hesabın var mı? giriş yap

  • mağdurmuş, dolandırılmış, akp'yi senelerdir destekleyen kendisi bile bu haksızlıklara uğruyorsa artık oy vermeyecekmiş.

    bakın ahlakı görün. güce tapmak, rant peşinde koşmak tam olarak bu.

    sadece oy attığı için bile ayrıcalık bekliyor. akp'ye oy atmayan onca insan adaletsizliklere maruz kalabilir bu kafaya göre sakıncası yok.

  • erkeklerin ipek pijama takımıyla yatıp sabahları ropdöşambrla dolaştığı bir ülkede cidden garip oluyor bu durum, ben de çok şikayetçiyim.

    siz ne diyosunuz ya? gece yatağa donla giren adam gelip burada pijama giyen kızı eleştiriyor. sen dua et de paçalı donla uyumuyor o kız. adam gibi sevimli sevimli giymiş pijamasını. hayır bir de komik yani. sen boxerınla kol bir yanda bacak bir yanda öküz gibi yatarken kadın, saçı maşalı, yüzü boyalı saten gecelikle mi yatacak?

    az izleyin şu dizileri.

  • karakter sınırı sebebiyle başlığın uzun hali : 65 milyon yıl öncesine geri dönüşü olmayan bir zamanda yolculuğu yapmış olsaydınız, gelecekteki insanların bu yolculuğu yapabildiğinizi ve yolculuk yaptığınız dönemdeki varlığınızı bilmelerini sağlamak adına hangi delilleri bırakabilirdiniz? cem yılmaz filmi olan arog'da arif'in mağaraya yazı yazması olayı gibi.

    65.000.000 yıl
    ortalama insan ömrü 70 yıl dersek 928 bin 571 farklı nesil eder.
    bulunan en yaşlı insan fosili, 3.200.000 yıl öncesine kadar uzanır (lucy). yani ölünüzü bulamazlar.
    bulunan en eski insan yapımı anıt, mö 4850'den kalma barnenez'deki cairn'dir. bu nedenle, bir binanın ayakta kalma süresi ~6869 yıldır. yani bir şey inşaa etseniz o da günümüze kadar dayanamayacaktır. (göbekli tepeyi atlamışım bunu göz önünde bulundurursak yaklaşık 10-15 bin yıl diyebiliriz.)

    kehribar içine kapana kısılmış bir organik canlı 230 milyon varlığını sürdürebilirdi fakat 65 milyon yıllık yeryüzü yıpranması ve jeolojik kargaşanın arasından sıyrılarak bıraktığımız notun günümüz insanına ulaşması oldukça zordur. dünyanın 65 milyon yıl önceki hali için bakınız

    seçenek 1 : bulması kolay, değişime uğramamış veya uğramayacağını düşünülen doğal bir yapı bulunarak veya bilindik bir coğrafi konuma yakın yerleşim alanı olabileceği varsayılan bir yer seçilir. sert kayaların sivri kısımlasıyla diğer kayalar oyarak anlaşılması kolay bir iz bırakmaya çalışılır. (coğrafi olarak tanımadığınız yerdeyseniz ve tanıdığınız bir yere gitmek isterseniz otçul bir dinozoru evcilleştirip üzerine binerek seyahat edebilirsiniz. ama evrim sürecine dikkat! çünkü dinozur'u evcilleştirdiğiniz için kendi ırkınız / diliniz muhtemelen mevcut zaman çizelgemizdekinden farklı olarak delişebilir.) latin alfabesi veya sembol kullanırdım ama bu, geleceği nasıl etkilerdi bilemiyorum.

    seçenek 2 : almanya'nın güneyindeki messel çukuru'na ulaşmak. milyonlarca yıldır değişime uğramamış fosillerle dolu olan buçukur o tarihlerde göl halindeydi. bir kaç gün kil topraktan sonra pişirilmiş kil ile sanatınızı konuşturarak saksı, testi veya harf ve rakamlardan oluşan eserler yaparak gölün içine bırakabilirdiniz. muhtemelen 1995 yılında varlığınızdan dünya haberdar olurdu.

    seçenek 3 : eğer ideolojik hareketliliğin az olduğu bir yer bulunabilirse var olan bir anıt veya eserin 3d modelini yaparak reçine dolu bir kabın içine yerleştirmek. bulunması için de uranyum ile işaretlenebilinirdi. fakat sıradan bir vatandaşın doğada uranyum bulması biraz zordur. eğer bulunabilseydi günümüz teknolojisiyle korunmuş 3d modelimiz radyasyon sayesinde kolaylıkla gün yüzüne çıkabilirdi.

    *mağaraya yapılan resim ne kadar kalıcı olur bilmiyorum ama eğer bir mağaraya yazılabilseydi gelecekten notlar ve dikkat edilmesi gerken doğal felaket tarihleri hakkında bilgiler yazardım.

  • anlamadığım nokta hangi ırktan olduklarını öğrendiklerinde neden duygusallaşıp gözyaşı döktükleri. şimdi ben %60 alman olduğumu falan öğrensem, sadece vay babayn kemiğine der şaşırırım.

  • şımaran çocuğunu, "şöyle sert bir bakış atarak" susturmakla övünen bir arkadaşım vardı.

    çocuğu, önündeki yemeği bitiremediğinde tek bir emriyle tabağını yalatan bir başka arkadaşım...

    halam, kendi annesinin yeterince yaşadığını, herkesin iyiliği için artık ölmesi gerektiğini düşünüyordu.

    bir gece çok sevdiğim bir dostumla sarhoş olduk, otobüs durağına yürürken karşımıza çıkıp bize mendil satmak isteyen bir çocuk için, "bunlar hep yalan" dedi, "bizi soymaya çalışıyorlar." (bir çocuk ne kadar sahtekar olabilir ki!)

    annem, bir erkek çocuğum olmadığı için hep üzülmüş, dua etmiştir "gerçek" bir çocuğum olması için. (hala ediyor.)

    patronum bütün içtenliğiyle, "iki ay maaş alamadı diye neden problem çıkarıyor insanlar?" diye sordu, baş başa yaptığımız bir iş toplantısında.

    "köpeklerden nefret ediyorum!" dedi karnı tok bir arkadaşım, üstelik öğle tatilinde.

    birkaç mağaza dolaştıktan ve kızım tüm alış-veriş tekliflerimi reddettikten sonra girdiğimiz son mağazada kendisine, "neden bu kadar mutsuzsun?" diye sorduğumda beni kenara çekti ve "baba, neden böyle sorular soruyorsun bana, neden rezil ediyorsun beni?" diye sordu.

    adem abi yıllarca karısını dövdü, fatma teyze bahçesine dadanan çocukları kovaladı. (üstelik yıllarca)

    karım, çıkarlarını düşünmeyen bir ahmak olduğumu iddia etti.

    "ve biz onlara diyeceğiz ki" dedi kutsal kitabım...

    insan kötüdür.

  • açıkçası benim anneannem hiç bir şey öğretmedi bana. kadının hayat felsefesi şu şekilde:

    ''yi, iç, sıcak tut kendini, yi, yat, bismill, yi, çay iç içini ısıt, yimek yi, sıcak tut kendini tirrik olma, bismilll, yi, yavrım, çay iç, bismill, yavrım, foksu aç, bismill...''

    anneanne ne lan öyle? modern gibi takılmalar. bildiğimiz nene bu işte.