hesabın var mı? giriş yap

  • mısır devletinin oluşumu ve eski krallık

    mısır devletinin doğuşuyla sonuçlanan sürecin günümüzde yeniden kurgulanması, birbiriyle bağlantılı fakat mahiyetleri ve amaçları bakımından farklı iki unsuru temel alır: bize tarihe olaylar konusunda karmaşık ve çok ayrıntılı bir tablo sunan arkeolojik bulgular ile kültürel ve siyasi bir gerçek olarak oluşum anının o dönemki algısı. toprağa dayalı üniter bir devletin teşekkülü ve onunla özdeşleşen lider figürünün (bkz: firavun) doğuşuyla sonuçlanan aşamalar bu şekilde belirlenebilir. aynı zamanda mısır kültürü tarafından devletin ve iktidarın anlamı açısından ele alınabilecek olan kuruluş öğeleri de tespit edilebilir.

    - coğrafi uzam

    firavun kültürü, nil nehrinin aşağı çığırının geçtiği ve yıllık taşkınlarıyla peyzajın fiziksel özelliklerini belirlediği bölgede gelişir. genişliği değişken ve sulak olan nahiye, bereketli bir kuşakta yer alır. mezkur nehrin düzeni, aynı zamanda ülkenin tarımsal karakterini de belirler ve ekonomi biteviye topraktan faydalanabilmeye bağlıdır.
    bölgenin nüfusu ise irili ufaklı ve daima sulak bir alan yakınlarında bulunan yerleşimler halinde düzenlenmiş; vahalar ve çöl bölgeleri de yine, muhtelif yarı göçebe gruplara ev sahipliği yapmıştır.
    kara ülke ismiyle de anılagelmekte olan mısır, coğrafi olarak akdeniz'den elephantine'ye (nil nehrinin ilk çağlayanı) kadar uzanan bölgeye tekabül etmektedir ve doğal sınır olarak kabul edebileceğimiz noktalar, libya dağları ile batı arabistan'ın çöl nitelikli uzantılarıdır. 3000 yıldan fazla bir zaman zarfı boyunca "devletin kalbi" hüviyetinde olan yukarı ve aşağı mısır'ın merkezi ise günümüzde kahire yakınlarında bulunan memphis bölgesidir.

    - başlangıç

    mısır'daki ilk yerleşimlere dair buluntular bize belli bölgelere özgü kültürel modellerden oluşan grupların teşkil ettiği heterojen bir tablo sunar. mevzubahis topluluklar mö 4. binyıl boyunca, genelde aralarında ihtilaf olan bölgesel siyasi birimler şeklinde bir araya gelmişler ve bu birimlerden bazılarının kültürleri, diğerleri üzerinde hakimiyet kurarak kendi modellerini sınırlarının ötesine taşımışlardır. bilhassa nakada kültürü (adını yukarı mısır'daki merkezinden alır) zaman içerisinde ilk hudutlarını aşmış ve devletin oluşun sürecini kayda değer bir biçimde hızlandırmıştır.
    nakada kültürünün biçimsel özellikleri bazen ilkel düzeyde de olsa, tarihsel çağların firavun kültürünün anlamsal unsurlarının varlığına açıkça işaret eder; bunların arasında serekh (kraliyet yapılarına özgü, nişli ve alçak kabartma şeklinde sütunlu mimari / dekoratif motif) ve akrep kralın topuz başı gibi maruf semboller bilhassa dikkat çekmektedir. firavun ile özdeşleştirilmiş olan şahin tanrısı horus'un sözlü adı olan serekh ikonunun önemi, kralın uhrevi niteliğinde kendini gösterir.

