hesabın var mı? giriş yap

  • tek basina yeterli degil ama toplumlarin ortalama zeka duzeyi ile birlestirildiginde bir insan toplulugunun neden gelisip gelisemeyecegini bize buyuk oranda anlatan bir kitap. peki neden toplumlarin zeka duzeyi olmadan tek basina yeterli degil? soyle aciklayayim:

    guney kore ve kuzey kore'yi cok iyi biliyoruz. guney kore son derece gelismis, surekli icatlar yapan, yuksek teknoloji ureten, her gecen gun zenginlesen bir ulke. guney kore'nin kisi basina dusen milli geliri kuzey kore'nin 20 katindan fazla, kuzey'deki aclik ve yoksulluk yuzunden guney kore'liler kuzeylilerden daha uzun boylu, daha uzun omurlu. kuzey kore'nin birakin teknoloji uretmeyi dis yardimlar olmadan halkini doyuracak gucu yok.

    butun bunlara sebep olan sey ise acemoglu'nun bahsettigi extractive (dislayici) ve inclusive (kapsayici) yapilanmalarin etkisi. guney kore kapsayici kuzey kore ise dislayici kurumlara sahip. bunun sonucunda guney fezaya giderken kuzey acliktan kiriliyor.

    ancak bir tane bilmemiz gereken onemli nokta var, o da iki ulkedeki ortalama iq duzeyleri. kuzey korelilerin butun sikintilarina, geri kalmisliklarina ragmen ortalama iq duzeyleri guney kore'lilere cok yakin. ayrica sunu da bilmek lazim guney kore'lilerin ortalama iq duzeyleri dunyanin en yukseklerindendir.

    bu ne anlama geliyor? su anlama geliyor, son 50 kusur yilda dislayici kurumlarin baskisiyla geri kalan kuzey kore'de zeka duzeyleri hala guney kore kadar yuksek yani 105 civarlarinda. eger kuzey kore'deki dislayici kurumlarin baskisi yarin ortadan kalkarsa (kuzey kore guney'e katilirsa) kuzey koreliler kisa zaman icinde ayni guney koreliler gibi teknoloji ureten, zengin ve basarili bir millete donusecektir.

    kuzey korelilerin iq duzeyinin onemi bu noktada ortaya cikiyor, kuzey koreliler dislayici yapilanmadan kurtulduklari anda dunyanin en gelismis ulkelerinden biri olma yolunda ilerleyebilecek bir ortalama iq duzeyine sahipler. oysa ayni guney kore gibi kapsayici kurumlarla yonetilen pek cok guney / orta amerika, dogu avrupa ulkesi guney kore'nin gelismislik duzeyine ulasamiyor. iste burda benim bahsettigim toplumlarin zeka duzeyi devreye giriyor.

    brezilya her ne kadar guney kore gibi kapsayici kurumlara sahip olsa da ortalama iq duzeyi guney kore gibi 105 degil 90 oldugundan guney kore'nin gelismislik duzeyine ulasamiyor. yani kapsayici / dislayici kurumlar bir ulkenin gelisimi icin tek sebep degil, ortalama zeka duzeyleriyle birlikte iki sebepten biri.

    bu yuzden brezilya gibi ulkelerde kapsayici kurumlar var olsa da ortalama iq duzeyleri guney kore duzeylerine cikmadigi muddetce brezilya'nin g.kore kadar gelismesi asla mumkun olmayacaktir. oysa kuzey kore'de ortalama iq duzeyleri yuksek oldugundan k.kore dislayici kurumlarindan kurtulup kapsayici kurumlara gectigi an g.kore duzeyine yukselecektir.

    tabi kapsayici kurumlari kurabiliyor olmak da bir zeka duzeyi gostergesi. toplumu yoneten elitler hicbir zaman gucu baskalariyla paylasmak istemediginden dislayici kurumlar yaratir, bu noktada elit olmayan kismin yani halkin cok buyuk bolumunun elitlere baski uygulayip onlari dislayici kurumlari kapsayici kurumlara cevirmeye zorlamasi gerekir. iste elit olmayan halkin bu durumu algilayabilmesi ve uygulayabilmesi icin belli bir duzeyde olmasi gerekir. g.amerikalilar bunu yapabilirken kuzey korelilerin bunu hala yapamamasini uzak dogu'nun asiri muhafazakar, bireyden cok topluluga onem veren kulturune bagliyorum.

