hesabın var mı? giriş yap

  • --- spoiler ---

    seyyar satıcının bilmeden verdiği ibretlik ayar ;

    baktım adam tezgahın üzerine sermiş cd leri korsan albüm film falan satıyor, dur şuna bir piçlik yapayım dedim.

    kendi ismimi soy ismimi söyleyerek onun şarkı albümü var mı, varsa 5 tane alacağım dedim. heyecan yaptı bu amk olması lazım yeğenim diye daldı cd lerin içine

    15 dakika falan araştırdı bu cd lerin içinde bende içimden kıs kıs gülüyorum. ya dayı yoksa boşver uğraşma fazla dedim artık kan ter içinde kalmış olan satıcı dayı

    fırlattı elindeki cd yi ulan her gün yeni bir o. çocuğu çıkıyor hangisine yetişelim amk dedi.

    ne diyeceğimi bilemeden koşarak uzaklaştım beyler

    --- spoiler ---

    ahahaha.

  • bu biraz hüzün, biraz gariplik, biraz şaşkınlık ve çokça da eskişehir soğuğu hikayesidir.
    çoğu öğrencinin yaptığı gibi faturalar (elektrik, doğalgaz, telefon) mümkün olduğu kadar ihmal edilir. elektriğin ya da doğalgazın kesileceğine dair bir ihbarname gelene kadar ödenmez faturalar. bu ihbarname geldiğinde aceleyle para denkleştirilir ve son dakikada ödenen faturalarla deyim yerindeyse son dakika golleriyle yaşam devam ettirilir.
    yine son ana bırakılmış faturalar fakat bu sefer öğrenciler biraz daha umursamazdır. çünkü faturalar ödenmeden ara tatil için memleketlere gidilmiştir. evden ilk dönen vennus olmuştur. ve eve geldiğinde gördüğü manzara ürkütücüdür: doğalgaz borcundan dolayı mühürlenmiştir (olayın ürkütücülüğüne dair şüphesi olanlar bir kış gecesi eskişehir soğuğunda biraz dolaşmayı deneyebiliriler). "yarın para bulur öderim" düşüncesiyle bir gece idare edebileceğini düşünen vennus evde başka hiçbir ısıtıcı olmadığı için bulabildiği tüm battaniyeleri üstüne sararak uyumaya çalışır ve bir yandan da "donar mıyım lan acaba?" diye kendine sormaktadır. o gece gerçekten de vennus'un hayatındaki en soğuk gece olmuştur.
    ertesi gün doğalgaz borcu ödenir, akşama kadar doğalgazın açılacağı öğrenilir. vennus akşam olana dek eve gitmez çünkü okulun boş ve sıcak laboratuvarları vennus için gerçekten iyi bir alternatiftir. akşam eve döndüğünde gördüğü manzara bir gün önceki manzara kadar dehşet vericidir: doğalgaz henüz açılmamıştır. vennus çaresiz biçimde, o soğuk gecelerden bir tanesine daha merhaba demek üzeredir. kafaya geçirilen kapşonlar, üzerine örttüğü battaniyeler lokal bir ısınma sağlamaktadır ama kafa battaniyelerden dışarı çıkarıldığında inanılmaz bir soğuk yüze tokat gibi çarpmaktadır. "dün donmadım ya bugün de donmam herhalde" diyip uyur.
    ertesi gün, doğalgazın ufak bir aksilikten dolayı açılmadığını öğrenir ve doğalgazın artık kesin açılacağına dair güvence almıştır yetkililerden. vennus doğalgazın açılacağından emin bir şekilde akşama kadar gezer dolaşır ve vakit geç olduğunda eve gelir. doğalgaz vanasındaki mühürün kaldırıldığını görür, sıcak bir ev artık vennus beklemektedir (bekle sen). dairenin kapısı açılır. el, lamba düğmelerinden birine uzanır ve o an elektrik çarpmışa döner: elektrikler borcundan dolayı kesilmiştir. o an belki gerçekten elektrik çarpsa çok daha mutlu olacaktır vennus, çünkü ısınması için kombiye, kombinin de elektriğe ihtiyacı vardır. yapacak bi şey yoktur, borcun ödenmesi, elektriklerin tekrar açılması gerekir. o soğuk gecelerden en az bir tanesi daha onu beklemektedir. "keşke bir kutup ayısı, bir penguen olsaydım, başlarım üniversitesine" der ve uykuya dalar. ertesi gün onun için sıcak bi gün olmak zorundadır, çünkü elektrik faturası da ödenmiş, elektrikler tekrar açılmıştır. vennus kombiyi açar fakat ateşleme yapmamaktadır. kullanma klavuzundan kombiye biraz su basıp, su basıncını artırması gerektiğini okur. kombiye giden su borusunun vanasını çevirir fakat hiçbir hareket, gelişme, huzur verici bir su akış sesi yoktur. o an akıllı su sayacının üstündeki şu yazıyı hatırlar: "kredi az"

