ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tıp vs diş hekimliği
-
ingilizce'de dentist o yüzden diş hekimleri doktor değilmiş demiş bir arkadaş. akademik olarak açıklayayım durumu belki faydalı olurum. diş hekimliği fakültesinden mezun olan bütün öğrencilere verilen bir unvan var. ddsyani doctor of dental surgery. diş hekimliği tıp disiplininin cerrahi dallarından birisi olduğu için dds ünvanı verilir. bazı ekollerde bu durum dmd'dir yani doctor of dental medicine. tıp fakültesinden mezun olan her öğrenciye dr. unvanı verilir. ingilizce'de tıp hekimlerine md unvanı verilir. medical doctor yani. bir şekilde doktora yapan herhangi bir hekime phdunvanı verilir. ha benim için fark etmiyor ister dişçi deyin ister diş hekimi ister dmd/dds. bir çok tıp hekiminden daha rahat çalışma şartlarımız olduğu bir gerçek. zorunlu hizmet olmadan istediğimiz gibi, istediğimiz yerde çalışmaya başlıyoruz. hayat standartlarımız gözlemlediğim kadarıyla kendini sıralarda çürüten bir çok doktordan daha iyi. bu gibi durumlar göz önünde bulundurulduğunda diş hekimliği daha avantajlı görünüyor. ergen birinin bu lafının bu kadar gündem olmasının sebebi aslında iki meslek grubununda aşağılık kompleksine sahip olmasından kaynaklanıyor.
şu anda twitter'da dönen bir kavgaya sebebiyet veren konu.
mesele 3. sınıfa yeni geçmiş bir tıp fakültesi öğrencisinin diş hekimlerini aşağılaması.
#tıpçılarsendenutanıyor diye bir etiket oluşturmuş diş hekimliği öğrencisi arkadaşlar. detayları buradan takip edebilirsiniz.
5. sınıfa yeni geçmiş bir diş hekimliği öğrencisiyim. bugüne benzer bir çok olaya şahit oldum. bir çoğu tıp fakültesinden temel bilimler dersine gelen öğretim görevlileriydi. sürekli siz dişçisiniz, çok bilmenize gerek yok gibi cümleleri çok duyduk. yalan yok, sizde hekim olacaksınız, o yüzden bunların hepsini çok iyi öğreneceksiniz diyen hocalar da dersime girdi.
hiçbir zaman anlayamadığım bir olay var bu konuyla alakalı, tıp fakültesi öğrencilerinin egosu değil, bu egoyu kendilerinde hak görmeleri. biz tıpçıyız, o yüzden her şeyi yapabiliriz kafasını hiçbir zaman anlamadım. hayattaki tek başarısı, bir kaç soru fazla yapıp tıp fakültesine gitmiş öğrencilerde gözlüyorum bu durumu. hacettepelilerin, cerrahpaşalıların bu tarz gereksiz tartışmalara dahil olmadığı da dikkatimi çeken başka bir konu. sanki hiçbir diş hekimliği öğrencisi diş hekimliği isteyerek seçmemiş gibi davranmaları oldukça üzücü, hepsi tıp kazanamadığı için diş hekimi oldu sanıyorlar. bu gerçekten komik bir durum bana göre.
tıp okuyarak statü kazanmayı ummak çaresizliğin, mutsuzluğun kaçıncı seviyesi bilmek isterim.
2014 seçimlerinde ülkenin mansur yavaş'ı kazanması
-
türkiye'nin bu seçimlerdeki en büyük kazancıdır.
siyasetimiz, hiçbir makamı bir insanın burnunun kanamasına değişmem diyebilecek tertemiz bir karakter kazanmıştır. kendisine siyasi kariyerinde başarılar diliyorum.
ethem'in vurulduğu yere katili öven ve cesaretlendiren melih gökçek bir tarafta, bu adam bir tarafta.
kimse melih gökçek için milli iradenin seçimi falan demesin. bu tedhişle sindirilip efsunlanan ve iradesine milli denilen kitlenin seçimidir.
badak
-
- hasan olm kız seni kesiyo
+hangisi len?