    ihtilafların görece ortadan kalkmasıyla birlikte aşağı ve yukarı mısır'ın fiili olarak birleşmesi, geleneksel anlatıda 1. hanedanın başlangıcına ve iktidarın merkezi hüviyetindeki memphis'in kuruluşuna tekabül etmektedir. yine, mısır geleneğine göre hanedanın kurucusu olan meni (yunanca menes), aynı zamanda kraliyetler ailelerinin ilk şehri tjenu'yu kuran thinis klanının ilk firavunu aha ile aynı kişidir.
    yukarıda da bahsini geçirdiğimiz üzere nakada modelini temel alan kültürel birleşmeye, toplumun giderek daha da belirginleşen hiyerarşileşme süreci eşlik eder. bu vetirenin sonucunda ise seçkin olarak tabir ettiğimiz sınıf ortaya çıkacaktır. dönemin ikonografisindeki en anlamlı sahneler, kutsal niteliğe sahip güçlü bir lider figürü etrafında toplanan hakim grupların ayırt edici unsurlarını yansıtır. mısır toplumunun lideri, insanlar ile tanrılar arasındaki arayüzün ve kendisi de bir tanrı olan tarihsel çağın firavun imgesinin öncülüdür. yazının devlet yönetiminde oynadığı önemli rol de bu sürecin başarısına belirleyici bir katkıda bulunur. yazının ilkel modeli olarak kabul edilebilecek (ve hiyerogliflerde var olmaya devam edecek) ikon temelli bir işaretleme sistemi bu alandaki ilk girişimlerin nüvesini oluşturur.

    - thinis dönemi (1. ve 2. hanedanlar: mö 3000 - 2650)

    bazı kral adlarının tanıklığı ettiği gibi (aha: savaşçı, djer: kaçıran, den: öfkeli) zaman zaman oldukça saldırgan bir özellik sergileyen bu dönem mısır'ın toprağa dayalı devletinin gelişimi açısından temel bir geçiş niteliğindedir. aynı şekilde, dönemin yıllıklarından elde edilen verilerin ışığında düzenli bir devletin söz konusu olduğunu ve liderin, tanrıların onayı ile meşruluk kazanan bir "birleşme" sürecini temsil ettiğini görürüz. mezkur vetire, tarihsel çağlarda güneyin kralı nesu ve kuzeyin kralı bit terimlerinin birleşmesinden oluşan yukarı ve aşağı mısır'ın kralı şeklindeki geleneksel unvanın benimsenmesiyle birlikte doyum noktasına ulaşmış olacaktır. aslına bakılırsa dönemin kraliyet unvanı, güneyin (bkz: nekhbet) ve kuzeyin (bkz: udjo) hanedan tanrıçalarını çağrıştıran iki hanımınki şeklindeki versiyonuyla da toprakların birliği temasını teyit etmektedir.

    thinis döneminin sonuna doğru (2. hanedan) iktidar yapısında, devletin kuruluş mitinin başrol oyuncuları olan horus ile seth arasında yaşanan ihtilafın bir sonucu olarak bazı değişikliklerin hasıl olduğu görülür ve bu tahavvül kralların adlarına da yansır (hetepsekhemui: "iki güçlü kral barıştı" veya khasekhemui: "iki güçlü kral tahta çıktı"). unvanlar ile açıkça gözlemleyebildiğimiz tanrılar ile kıyaslama teması, devlet modelinin ve ideolojik mekanizmaların oluşum sürecinin akılcılığını bir kez daha tespit etmek açısından faydalıdır.

    - 3. hanedan (mö 2650 - 2575)

    3. hanedana geçiş ile birlikte mısır, thinis hanedanı deneyiminin olgunluğa eriştiği yeni bir döneme girer. djeser (mö 2630 - 2610) ile adı kral papirüsünde kırmızı mürekkeple yazılmış olan netjerikhet'in iktidarları ise bu sürecin en önemli aşamalarını teşkil etmektedir. kraliyet nekropollerinin sakkara'ya (memphis bölgesi) taşınması, yapıl malzemesi olarak taşın kullanılmaya başlanması ya da kral mezarlarının mimari odağı olarak yüksek basamaklı piramitlere geçilmesi; bu kralların devrinde yaşanan kültürel gelişimin kilometre taşlarıdır.
    bilhassa djeser yapı bütünü, ölüm sonrası kraliyete bağlantılı törenselliğe önem veren arkaik modele çok şey borçludur: yapı içerisinde, merhum kralın tanrısal niteliğini teyit edecek alanlar yer alır ve mahremiyet esas unsurlardan birini teşkil ettiği için mezkur bölümler, erişilemeyecek yükseklikte duvarlar ile çevrilidir. nitekim taştan olması hasebiyle bir anlamda ebedi olan bu yapılar bir tür tiyatro sahnesini andırmaktadır ve kralın ruhu burada taç giyme ile statüsünü teyit etme ritüellerini "sonsuza kadar" tekrarlar. (mevzubahis ritüeller bütünü, kraliyet jübilesi olarak da bilinir ve mısır dilindeki karşılığı heb-sed'dir) binaenaleyh amacı, hükümdarın kral ve tanrı boyutunu ebedi kılmak olan bir dizi törensel yapı üniter bir sistemde bir araya gelmiş olur.

