hesabın var mı? giriş yap

  • yıl 1920. o yıllarda (bkz: theodor kaluza) ve (bkz: oskar klein) (bkz: kutlecekim)i ve (bkz: elektromanyetizma)yı bir araya getirmek için bilgece bir yol buldular: bu evrenin 3+1 değil 4+1 boyutlu olduğuna bir ihtimal vermekti! buna göre 5 boyutlu evrende sadece kütleçekimi vardır ama 5. boyuttaki (bkz: graviton)(kütleçekimini taşıyan bozon) 4 boyuta geldiğimiz zaman iki farklı parçacığa ayrılmaktadır. (bu 3-boyutlu bir şeyin 2-boyutlu bir yüzey düzleminde çeşitli gölgeler oluşturabilmesine benzemektedir.) bunlardan biri 4 boyuttaki graviton ötekiyse 4 boyuttaki fotondur (elektromanyetizmayı taşıyan bozon).

    bununla beraber, bu parcacıkların ortaya çıkardığı denklemler de tam olarak olması gerektiği gibidir. böylece kaluza ve klein fazladan bir boyut olduğunu düşünerek elektromanyetizma ve kütleçekiminin birleştirilebileceğini ortaya koymuş oldular. eğer 5. boyutu yarıçapı çok ufak bir çember gibi hayal edersek neden göremediğimizi de ortaya koyabiliriz: bir bahçe hortumuna belirli bir mesafeden bakarsak hortumun yüzeyini 2-boyutlu değil 1-boyutluymuş gibi algılarız. aynı şey 4 ten fazla boyut için de geçerlidir; eğer bu ek boyutlar bir çember gibi kapalı ve yarıçapı küçük (mesela cm) boyutlarsa onları normal hayatlarımız içerisinde farketmememiz normaldir.

    tabii 3 boyuttan sonrasını zihnimizde görsel olarak oluşturabilmek çok zor bir iştir ama matematiksel olarak bunları varsayıp bu düzlem dahilinde işlem yapmakta bir güçlük yoktur. kaluza-klein teorisi bu başarısının yanında ilk defa elektrik yükünün neden elekronun yükünün tamsayı katları şeklinde verildiğini de ortaya koyabiliyordu. (bu manyetik-tek kutupluların varlığı ile de açıklanabilir ) maalesef yayınlandıktan bir süre sonra kaluza-klein teorisinin kuantum mekaniğiyle birleşmesinde sorunlar olduğu düşünüldü. ayrıca o dönemde birçok fizikçi kuantum dünyasının büyüsüne kapılmıştı ve ilave boyut fikri fazla uzak geliyordu. bu sebeplerle kaluza-klein kuramı gözden düştü, ta ki (bkz: sicim teorisi) bulunana kadar.

  • yahu ben vergisini ödedikten sonra elimde kalan paramla altın, döviz alacağım, sen de ondan bir daha vergi alacaksın, satarsam bir daha alacaksın. sonra adalet diyeceksin, din-iman diyeceksin. kulun hakkını yemektir bu.
    alım satım arasında kazanç varsa onun vergisini al, ona sözüm yok.
    yuh olsun.

    ekleme : resmi gazete bağlantısını da buraya bırakalım.

    düzeltme.: başlığın ilk entry'sinde verilen habertürk sayfasında aynen şu ifade geçiyordu.
    --- spoiler ---

    aynı amaçla kambiyo işlemlerindeki (döviz ve altın alım satımında) banka sigorta ve muamele vergisi (bsmv) oranı da binde 2’den yüzde 1’e artırıldı.

    --- spoiler ---
    yani burada alım satım yazması nedeniyle ben de entry'imde hem alırken hem satarken vergi alacaklar demiştim. bunu düzeltiyorum. şimdilik sadece alırken diyelim. şimdilik!

  • sadece kemalistler değil; ingiltere kralı, rahmetli başkan kennedy, taçsız kral pele, backenbauer, kaleci mayer, nadia komanaçi, brigitte bardot ve fenerbahçeli cemil de sorumludur.

  • öncelikle kızcağızın ailesinin başısağolsun, korkunç bir şekilde evlatlarını kaybetmişler.

    yeri gelmişken tüm genç kızlara seslenmek istiyorum, kulağınıza küpe olsun; asla ama asla sevgilinize, flörtünüze, hoşlandığınız çocuğa nude fotoğraflarınız yollamayın ve eğer ilişkiye girerseniz görüntünüzün alınmasına rıza göstermeyin.

