hesabın var mı? giriş yap

  • sosyal yardımı acun yapıyor, adaleti müge anlı sağlıyor. devlet de bizim gibi televizyondan izliyor galiba bunları..

  • bıyığını aldırdığın gün kaşların henüz çıkmamıştır. kaşlarının çıktığı gün ise henüz bıyıklar alınmaya elverişli değildir. böyle bir ömür kımıl kımıl kuaförlere tek tek gide gele geçirirsin.
    (pes edip ikisini de aynı anda aldırmak amacıyla nadasa bırakmaya karar verdiğin an hoşlandığın adam yemeğe davet eder. skerin böyle işi, yoların ha.)

  • 35+ bir kadına, “beni kabul etmeyip de ne yapacak, düşürürüm ben bu yaşa gelmiş kadını,” diye yaklaşan ama reddedilen birinin hezeyanı. aksi takdirde, sizinle alakası olmayan insanların size dokunmayan tercihlerini neden kendinize dert edesiniz, değil mi?

    edizhun; arkadaşlar, ciddi soruyorum; geri zekalı mısınız? bi' insanı savunmak için onunla aynı özelliklerde olmak mı gerekiyor? afganistanlı/suriyeli de değilim; onlarla ilgili yazdım. tacize, tecavüze, kadın cinayeti girişimine de maruz kalmadım; aleyna çakır'ı savundum...

    yaşımdan size ne? 35+ değilsem bu densiz giriye cevap veremez miyim? gerçekten hastasınız, yahu, lami cimi yok; hastalıklısınız.

  • şunu beyan eden canlının türüne bakıyorum:

    insan,

    gerçekten sadakati ile bilinen bir tür kozmosta.

  • forbes verilerine göre piyasa değeri 65 milyar dolar olan, dünyanın 322. en büyük ve 24. en değerli markasının cehennemi dünyada yaşatma eylemidir.

    new york st. john üniversitesi spor departmanı, kendi çalışanlarına nike ürünleri giydirmesi karşılığında nike firması ile 3,5 milyon dolarlık bir anlaşma yapıyor. jim keady isimli yardımcı futbol antrenörü ise sweatshop tarzı imalat yapan bir şirketin reklamı olmayı kabullenemiyor ve istifa ediyor. kendisini de nike'ın insanca üretim yapmadığı fikrini kanıtlamaya adıyor. idealini kanıtlamak uğruna, nike'ın endonezya'daki firmasındaki şartları göz önüne serebilmek için nike fabrikalarının birinde gönüllü çalışmak istiyor. itibarlarının zedeleneceğini anlayan şirket jim keady'yi hiç sallamıyor haliyle.

    jim keady idealinden vazgeçmiyor. savunduğu şeyi ispatlayabilmek için endonezya'daki işçi köyünde yaşamayı ve işçi maaşıyla geçinmeyi kafasına koyuyor. işçilerin kazandığı miktar olan günlük 1.25 dolarla yaşamaya başlıyor.

    bir ay içinde 11 kilo veriyor. üstünde sanayi dumanının eksik olmadığı o yerleşim biriminde havalandırması olmayan 8 metrekarelik beton kutularda yaşıyor. düzgün olmayan beton zemine serilmiş örtülerde uyuyor, üstelik o örtüler de fabrikanın çevreye saçtığı zararlı maddelerle kaplanıyor. tuvaletlerin giderleri her sokağın iki yanından akan açık lağımlara verildiği için o yerleşim yeri devasa böcek ve farelerden geçilmiyor.

    günlük harcama limiti 1.25 dolar ve bu miktar iki küçük porsiyon sebzeli pirinç lapası ve birkaç muza yetiyor. sabun ve diş macunu ihtiyacı olduğu zaman yemekten kısmak zorunda kalıyor. bütün işçiler haftanın altı günü (bazen de pazar günleri) sabah 8'den akşam 8'e kadar çalışmak zorunda. fazladan giyecek bir elbiseniz yok ve sabah giydiğiniz giysi iş çıkışında gözle görülür derecede kirleniyor. minimum yarım saatinizi o giysiyi elde yıkamaya harcıyorsunuz. kadınsanız, özel günlerinizde bile herkese verilen günlük iki adet tuvalet molasına uymanız gerekiyor, bu nedenle pantolonunuzdaki kan lekelerini saklamak için belinize bir şal bağlıyorsunuz.

    bu şartlara katlanmak zorundasınız. sesinizi çıkardığınız anda işinizi kaybediyorsunuz. hizmet ettiğiniz sermaye dünyasının gerektirdiklerini karşılama mecburiyetindesiniz.

    jim keady bütün bu gözlemlerini bir belgeselde anlattı. bunun üzerine endonezya hükümeti asgari ücreti yükseltti, fakat buna karşılık gıda, su, gaz ocağı yakıtı, giyim ve yaşamak için gerekli tüketim maddelerinin fiyatlarını da aynı oranda yükseltti.

    işçilerin "acaba kendim mi yiyeyim, yoksa çocuğuma mı yedireyim?" şeklinde bir düşünceye sahip olduğu bir dünyada eşitlikten nasıl söz edilebilir ki?

    nike işçileri hayat zorluğundan yedikleri darbe kadar bir de amirlerinden darbe yiyorlar. 23 yaşındaki bayan işçi amirlerin sinirlendiklerinde kendilerine ayakkabı fırlattıklarını söylüyor. jakarta'nın dışındaki bir fabrikada bir saatte 60 çift ayakkabı üretme hedefini başaramayan 6 adet kadın işçiye müdürleri tarafından 2 saat boyunca kızgın güneş altında bekleme cezası veriliyor. adalet bu ya, sendikalı işçilerin şikayetleri sonunda o cezayı veren müdür yalnızca uyarı cezası alıyor!

