hesabın var mı? giriş yap

  • aman allahım!'dan sonrasını okumadım. 0/10 rezillik

    edit: siyasal islamcı olduğunu anlamak için metni okumaya gerek yok. gündemi sarsan videoda malum ceo'nun yanındaki iki kişiyi merak edenler için bildiriyorum, biri bu olaya dahil olan şahıs ( merak eden baksın ), diğeri de sözlükte yazarmış, en azından attığı mesajdan anladığım o.

  • lan fotografi millet gtume baksin diye koyuyorsun zaten sonra neden tribe grip icerigi engelletiyorsun

  • sanirim bazi otobüslerde hangi düğmeden basıldıysa, sadece ona en yakın iniş kapısı açılıyor. böyle bir durumda bana yakın iniş kapısı açılsın diye, duracak ışığı yandığı halde dügmeye basıyorum.

  • migros'un çarıklı şımarıklığına göre davranmaması olarak değiştirelim onu. hiç stok yapmadım, canım içmek isterse gidip en yakındaki yerden alacağım ve o da paşa paşa satacak. tek hayatımızı 1 saat bile bu nevşehir çöreklerinin hassasiyeti ve kutsallarına göre şekillendirecek değiliz.

  • osmanlı devleti de dahil olmak üzere 6 kıtada onlarca ülkeyi yürüyerek gezen, yanında taşıdığı 30 kilogramlık defterine, dolaştığı ülkelerdeki önemli kişilerin imzalarını toplayan joseph mikulec'dir. 1900'lerin başında başladığı yolculuğu 1929 yılında sona ermiştir. görsel

    imzaları ve kendisi için yazılan sözleri içeren defteri bugün 250.000 amerikan dolarına satışa çıkarılmıştır. defterde imzası ya da yazısı bulunan herkes bizzat kendisi ile görüşerek defteri doldurmuştur. en az 33 ülke gezmiştir ve defterinde en az 23 dilde yazı tespit edilmiştir.
    görsel, görsel, görsel, görsel, görsel, görsel, görsel

    mikulec, antarktika hariç her kıtada yüz binlerce km seyahat etti, dünya liderlerinden yerel tüccarlara, theodore roosevelt'ten topeka'daki sigortacıya ve gittiği yerlerdeki hükümdarlara ve liderlere kadar, seyahati hakkında düşüncelerini defterine yazan on binlerce insanla tanıştı.

    yolculuğu, ziyaret ettiği yerlerdeki yerel gazete haberlerinin yanı sıra new york times'da yayınlanan 4 makaleye ve yüzlerce röportaja konu olmuş. amerika birleşik devletleri'nde tüm sinema salonlarında gösterilen kısa bir sessiz filme de konu olmuştur. video

    altı abd başkanı, iki hükümdar ve bir büyük britanya başbakanı, çin hükümdarı, japonya, avustralya, hindistan, singapur liderleri, kanada başbakanları dahil olmak üzere defterine not düşenlerle bizzat tanıştı. thomas edison, andrew carnegie, enrico caruso gibi kişiler de defterinde yer almıştır.

    osmanlı devleti, ingiltere, iskoçya, danimarka, isveç, belçika, italya, almanya, çekoslovakya, hollanda, yugoslavya, fransa, polonya, irlanda, isviçre'de, japonya, çin, kore, singapur, filistin, burma, hindistan, filipinler, amerika birleşik devletleri, kanada, meksika, brezilya, küba, uruguay, arjantin, kosta rika, avustralya ve yeni zelanda, afrika ve mısır'da bulunmuştur. buralarda 30 kilogramlık defterini yanında taşımış ve imza ile notlarla doldurmuştur.

    defter içerisinde ingilizce, fransızca, italyanca, yidce, arapça, sırpça, hırvatça, lehçe, ispanyolca, ermenice, hintçe, çince, japonca, rusça, danca, isveççe, ukraynaca, rumca, norveççe, macarca, farsça, siyamca, portekizce ve litvanca notlar tespit edilmiştir.

    yolculuğu sırasında 44 çift ayakkabı eskitmiş, 8 dil öğrenmiş ve 60.000'den fazla imza/not toplamıştır. defteri 1929 yılında ortadan kaybolmuş, 2021 yılında tekrar ortaya çıkmış ve 250.000 dolara satışa çıkmıştır.

    hayatına dair daha fazla detay için: smithsonian - raab collection (defteri bu adreste satışta.)

  • -hangisi farklıdır? kalem-çilek-elma-muz?
    +tabiki çilek!
    -kızım bak 3 tanesi meyve bir tanesi alakasız bir nesne..
    +çilek!
    -gerizekalı..

  • zehirlere karşı olan bağışıklığı açıklanamamıştır. "bir allahtan korkar" denilebilecek sanırım tek canlıdır, densizdir, cengaver ruhludur, çöllerin kabadayısıdır vesselam.

  • kara murat/malkoçoğlu filmlerinin vazgeçilmez bir ikilemidir. buna göre siyah elbiseli hain bizans askerleri (en az 10 kişi) kara murat'la karşılaştıklarında, kahramanımıza mutlaka sırayla saldırırlar. biri kara murat'ın üstüne atlayıp folloş olurken, elleri silahlı diğer askerler oldukları yerde sallanaıp sıralarını beklemektedirler. biri de demez mi ki arkadaş sen arkadan tut ben vereyim kılıcı, vereyim topuzu. yok olmaz. illa ki teker teker olacaktır. hatta bu öyle bir hal almıştır ki, kendi sırasında kara murat tarafından öldürülen bazı askerler, kara murat başkalarıyla dövüştüğü sırada çaktırmadan yerde yuvarlanarak kadraj dışına çıkmakta ve yepyeni bi asker edasıyla tekrardan saldırmaktadırlar (kalifiye eleman eksikliği var tabi). bu bazen öyle bir hal alır ki karamurat biriyle dövüşürken, arkasını döndüğü sırada bile bu bizanslılar bir şey yapmadan beklerler ellerinde kılıçlarla. sonra yok koca bizans neden yıkıldı, yok istanbul aslında konstantinapolis... iyi valla.