    şimdi ilk kısım tamam da ilişki sırasında görüntü almayı bir insan niye kabul edilsin salak mıyız diyebilirsiniz. hayır, siz salak değilsiniz ama karşınızdaki adam şerefsiz olabilir! ben fantezi yapmayı istiyorum, hatıra kalsın istiyorum diyebilir daha da ileri gidip ben sapık mıyım bana güvenmiyor musun diye size duygusal şantaj yapmaya kalkabilir cevabınız hayır olsun.

    karşınızdaki insan size kezbansın, bak dediğimi yapmazsan seni terk ederim, bana başka kız mı yok gibi şeyler söyleyip sizi manipüle etmeye çalışabilir hatta üstü kapalı bir şekilde bildiğiniz bir kızın ona asılıp nude fotoğraflar gönderdiğini filan da söyleyebilir. cevabınız yine net olsun; hayır, gitmek istiyorsan gidersin.

    size değer veren, sizi seven bir adam zaten sizi böyle sıkıştırmaz. ayrıca o yolladığınız ya da birlikte çektiğiniz görüntüleri daha sonra başka sitelere satmayacağının, size o görüntülerle şantaj yapmayacağının ya da en basitinden sağa sola göstermeyeceğinin garantisi yok. bırakın giderse gitsin o kişi hatta gitsin daha iyi sonrasında sürekli diken üstünde yaşamaktan çok daha iyidir.

  • fenerbahçe taraftarının beyinsizliğinin kanıtı olan çek pivot.

    çok değil, basketboldan azıcık anlasanız vesely'nin nasıl bir kambur olduğunu, kendisi gibi hiçbir oyuncunun neden bulunmadığını, neden 2016'dan beri "nba'e dönecek" goygoyu dönmesine rağmen kendisine teklif dahi gelmediğini anlardınız. vesely maalesef çağdışı bir oyuncu ve nedenlerine değineceğim.

    1- dizlerinden kronik sakat. vesely bugüne kadar avrupa'da gördüğüm en atletik oyuncu olabilir. ama 2016'dan beri geçirdiği diz sakatlıkları kronikleşti ve artık 32 yaşında. 32 yaşında, kronik sakat bir oyuncuya söz konusu maaşı (barcelona teklifi 1.8 milyon euro net, vergiyle 2.5 milyon euro olmak üzere 3 yıllık sözleşme) vermek hatadır.

    2- oyunu sorunlu. günümüzde iki tip pivot var. biri mobil ve savunmacı uzun. bu prototipin avrupa örnekleri dunston, hines, udoh, davies gibi isimler. ikincisi ise şutör uzun, bunlar savunmada sorun olsa da hücumda alan açarlar, tıpkı melli, pleiss, voigtmann gibi. vesely bunların ikisi de değil. şutu sorunlu, savunması da modern değil. her hücumda kısa ile eşleşen pivot yok dünyada. 2017'de tutsa da takımlar bunu çözdü, her seferinde içerideki ters eşleşmeye oynamaya başladılar. kendisinin zaaflarını kapatacak modern bir uzun (melli, udoh) olmadıkça da fenerbahçe sorun yaşamaya başladı.

    3- modern basketbolda hiç yeri yok. çember korumuyor, şut atamıyor, rakip uzunlarla temastan kaçınıyor. böyle uzunun olduğu yer yok artık. dunston'la hines'ın 36 yaşında bile iddialı takımlarda oynama sebebi bu, pleiss'ın euroleague finalinde 20 sayı atarak maç almasının sebebi bu. basketbol artık elinizdeki alanı ne kadar verimlilikle kullandığınıza göre biçimlenen bir spor. hücumda bu verimi artırmanız lazım (4 şutör-1 iç oyuncu), savunmada da rakip için düşürmeniz lazım (değişim savunması ve çember koruyucu). fenerbahçe'nin bjelica, udoh ve melli'siz neden final four göremediğini düşünmenizi öneririm. vesely yukarıda saydıklarımdan sadece değişme savunmasını verimlilikle yapıyor ama onun için de yanında ikinci bir uzun olmalı. halbuki bu iş tek uzunla olur, o uzun da mümkün mertebe rakip kısayla eşleşmez.

    böyle bir oyuncuyu, 32 yaşında ve kronik sakatken şu maliyetle tutmazsınız. hele ki bu oyuncu size 2 final four finaline mal olmuşsa (2016 cska, 2018 real). 2019-2020'deki oyunu son kurşunuydu ama sakatlığıyla beraber gene geri gitti ve bu kadar sakatlanan ve oyun stili bu kadar sorunlu olan bir oyuncuyu takımın 1 veya 2 numaralı adamı yapma lüksümüzün olduğunu hiç sanmıyorum.