    sivil toplum örgütlerinde sweatshop'larının maruz kaldığı tepkilere karşılık nike firması taşeron konumdaki imalathanelerin başkalarına ait olduğunu, bu nedenle herhangi bir değişiklik yapma imkanı olmadığı cevabını veriyor. üniversitelerde yapılan bilinçlendirici konuşmalara ise sürekli olarak bu konuşmaları yalanlayıcı nitelikte paketler ve editör yazıları göndermeye devam ediyorlar.

    işin kötü tarafı endonezya'daki nike işçilerinin standartların ikiye katlanması 1.63 milyar dolarlık nike reklam bütçesinin yalnızca %7'sine mal oluyor. sömürü dünyası, kendileri için bu kadar küçük bir hamleyi bile gereksiz buluyor, belki de işçilerine insan gözüyle bakmıyor, onları bir köle veya mankurt olarak görüyor.

    edit: bilgiler jim keady'nin john perkins'e yazdığı bir mektuptan ve huffingtonpost'ta endonezya'daki nike işçilerini anlatan bir makaleden geliyor. yukarıdakiler, o yazıların tarafımca incelenip gereksiz yerlerin atılması-gerekli yerlerin vurgulanması sonucu oluştu. bire bir alıntı değil.

  • adayları açıklanan ödüller. the power of the dog, 12, dune, 10, king richard, 8, belfast ve west side story, 7, drive my car, 4 dalda adaylık aldılar. 27 mart'ta* görüşmek üzere.

    https://www.oscarboy.com/…kademi-odulleri-adaylari/

    film
    belfast
    coda
    don’t look up
    drive my car
    dune
    king richard
    licorice pizza
    nightmare alley
    the power of the dog
    west side story

    yönetmen
    paul thomas anderson | licorice pizza
    kenneth branagh | belfast
    jane campion | the power of the dog
    ryûsuke hamaguchi | drive my car
    steven spielberg | west side story

    erkek oyuncu
    javier bardem | being the ricardos
    benedict cumberbatch | the power of the dog
    andrew garfield | tick, tick… boom!
    will smith | king richard
    denzel washington | the tragedy of macbeth

    kadın oyuncu
    jessica chastain | the eyes of tammy faye
    olivia colman | the lost daughter
    penélope cruz | parallel mothers
    nicole kidman | being the ricardos
    kristen stewart | spencer

    yardımcı erkek oyuncu
    ciarán hinds | belfast
    troy kotsur | coda
    jesse plemons | the power of the dog
    j.k. simmons | being the ricardos
    kodi smit-mcphee | the power of the dog

    yardımcı kadın oyuncu
    jessie buckley | the lost daughter
    ariana debose | west side story
    judi dench | belfast
    kirsten dunst | the power of the dog
    aunjanue ellis | king richard

    özgün senaryo
    belfast | kenneth branagh
    don’t look up | adam mckay, david sirota
    king richard | zach baylin
    licorice pizza | paul thomas anderson
    the worst person in the world | joachim trier

    uyarlama senaryo
    coda | sian heder
    drive my car | ryûsuke hamaguchi, takamasa oe
    dune | jon spaihts, denis villeneuve, eric roth
    the lost daughter | maggie gyllenhaal
    the power of the dog | jane campion

    kurgu
    don’t look up | hank corwin
    dune | joe walker
    king richard | pamela martin
    the power of the dog | peter sciberras
    tick tick…boom! | myron kerstein, andrew weisblum

    görüntü yönetimi
    dune | greig fraser
    nightmare alley | dan laustsen
    the power of the dog | ari wegner
    the tragedy of macbeth | bruno delbonnel
    west side story | janusz kaminski

    prodüksiyon tasarımı
    dune | patrice vermette, richard roberts, zsuzanna sipos
    nightmare alley | tamara devereel, shane vieau
    the power of the dog | grant major, amber richards
    the tragedy of macbeth | stefan dechant, nancy haigh
    west side story | adam stockhausen, rena deangelo

    kostüm tasarımı
    cruella | jenny beavan
    cyrano | massimo cantini parrini, jacqueline durran
    dune | jacqueline west
    nightmare alley | luis siqueira
    west side story | paul tazewell

    özgün müzik
    don’t look up | nicholas britell
    dune | hans zimmer
    encanto | germaine franco
    parallel mothers | alberto ıglesias
    the power of the dog | jonny greenwood

    özgün şarkı
    “be alive” | king richard
    “dos oruguitas” | encanto
    “down to joy” | belfast
    “no time to die” | no time to die
    “somehow you do” | four good days

    makyaj & saç tasarımı
    coming 2 america
    cruella
    dune
    the eyes of tammy faye
    house of gucci

    ses
    belfast
    dune
    no time to die
    the power of the dog
    west side story

    görsel efekt
    dune
    free guy
    no time to die
    shang-chi and the legend of the ten rings
    spider-man: no way home

    uluslararası film
    drive my car (japonya)
    flee (danimarka)
    the hand of god (italya)
    lunana: a yak in the classroom (butan)
    the worst person in the world (norveç)

    belgesel
    ascension
    attica
    flee
    summer of soul
    writing with fire

    animasyon
    encanto
    flee
    luca
    the mitchells vs. the machines
    raya and the last dragon

    kısa film
    ala kachuu – take and run
    the dress
    the long goodbye
    on my mind
    please hold

    kısa animasyon
    affairs of the art
    bestia
    boxballet
    robin robin
    the windshield wiper

    kısa belgesel
    audible
    lead me home
    the queen of basketball
    three songs for benazir
    when we were bullies