  • şimdi türkçe'nin muhteşemliğine şahit olun. yazık ki, bu tür kelime türetme usulü unutulmuş:

    geriye doğru > kaçmak

    ileriye doğru > koçmak/koşmak (koç da aynı kökten)

    yukarıya doğru > kuçmak/uçmak (kuş da aynı kökten)

    yana doğru > keçmek/geçmek (geçit ve keçi de aynı kökten)

    aşağıya doğru > köçmek/göçmek (köçek ve göçük de aynı kökten)

    ****

    geriye doğru > çekmek

    ileriye doğru > çakmak, çokmak/çomak

    dışarıya doğru > çıkmak

    aşağıya doğru > çökmek (çökelek, çökelti)

    ***

    takmak

    tekmek/tekme

    tikmek/dikmek(diken)

    tokmak

    tökmek/dökmek

    tükmek/tükürmek

    ***

    geriye doğru > sakmak(saklamak)

    zemin üstünde sıçramalı > sekmek

    dışa doğru, içeriye > sokmak

    içten dışa > sökmek

  • tarihte gerçekleşen ilk online alışveriş olarak anılabilecek birkaç alışveriş vardır. bunlardan hangisinin ilk online alışveriş olduğuna karar vermek online alışverişi nasıl tanımladığınıza bağlıdır.

    shopify'ın iddiasına göre ilk internet alışverişi 1971-1972 yıllarında stanford university ve mit öğrencileri arasında arpanet üzerinden gerçekleşen hint keneviri satışıdır.

    ancak bu işlem e-ticaretin tüm gereklilerini karşılamamaktadır. her şeyden önce illegaldir ve para çevrimiçi olarak aktarılmamıştır. internetten yapılan ilk alışveriş olmak yerine ilk alım anlaşması olarak adlandırmak daha uygundur.

    şirket ayrıca 72 yaşındaki jane snowball'un 1984 yılında, mahalle bakkalından margarin, yumurta ve mısır gevreği sipariş etmek için televizyonu üzerinden sipariş vermesini sağlayan videotex adlı cihaz ile yaptığı alışverişi ilk online alışveriş örneği olarak vermektedir.

    snowball, ürünlerin ödemesini yine nakit olarak yaptığı için maalesef bu satış da tam anlamıyla ilk online alışveriş olma koşullarını sağlayamamıştır.

    benzer nedenlerle 1974 yılında donald sherman'ın sipariş vermek için bir pizzacıyı aramasına yardımcı olan konuşan bilgisayar aracılığı ile gerçekleştirdiği alışveriş de bu koşulları sağlamamaktadır. bilgisayar aracılığı ile verilmiş ilk sipariş olabilir mi? belki.

    bugünkü anlamı ile online alışverişin ilk örneğini gerçekleştirme şerefi 1994 yılında netmarket adlı web sitesini oluşturan dan kohn'a gitmiştir. new york times'daki habere göre, dan kohn, 11 ağustos 1994'de philadelphia'daki bir arkadaşına sting'in "ten summoner's tales" cd'sini satışını gerçekleştirmiştir. arkadaşı 12.48 dolarlık ücrete ek olarak nakliye ücreti ödemesini gerçekleştirmek için kredi kartı numarasını veri şifreleme yazılımı kullanarak kendisine iletmiştir. cd'yi ise abd posta servisi* aracılığı ile göndermiştir.
    görsel

    the new york times'daki rapora rağmen, cnet'deki haberde "the internet shopping network" adlı başka bir web sitesinin bu cd'nin satışından yaklaşık bir ay önce online olarak bilgisayar parçaları satmaya başladığı iddia edilmiştir.

    bugün bu ürünlerin tamamına internet üzerinden erişebildiğiniz gibi kapıda ödeme, online ödeme, mağazada teslimat gibi opsiyonlar da online alışveriş olarak kabul edilmektedir. hangisinin ilk alışveriş olduğuna karar vermek tamamen size kalmış.

    kaynak: smithsonian maggazine - history daily

  • yılların hostesiyim, şurada bahsedilen ilginin yarısını görmedim.

    aileler tarafından sevilen meslek grubu değildir. ancak alkolik filan olup zengin aile tarafından gözden çıkarılmış oğullarına layık gelin olarak görülür.

    debe edit: karda kışta sokaktaki hayvanlara birazcık yemek, daha çok hoşgörü