- bak şu karşıdaki yeşilli.
+aa hakketten, direk bakıyo.
- ne oldu konuştunmu?
+abi maketmiş o, barın maskotuymuş.
- hadi yaa tühh... güzelde bişeydi.
+konuştum ama yinede biraz, bi anda duramadım şoku atlamadım.
- olm sanki kıpırdadı o demin ama neyse...
eyüp sultan'daki kiralık 1+1 daire
-
bu evin fotoğrafını çekip ilana atarken kendisinden hiç mi utanmadı acaba? bu evde bir insanın bu şartlar altında yaşamasının imkansız olduğunu hiç mi düşünemedi mesela? bazen gerçekten bazı insanlara fazla anlam yüklüyoruz. işte bu da onlardan birisi.
serdar ortaç şarkılarında geçen mükemmel sözler
-
'kırkından sonra amcam çeker halayı
amcamın zamanında halay mı vardı?'
bu hayatın anlamını sordurtur kişiye.
kara harp okulu'nun türbanlı ilk mezunu
-
bazı kişiler sembol olsun diye dereceye sokuluyor. bundan sonra her sene bir iki kişi öyle görürsünüz demedi demeyin.
apple'ın beyaz eşya işine girmesi
-
düğün masrafları beşe katlanır, damadın anası daha pis ağlatılırdı.
sevgiliyle tartıştıktan sonra gelen banka mesajı
-
insanı karmaşık duygulara sürükleyen mesajdır.
hayal kırıklığı yaratırken bir yandan da 'hayat devam ediyor' alt metnini içinde barındırır.
başlarda tiksinip silersin ama ilişki bittikten sonra da seni hiç bırakmaz banka mesajı, hep avantajlar sunar. sonunda onunla yaşamayı öğrenirsin.
star wars koleksiyonunu yok eden eşini öldüren tip
-
karanlık tarafa geçmiştir.
facebook'ta yaşayan acıların kadınları
-
biri bugün şöyle bir şey yazmış paylaştığı yazıya "can yücel yine döktürmüs" . şimdi kendisine can yücel in öldügünü söylesem, çektiği acılara yenisini eklemenin vebalini alacağımdan direkt listemden çıkardım. sanırım buna dayanabilir. çünkü o güçlü bi kadın ve bir lafa bakar laf mı diye....
20 mart 2020 cezaevleri kademeli tahliye kararı
-
virüsle uğraşmak yetmedi, bir de sapıklarla, torbacilarla, katillerle uğraşacağız. aman ne güzel ne güzel (!)
kabataş yalancılarının kılıçdaroğlu'na dava açması
-
kemal kılıçdaroğlu'nun kabataş yalanına yönelik eleştirisine havuz medyasının popüler yancılarının başlattığı yine ortaklaşa bir harekat.
işte o isimler:
ahmet kekeç - star gazetesi
ardan zentürk - star gazetesi
halime kökçe - star gazetesi
murat çiçek - star gazetesi
saadet oruç - star gazetesi
ersoy dede - yeni akit gazetesi
kenan alpay - yeni akit gazetesi
fuat uğur - türkiye gazetesi
abdülhamit güler - sabah gazetesi
mahmut övür - sabah gazetesi
esra elönü - haber 7
abdülkadir selvi - yeni şafak gazetesi
kemal öztürk - yeni şafak gazetesi
merve şebnem oruç - yeni şafak gazetesi
yasin aktay - yeni şafak gazetesi
bu arada hatırlatmak gibi olmasın:
yargılanacaksınız
4 nisan 2019 mehmet barlas'ın köşe yazısı
-
elbet bir gün şu 15 temmuzun ardındaki sırlar aydınlanacak sonra göreceğim ben bunları.
fifa'yı klavye ile oynamış efsane nesil
-
(bkz: fifa 2002)'de santradan gol atmış nesildir. dünya kupası versiyonunda topun arkasından alev de çıkıyordu.
charles bukowski
-
- "seni hiçbir zaman affetmeyeceğim", içerisinde "seni hiçbir zaman unutmayacağım"ı da barındırır.