    - memphis dönemi (4. , 5. ve 6. hanedanlar: mö 2575 - 2150)

    4. hanedan (mö 2575 - 2465) ile birlikte mısır, eski krallık olarak da tanımlayabileceğimiz tarihsel safhaya tam anlamıyla girmiş olur. biçimsel açıdan "düzgün piramidin" kabul görmesi ve devletin siyasi yapısı ile kültürel gelişiminin giderek memphis modeline uyarlanmasıyla beraber süreç tamamlanır. nitekim 4. hanedanın ilk kralı olan snofru'nun başlattığı kapsamlı mimari program (medium'da 1, dahşur'da 2 olmak üzere 3 piramit inşa ettirmiştir), mısır'ın tamamını liderinin tanrısal doğasıyla bağlantılı hale getirir.

    bu eğilimin daha sağlam temelleri oturması ve kök salması adına hiçbir masraftan kaçınmayan snofru'nun halefleri de memphis'in büyük nekropolünün kuzey kısmında yani gize'de, daha evvel eşi benzeri görülmemiş nitelikte anıtsal yapılar inşa ettirerek niyetlerini fiiliyata dökmüş olurlar. mezkur alanın tamamına hakim olan kheops (mö 2550 - 2530), khefren (mö 2520 - 2495) ve mykerinos (mö 2490 - 2479) piramitleri hem anıtsallığın, hem de kralının çevresinde toplanan bir toplumun kendini tasvir becerisinin en olağanüstü örneklerini oluşturmuşlardır.

    giderek gelişen devlet modeli, piramitlerin inşası için kurulan şantiyelerin başarıya ulaşması adına ideal şartları oluşturur. kısa bir zaman zarfı içerisinde mükemmelleştirilen teknik ustalık düzeyi katı bir uygulama sürecini temel alır ve uzman ustalara, ülkenin sakinlerinden oluşan daha kapsamlı bir iş gücü eşlik eder. velhasıl halk, nil nehrinin yükselmesiyle yani tarımsal faaliyetlerin sona erdiği zaman aralığı ile çakışacak şekilde "zorunlu" olarak piramitlerin inşaatında çalışmak durumunda bırakılır.

