hesabın var mı? giriş yap

  • “insanlar asla söyledikleri kadar meşgul değillerdir. insanların öncelikleri vardır ve bazen sıra sana gelmez.” paul auster

  • ara sıra bu arkadaşların entrylerine bakıyorum da, lan olum sizi o entrylerle yazar falan yapmazlar. bu yazarların %80 nin formattan haberi yok. gelişigüzel entryler döşemişler. yazık la bir de 1,5, 2 yıl bekleyecekler yazar olmak için. size tavsiye gençler o entryleri hemen düzelt butonuna basarak düzeltin. tanım yapın tanım. hee bir de online olmaya bakın, oylama yapın. şahsen ben 30 binli sıralardayken bir baktım yazar olmuşum. sebebi belli online olmam ve oylama yapmam. son şey; siz şimdi '' ah bir yazar olsam neler yazarım neler '' diyorsunuz ya. valla hiç öyle değil yazar olunca görürsünüz. hadi öptüm sizi k.i.b a.e.o. b.y.e.

  • interneti yeni keşfettiği zamanlardı, bir de mail hesabı açmıştı kendine. ve ilk mailinin gittiği adres beyaz saray'dı, evet. george bush'a ırak savaşı yüzünden yükleniyor, oradan çıkın mesajını veriyordu. ingilizcemin elverdiği kadarıyla çevirmiştim, yollamıştık. aradan aylar geçti, hala heyecanla açar mail kutusunu, bir cevap bekler. eşe dosta da anlatır, bush'a ayarı verdim diye, helal olsun babama.

  • tekrar tekrar dinledikçe kendisine haksızlık ederek çok kısır bir tanımlama yaptığıma inandığım kusursuz albüm.

    porcupine tree'nin stars die dönemiyle in absentia dönemini harika bağlayan tam bir olgunluk dönemi albümü.

    ne çok sert, ne çok hızlı ne de çok yavaş. tam porcupine tree'nin olması gerektiği gibi muhteşem bir tempoda. steven wilson'ın sözleri yine her zamanki gibi zirve yapmış. bir insan evladı nasıl bu kadar yaratıcı olur yahu? oluyor işte ama az kaldı bu adamlardan, nedense genelde genç ölme eğilimli oluyor bunlar.

    neyse efendim kendimizi karamsarlığa vermeyelim. ülkemize gelecekleri günü beklemeye başlayalım. gerçi korkarım ülkemize gelip de fates warning'in yaşadığı gibi pazarlama eksiğiyle boş 8. sınıf barda çalmak zorunda kalacaklar. giderek sayıları artan dinleyicileri olsa da bu çizgide, yani kendi tarzlarından ödün vermeden müzik yapmaya devam ettikleri sürece hiçbir zaman mainstream olamıyacaklar. bu belki de iyi birşey ama en azından biz müzikten anlayan sözlük yazarları/ okurları bu grubun muhteşemliğinin farkındayız ve çevremize bu farkındalığı yaymaya çalışıyoruz...

  • ulan, adam istese sil baştan bugün bir üniversite açar, yarın tek mezunu olur, ertesi gün kapatır. öyle bir konumda. hala önlisans, falan filan.

    (bkz: ahahaha deli)

  • "çocuk sahibi olanlar sistemin devamı için özveride bulunuyorsa..." demiş.
    devamı çok mühim(!) olan bu sisteme gerek sağlık (hamilelik, doğum, çocukluk süreci), gerekse eğitim konusunda daha fazla yük olan çocuk sahipleri yerine, sisteme yükü olmayıp, bilakis sistemi besleyen insanlardan daha fazla vergi alınması önerisi...

    ulan sırf alkol kullanan tayfa organize olabilip 1 sene içmiyoruz dese, 1 sene o vergi gelirleri gelmese diyanet "akşam iş çıkışı 2 bira yuvarlamayan bizden değildir" diye fetva verir siz ne anlatıyorsunuz?

  • arkadaşım eşek'de geçen

    "ayrılık geldi başa
    katlanmak gerek" sözlerindeki katlanmak'ı katlanmak olarak anlardım.

    küçüktük o zaman, evler de küçüktü. hiç bir çocuğun kendisine ait yatağı yoktu. her gün yatak yapılırdı, toplanırdı. yer yatağı kablinden bir düzenek. annem sabah erken kalkar, çarşafı katlar, yorganı katlar, battaniyeyi katlardı. yatağın üstünde debelenirken beni de katlardı. ayaklarımı başımın arkasına doğru bastırır, beni iki kat eder, öperdi.

    sanırdım ki, katlanmak, öpülmek gibi bir şey. bir nevi sevilmek. yine sanırdım ki barış manço'nun da başına ayrılık gelmiş. köyünden, annesinden ayrılmış. ilk fırsatta gidip annesi tarafından katlanıp öpülmesi gerek.

  • ahaha tespit gibi tespit.

    anilar gozumde canlandi. o fezaya dikilen topa kafayla cikan stoper ve forvet mucadelesi de inanilmazdi.

    babam alpay ozalan icin bu herif o toplara kafa vura vura gerizekali olacak derdi ki hakliymis. su an goruyoruz kendisini. *

    simdi kaleci de ortasaha gibi defans gibi ayakla oyun kuruyor. futbolun harala gurele oynandigi, bol dikilmis formalarin ruzgarda salindigi zamanlar artik geride kaldi.

  • hahahah çok güldüm sözlük. oğlunu, kızını ahlak için bu üniversiteye göndermeyecekler varmış.

    benim çocuklarda o kadar beyin yok demiyo da...