ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
what the'nın türkçesi
-
(bkz: o neydi gız)
15 temmuz'da atm kuyruğundaydım hemen eve kaçtım
-
anadolu çomarları da cnn'de reisin gazına gelip yumruk ile tank devirdiklerini zannediyorlardı diyerek sözüme devam edip, torunlarıma aktaracağım cümle.
özgür demirtaş'ın 11 yaş seviyesi mantık sorusu
-
daha önce yazdım, yine yazıyorum.
linkedin bir insan olsa özgür demirtaş olurdu.
26 mart 2020 çin'in sınırlarını kapatması
-
çin sars-cov2'yi gruba ekledi.
çin tüm dünyayı gruba ekledi.
çin gruptan ayrıldı.
kazuo işiguro
-
filmini de çok sevdiğim never let me go isimli distopik romanın yazarı. bende iz bırakan eserler arasında yer almıştır bu yapıt.
2017 nobel edebiyat ödülü'nü kazanmış, çok da güzel olmuş.
haruki murakami yıllardır sıranın japon kontenjanına gelmesini beklerken bu durum ona çok büyük darbe vurdu sanırım. bi 5-10 yıl daha alamayabilir.
bu arada ishiguro'nun ingilizce yazdığını biliyorum, milletsel olarak baktım duruma şu an için.
kazuo ishiguro'nun başka romanlarına da yelken açma vakti gelmişti zaten. nobel de güzel bir vesile olacak.
amazondan 223 tl ye 581 tl iade almak
-
bu adamı ekonomi bakanı yapın aq
olaysızca dağıldım
-
bir arkadaşımın * çeşitli durumlar karşısında ruh halini dile getirmek için kullandığı cümle.
az sıkıntılı.
bana dedi ki, beni arkadaş olarak görmüş hep. ben seni arkadaş olarak görüyorum dedi, ben de seni insanüstü görüyorum dedim, az pilav üstü çok döner gibi, mis dedim, o bana dedi ki, arkadaşlığımız bozulmasaymış, çünkü ben çok iyi biriymişim. ben dedim ki madem çok iyi biriyim neden sevgili olamıyoruz dedim. o dedi ki çünkü benim konuştuğum bir çocuk var dedi, ben de dedim ki, çocukla konuşmaktan bir zarar gelmez dedim çocuk o dedim. o da o çocuk değil şapşal benim sevgilim dedi. benim sevgilim dedi, benim sevgilim. benim sevgilim dedi.
olaysızca dağıldım.
amerikan film klişeleri
-
yaramazlık yapan, mızmızlanan çocuğa annesinin çocuğun tam ismiyle(kimlikteki ismi) seslenmesinden sonra çocuğun anında dünyanın en uysal çocuğuna dönüşüvermesi.
-edie sana otur yerine dedim. yemeğini bitirmeden oradan kalkamazsın !!!
- hayır anne daha fazla yemek istemiyorum.
- edward christopher jerkinson lütfen yerine otur ve o yemeğini bitir.
- peki anne...
nedendir bilinmez, kimlik isminin amerikalı çocuklarda etkisi çok büyük.
güzel olup sevgilisi olmayan kız
-
benim.
kızdan bahsediyorum. önce ben gördüm, benim beyler.
postfordizm
-
mark elam'a göre postfordizm 3 perspektiften incelenebilir: 1- neo-schumpeterci, 2- neo-smithçi, 3- neo-marxist (regulasyon okulu)
neo-schumpetercilere göre postfordizm kondratiev dalgalarinin gösterdiği yeni bir yaratıcı yıkımdır. yani yeni tüketim ürünlerinin üretildiği, yeni üretim ve dağıtım methodlarının oluştuğu dönemdir. bu bakış açısına göre postfordizm bir teknolojik devrimdir. (1) daha verimli üretimin sağlandığı, (2) görece maliyetin (relative cost) düşürüldüğü, (3) neredeyse sınırsız arza imkan tanıyan, (4) emek girdisini ise esnekleştiren yeni bir üretim teknolojisine verilen isimdir. bugün 5. kondratiev dalgasinda yaşıyorsak, bu "enformasyon teknolojileri" tarafından yönlendirilen bir çağdır. ve bilginin akışkanlığı ve bu akışkanlığın teknolojiye kattığı artı-değer neo-schumpeterci post-fordizm bakış açısını özetler. toyota paradigması bu teknolojik devrimi en iyi özetleyen örnektir belki de.
neo-smithçi perspektife göre, postfordizm aşırı iş bölümünün oluşturduğu kitle üretiminin bittiği; ve david harveyin tanımına göre yerini esnek özelleşmenin (flexible speacialization) aldığı yeni bir üretim şeklidir. ama yeni olmasıın sebebi teknolojik devriminden ziyade ortaya çıkardıkları daha insani ve işçiyi özgürleştiren üretim sistemidir. piore ve sable'nin daha çok savundukları bu perspektif daha çok modern dünyanın oluşturduğu ikili bölünmeye (dual divide) vurgu yapar. smith'in teknolojiyi üretimde dışsal görmesi ve üretimi artıran asıl faktörün iş bölümü olduğunu savunmasından esinlenerek neo-smithçilerdir.
neo-marxist perspektife göre ise post-fordizm kapitalizmin yeniden üretilmesi sonunda ortaya çıkar (reproduction of capitalism). gramsciye atfederek bu üretim sisteminin oluşturduğu hegemonya üzerinde durur. üretim şekillerini neo-marxistler genelde iki şekilde incelerler: (1) birikim rejimi (regime of acculmulation) ve (2) denetim rejimi (modes of regulation). post-fordizm bu bağlamda esnek bir üretim şekli ile hegemonik bir denetim şeklinin kesişimide durur. taylorizmde olduğu gibi insanı hayvansallaştırmasa da, neo-smithçilerin söylediği gibi yeniden zanaati getiren, emeğe değerini veren bir üretim sistemi de oluşturmamaktadır. fordizm'deki işçi-sendika ilişkisi bitmiş, işçinin depolitize olması süresi başlamıştır. toyota paradigması genelleştirilemez ve emekçinin özgürleştiğini kanıtlamaz. işçiyi yeniden köleleştiren bir üretim sistemidir. kapitalizmin sendikaların yükünden ve devlet denetiminden kurtulmasını sağlamıştır.
futbolcu eşi olmak için kriterler
-
- sarı saçlar
- zigon sehpa gibi çene yapısı
- space-x roketi gibi meminto
- botokslu dudaklar
- manken ya da sosyal medya fenomeni( bu nasıl zikim bir tabirse) olmak
- geçmişinde en az 7-8 tane tanınmış kişiyle sevgili olmak vs
futbolcular bunların makyajsız ve estetiksiz halini bilmediği için çocukları cennet mahallesinden aliş'e benziyor mk.
debe editi: tamam dudakta botoks olmazmış yazmayın, ne bileyim lan benim kütük kayseri bizim orada kömbe dudaklı derler alla alla.