    5. ve 6. hanedanlar (mö 2460 - 2150), 4. hanedan döneminde uygulanmaya başlanan "memphis devlet modeli"nin olgunluk evresini teşkil ederler. bu devirde bölgesel kontrol dengelerinin giderek yer değiştirdiği ve eyaletlerin servetin yönetimi ile idaresine daha kararlı bir şekilde iştirak ettiği görülür. bu geçiş dönemine eyalet nekropollerinin gelişimi eşlik eder; yerel beylerin yaptırdığı mezarlar, bölge ile ilişkilerinin ölümden sonra da devam ettiğinin en önemli kanıtı hüviyetindedir. ancak bu durum merkezi iktidarın zayıflamasından ziyade yeniden yorumlanması anlamına gelir. bu olgunun çeşitli belirtileri arasında; 5. hanedan döneminde kraliyetin heliopolis'in güneş doktriniyle ilişkilerinin güçlenmesi, kraliyet unvanının firavunun güneş tanrısının oğlu olduğunu gösteren adını temel alması ve işlevleri kraliyetin güneş kozmogonisi modeliyle bağlantılı kült biçimleri bağlamında tanımlanan, güneş tapınağı olarak adlandırılan kutsal yapılar vardır. firavun makamının tanrısal boyutunun en olağanüstü ilan ediliş biçimi ise 5. hanedanın sonlarından itibaren sakkara'daki unis piramidi gibi kraliyet mezar yapılarında ortaya çıkan ve konumlarından mütevellit piramit metinleri olarak adlandırılan mezar formülleridir; kadim zamanlara tarihlenen ve heterojen bir nitelik gösteren (genellikle ritüel ağırlıklı) bu malzemenin amacı, kralın tamamıyla tanrılaşmaya kadar geçirdiği yeniden doğuş safhalarını belirtmektir.
    binaenaleyh eski krallığın olgunluk döneminde mısır'ın kültürel ve siyasi modelinin oluşum sürecinin çok ilerlediği açık bir şekilde ifade edilebilir. yukarıda da bahsini geçirdiğimiz gibi, eyaletlerin kendi statülerinin bilincine varmasına karşın, üniter devlet artık pekişmiş bir veridir.

    - dönemin kültürü

    firavun devleti modelinin oluşumuyla sonuçlanan sürecin karmaşıklığı, daima eski krallığın başlıca özelliklerinden birini teşkil edecektir. mısırlıların kendilerini bu dönemi, zaman içinde kalıcı olacak bir anlambilim açısından belirleyici bir safha olarak görmüşlerdir. aradan yüzyıllar geçtikten sonra dahi seçkin firavun sınıflarının kadim temsilcileriyle doğrudan temasa izin veren yazının doğuşu da bu prestije katkıda bulunur. nitekim djeser veyahut snofru gibi hükümdarlar uzun bir müddet boyunca şan ve şöhret sahibi olacaktır: ilki tamamıyla taştan yapılmış ve kendisine "kesme taş kullanımını başlatan" unvanını kazandıran anıt mezarıyla, ikincisi ise dahşur ve sina'daki piramitlerinin bölgesinde tanrılaştırılmış, adil ve tarafsız bir kral hüviyetiyle anılagelecektir.

    yazının kullanımı ve sonraki dönemlerde klasik olarak somutluk kazanacak olan dilsel bir idealin tanımlanması, eski krallık kültürünün görece en önemli ifadeleridir. eski krallık yazı yoluyla memphis kraliyet modelinin temsil ettiği ve bilgelik edebiyatı türünde kuramlaştırılan hiyerarşik toplumdan geriye izler bırakır. (bkz: kagemni'nin öğretileri) (bkz: herderef'in öğretileri) (bkz: ptahhotep'in öğretileri)
    konu aldıkları dönemden sonra yazıldıkları iddia edilse de, bu pseudo-epigrafik metinlerde memphis dönemine özgü ideal devlet modeli tasvir edilir.

    kralın öte dünyadaki varlığının mirası olan piramit metinleri'nde ise yeniden doğduğunda güneş ile bağlantıları giderek güçlenen hükümdarın tanrısal doğası yüceltilir. ancak aynı zamanda, kökleri devletin oluşum aşamalarına kadar ulaşan ritüel temelli unsurların da yankısı kendini hissettirmektedir. böylelikle kralın kaderi, daha kadim dönemlere özgü törensel mekanizmanın dışına çıkar ve tanrısal olanın karmaşık statüsüne giderek daha da yaklaşır.

    piramit metinleri / formül: 273

    "gökyüzü kararıyor, yıldızlar soluyor; kemerler (gök kubbe) titriyor, akeru'nun (yeryüzü tanrısı) kemikleri ürperiyor. babalarından ve annelerinden beslenen, bir tanrı gibi güçlü görünen kral unis'i görünce hareketleri duruyor [...] unis tanrıdır, yaşlıların en yaşlısıdır, kalabalıklar ona hizmet eder, kalabalıklar ona adak sunar; tanrıların babası orion tarafından ona güçlü kral belgesi verildi ! unis ufkun efendisi olarak taçlandırıldı ve gökyüzünde yeniden belirdi; tanrıların omurgalarını saydı, kalplerini aldı, kırmızı tacı yedi, yeşil tacı yuttu (aşağı mısır'ın iki tacı) [...] kalplerle ve büyüleriyle beslenmekten memnun."

