hesabın var mı? giriş yap

  • bu ülkede genelleme yapmanın yanlış olmadığının en net kanıtı ülkücüler ve siyasal islamcılardır.

    ülkücüler ve siyasal islamcılar bu ülkenin kanseridir.

  • mini şort giydi diye rahatsız edilme, laf atılma, ellenme, tecavüz edilme riski taşımadığından, ya da tecavüz edildiğinde şort giymesini tecavüzü haklı gösterecek zihniyetlerden uzakta olduğu için yurt dışına çıkınca gönül rahatlığıyla mini şortunu giyen türk kızı.

  • lise zamanlarında bir kış günü çok yağmur yağıyordu, bende şemsiye kullanmayı sevmeyen bir insan olarak yine arkadaşın eşin dostun şemsiyesinin altına girmeye çalışıyordum. arkadaşlarda ya git kendi şemsiyeni getir vs. vs. dedikleri için aman be sizin şemsiyenize mı kaldım diyip önde daha önce okulda gördüğüm ama hiç konuşmadığım bir kızın pat diye şemsiyesinin altına girdim. sonra bende şaşırdım bunu nasıl yaptığıma normalde çok fırlama bir insan değilimdir. neyse şemsiyenin altına girdikten sonra aramızda şöyle bir diyalog geçti.

    ben: arkadaşım şemsiyesinin altından kovdu da bende seninkine sığındım
    şemsiyeli kız : ( gülerek ) olsun iyi yapmışsın, ıslanma çok yağmur yağıyor zaten.
    ben : teşekkür ederim. ( tabii içimden 90 +larda galibiyet golünü atmış forvet gibi seviniyorum. yağmur bereket getiriyormuş gerçekten )

    sonrası kızın sokağına kadar beraber yürümüştük, sonra okulda birbirimizi gördükçe konuştuk ettik çıktık ayrıldık, barıştık, ayrıldık.

  • hayal etsenize. türkiye'nin gururu olarak bir basketbolcu nba yolunu tutuyor. büyük umutlarla bütün ülke arkasında.

    tarihin en iyi basketbolcularından biri, belki zirvede olan lebron james'in takım arkadaşı oluyorsun. adam benim çaylağım diye seni bağrına basıyor. bütün rüzgar arkanda.

    milli takıma gelip, yeni jenerasyonun lideri oluyorsun. abd maçında 0/2 serbest atış atıp, ardından tatum'a üçlükte faul yaparak tarihimizin en büyük maçlarından birini kazanma fırsatını teptiriyorsun. bütün takımın emeği yok oluyor. herkes olur, gençtir deyip arkanda.

    cleveland geri dönüp bütün gücünle çalışmak gerekiyor. lebron ayrılmış, yeniden yapılanan takım ana ve rol oyuncuları arıyor. sen de en büyük adaysın. acunla vakit geçirmeler, özel hayatını basketbol önüne koyup magazinsel haberlerle her yerdesin. yine tutunamadın.

    bugün geldin, takımın lideri olman gerekti. hatalarından ders çıkarıp, milli ruhu yaşatman beklendi. iyi oynamana gerek yok. mirsad ruhunu yansıtsan yeter. ne mi yaptın? aynı hatayı yapıp 0/2 serbest atış atıp, üzerine topu kenardan rakibe hediye ettin. yine bütün takımın emeği yok oldu. bu kadar insanın hevesi kursağında kaldı, üzüntüden kahroldu.

    hiç mi utanma duygusu olmaz bir insanda, kameralara çıkıp konuşacak yüz bulamaz insan. şimdi tatil süren uzadı, sevgili eşinle güzel bir tatil yapmak hakkın.

    yazacak çok şey var da, yazıklar olsun.

  • adamın biri bir gün psikolağa gitmiş. başlamış derdini anlatmaya: "geceleri uyuyamiyorum efendim, sürekli yatağın altında biri varmış gibi geliyor. yatağın altına iniyorum bu seferde sanki yatağın üzerinde birileri varmış gibi geliyor."

    doktor "altı aylik bir çalisma sonucu bu sorunu hallederiz." demiş.

    adam: peki vizite ücreti ne kadar ?

    doktor: seans başı 50 dolar haftada üç seans.

    tabi adamin gidis o gidiş. doktor bir kaç ay sonra sokakta hastaya rastlamis gicik bir şekilde gülerek ;
    - ne oldu hastalıktan kurtulabildin mi?

    adam da gülerek;
    - evet hemde bir şişe şaraba hallettim.

    doktor çok sasirmis ;
    - nasıl yani ?
    adam: sizden çıktıktan sonra birahaneye ugradim, birami içerken yanımdaki berduşla dertleştik, ona bir şişe şarap ısmarladım o da bana karyolanın bacaklarını kesmemi tavsiye etti!

  • istanbulun bir yakasından bir yakasına geçilmesi son derece önem teşkil eden bir durum vardır. karşıya iskele son vapuruyla gidilicek ve karşıdaki tren'e binilip memlekete gidilicektir. kazara kacırırsak vapur'u aynı zamanda treni, istanbul bankları beni beklemektedir uyumak için. koşu başlamıştır, son 400 e girilince hız artmıştır.. uzaktan vapur görülmüştür, hafif ayrıktır. yeni kalkmıştır denilip hız yükseltilir, iskeleden içeri girilir, bileti mileti sittir edip turnikenin üzerinden atlanılır herkesin şaşkın bakışlarının altında. kapı acılır koşulur koşulurrrr ve karsıda yarım metre ayrılmış yeni kalkmış vapura carl lewis misali uzun atlama yapılır ve haliyle yere yapışılır yüzünde mutlu ve son dakika golu atıp sakatlanan gururlu futbolcu gülümsemesi vardır. lakin herkes size gülmektedir, onlara derdinizi anlatırsınız ama gülme daha da artar ve beni yıkan, şebek yapan o cümle gelir

    yolcunun biri : biz daha henüz iskeleye yeni yaklaşıyorduk.!!

  • bütün eski yeşilçam oyuncuları gibi ışık takıntısı olan bir isimdi. televizyon stüdyolarında ısrarla tam karşısından yüzüne özel ışık yapılmasını isterdi. ışık ekibi de reji grubu da kırmaz idare ederdi. çünkü sempatisini ve saflığını bütün çalışanlarla paylaşmasını bilirdi. oğlu gurur eğer ki stüdyoda kendisini izliyorsa "ay oğlum, ayakta kalma, otur bir yere, çek bir sandalye evladım..." diye üzerine titrerdi. basına yansıyan ana-oğul sevgisi sonuna kadar gerçektir. her yeni gün, sanki oğlu o gün askerden gelmiş de hasret gideriyorlarmış gibi birbirlerine muhabbet duyarlardı. efendiliğine bizzat tanık olduğum oğlu gurur'un başta olmak üzere hepimizin başı sağolsun. iyi bilirdik...