    uzakdogulularin asiri muhafazakar ve bireycilikten uzak kulturu yarataciligi koreltiyor. buna basit bir ornek olarak apple/samsung mucadelesini verebiliriz. bati kulturunun urunu olan apple icat eder, yenilik getirir, dunyayi degistirir, samsung ise apple'in urettigi urunleri optimize edip yeniden uretir. belki samsung optimize ettigi urunlerle apple'i asar ama asla apple gibi dunyayi degistiricek icatlar yapamaz. iste bunun sebebi muhafazakar uzakdogu kulturudur. peki bu kulturun / davranissalligin genlerle alakasi var midir? belki olabilir ama henuz bu alandaki arastirmalar cok yeni ve bir karar vermek icin yeterli degil.

  • yer: metrobüs durağı.

    iki sevgili metrobüs bekliyor. metrobüs geliyor. kapı açılınca kız beklemeden içeri atlıyor ama erkek, arkalarındaki boş metrobüsü işaret ederek inmesini istiyor. kız tam inecekken kapı kapanıveriyor. kız "ay ay ay ay ay ay kapıyı açın" diye bağırınca kapı açılıyor. kapı açıldığında kız kendini dışarı atarken aynı anda da erkek içeri atlıyor. daha bunlar ne olduğunu anlamadan kapı tekrar kapanıyor. erkek, şoföre el kol hareketi yapıyor ama "ay ay ay ay ay ay" diye bağıramadığı için metrobüs hareketlenip gözden kayboluyor.

    kavuşabildiler mi bilmiyorum ama zaten hiç anlaşamıyorlardı, kavuşamamışlarsa da hayırlarına olmuştur diye umuyorum.

  • ahmet çakar: özhan canaydın gibi başkanın değil elini, şimdi söyleyemeyeceğim yerini bile öperim.

    rok: her yerinden öpüyorum rüştü'ye döndü bu ya

    sıvacı ertem: yeaa ne alakası var onunla bunun.

  • aynı binada ikamet ettiğimiz bir hanımefendi.
    zor bir hayatı var, eşi ile mahkemenin uzaklaştırma kararı nedeni ile ayrı.
    maddi sıkıntıları da var.

    az önce açık camdan 3 kat aşağıda olmasına rağmen duydum;

    - neden babana gitmiyorsun ? seni sevmiyorum !

    hırıltılı ama yüksek sesle yanıtladı dünya güzeli busecik ;

    - ben de seni sevmiyorum...

    5 yaşındaki miniği sevgi tehdidi ile terbiye etmek...
    kız da inatçı ama...
    yine de çok ama çok şeker.

    seslerini duyunca içim içime sığmadı, bir yetişkin çocuğuna "seni sevmiyorum" diyordu !
    bu nedenle komşu hakkı, mahremiyet, özel hayat demedim, yazma ihtiyacı duydum.
    o çocuk büyüyünce sevmeyi öğrenebilecek mi ?

    tashih : mahremiyet sınırlarını aşmak gibi bir gaflete düşmüşüm, paylaştığıma pişman oldum
    ama bu kadar kişi yazınca da silmekten de imtina ettim. merhametin kendi sıfatım olmadığını unutmuşum.

  • sesler daha gür çıkmaya başladı. insanlar artık ne olursa olsun diye düşünüyor. sanatçısı da halkı da aynı. gidişin ayak sesleri

  • halkları hitler’e ve mussolini’ye aynı eleştirileri yapmamış olduğu ve toptan yıkıma maruz kaldığı için aynı hataya düşmek istemeyen şerefli yurttaşların eleştirileridir.
    eleştiri akıldır, gerçektir. vatan ancak akıl ve gerçeği görerek, ifade ederek korunur.