    konuya dair daha fazla bilgi edinmek isteyenlere erik hornung'dan mısır tarihi, jean vercoutter'dan eski mısır, herodot'tan tarih ve umberto eco'dan antik yakın doğu adlı eserleri tavsiye ediyorum.

  • hemen 35 milyar dolara yabancılara satılmalıdır.

    debe editi: bunca yıllık suser'im, ilk defa bi entry'm bu kadar favorilendi ve debe'ye girdi. kendimi 50 sene oscar alamamış, yıllar sonra teselli için yaşam boyu başarı oscarı verilmiş yaşlı karakter oyuncusu gibi hissettim.

  • yeşil mercimek, karabuğday kadar olmasa da kaliteli bir bitkisel protein kaynağıdır. lifli ve düşük glisemik indeksli olduğu için de diyet yaparken bazı kronik hastalıklara iyi gelebilir. içeriğinde demir ve potasyum da ciddiye alınacak kadar yüksektir.

    gıdaları hissiyata ya da statüye (?) göre yiyeceğinize "bunun bana ne faydası/zararı olur?" diye düşünerek yerseniz garibanlık neymiş anlarsınız.

  • gurbetçi tiplemesi çok başarılı olan film. almanya’ya işçi olarak giden şaban, memleketinde kendisiyle aynı soy ismi taşıyan ve baba adı tutan çocukların belgeleri ile alman makamlarından çocuk parası alıyor. apaçık şekilde almanları dolandıran kendisi olduğu halde almanların ne kadar kötü insanlar olduklarını anlatmaya çalışıyor. kaçak gittiği ülkede sanki onu zorla tutan var gibi hem almanya'yı yerden yere vuruyor hem de almanya'nın etinden sütünden faydalanıyor. filmdeki şaban karakteri, günümüzdeki "türkiye çoh eyi, almanya türkiye'yi gıskanıyor" deyip "niye türkiye'ye gelmiyorsun madem" sorusuna uyduruktan bahaneler bulan gurbetçilerin atasıdır. yani gurbetçi gibi gurbetçidir filmdeki şaban.

  • adam.

    bu adam emekli imam. bu adam mahalli tarih araştırmacısı. bu adam cumhuriyet tarihçilerinin yapamadığını yapmış, atatürk'ün osmanlı belgelerine göre soy kütüğünü çıkarmıştır.

    2001-2014 yılları arası sultanbeyli'den sabah namazından sonra çıkar ve sultan ahmet'e devlet arşivlerine araştırmaya gidermiş. bu adama türk tarih kurumu tarafından ödül verilmeli. onlar yatmış bu abi çalışmış.

    adına üstad deyip bu temiz insan ve soyuna çamur atmaya çalışanlardan dolayı bu kitabı yazmış... üstad'lara diyor ki "bütün arşivler istanbul'da gidin araştırın".

    bu adam sivas'lıdır.

  • çomarların hav havlamasına sebep olmuştur.

    ayrıca; devlet ticarethane mi lan, bana kimlik vermesi gerekirken satıyor?

  • aynı problem kopya adıyla günlük yaşantımıza sirayet etmiştir;
    zira sınavda önünüzde bir soru var ve doğru cevabı bilmiyorsunuz ama 5 şık var yani doğru cevabı bulma olasılığınız 1/5... ama o da ne öndeki arkadaşınız kıçını sağa kaydırdı ve siz onun cevap kağıdını gördünüz... ta taaa ama ya yanlış yaptıysa.. doğru olma ihtimali de söz konusu. ya yanlıştır ya doğrudur.. yani 1/2 şansınız var 1/2>1/5 direkman kopye çekilir

    not:7.5 senede bitirdim