lı güvenlikçininde yolunun ukrayna'ya düşmesinin hikayesi.
http://www.imdb.com/…itle/tt0459102/?ref_=nm_knf_t4
baran 14 yaşında arkadaşları ona einstein diyor
-
arkadaş vaaar, arkadaş var..
- kuş öttü mü aynştayn? helelelhehehehehe
- yapmayın nolur ühü
- çavuşu tokatlıyo musun la? optik? ehehehelelelehehe
- ühü siz kötü çocuklarsınız..
- mına godumun aynştaynı seniii..
- ühü..
avokado nasıl yenir sorunsalı
-
kahvaltı yanında yenebilecek güzel bir tarif;
karabiber, tuz, zettinyağı ve lime (yoksa limon) suyu ve püre haline getirilmiş avokado karıştırılır servis edilir.
cips ile dip sos olarak ise; soğan, karabiber, tuz, zeytinyağı, püre haline getirilmiş avokado.
not: olgunlaşmış avokado ile yapılır.
gs'nin avrupa süper ligine katılması
-
avrupa süper ligi avrupa’nın önde gelen takımlarının türkiye,yunanistan,polonya gibi vasat ülke takımlarıyla yüz göz olmamak için kurdukları bir oluşum.ki daha ilk sene için 3,5 milyar euroluk bir pastadan söz ediliyor.şimdi soruyorum sana güzel kardeşim sence bizim salatalık ligimizden bi takımı buraya alırlar mı?
patlayan fişek fabrikasında isg uzm. tutuklanması
-
iş güvenliği uzmanı a.b. sanki olayın sorumlusu gibi çoktan gözaltına alınıp tutuklanmış bile. ilgili savcı ve hakim 6331 sayılı kanunu açsın okusun; işletmelerde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmasından "işveren sorumludur". daha işveren ifade bile vermemiş deniliyor. işin ciddiyetine bakar mısınız?
adamın sahibi olduğu fabrikada deprem etkisi yapan bir patlama oluyor, insanlar ölüyor ama daha ifadesi bile alınmamış.. bu nasıl bir hukuk sistemidir, nasıl bir adalettir acaba? bu kişinin dokunulmazlığı mı var?
avrupalı çocuk ve türk çocuğu arasındaki farklar
-
birebir şahit olduğum iki olay ile biraz olsun anlaşılabilecek durum;
mekan : barcelona'da bir cadde.
bir adam 6-7 yaşlarındaki 4-5 çocuğu gezdiriyor. çocuklar yorulmuş olmalı ki el ele tutunmuşlar ve taksiye binmek içim kampanya yapıyorlar:
taksi porfavor!
taksi porfavor!
diye küçük küçük bağırıyorlar.
adam onları yürütmekten vazgeçip taksi tuttu mu bilmiyorum ama bu kadar sevimli bir şekilde ihtiyaçlarını dile getiren çocuklara karşı geldiğini sanmıyorum.
şimdide ikinci olay.
yer : istanbul, ikea.
5 yaşında falan bir çocuk, ter içinde kalmış, yürümekten yorulmuş, babasının önünü kesip bacaklarına sarılıp kendisini kucağa aldırmak istiyor. babanın eli kolu dolu, kucakta yer yok. bunun üzerine çocuk çığlık atarak ağlamaya başlıyor. baba çocuğu sakinleştirmeye çalışıyor ama çocuk ancak kucağa alınırsa susacak. sonunda baba dayanamayıp elindekileri bırakıp çocuğa tokatı çakıyor. çocuk daha da bağırmaya başlıyor. ama baba rahatlamış gözüküyor.
"şimdi ağla" deyip yoluna devam ediyor. yani "ağlamaya değer bir şeyin olsun" der gibi.
bu kadar.