ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kilitli pizza kutusu geliştiren pizza ustası
-
videoya saçma sapan bir icat çıkacak diye tıkladım. ama son derece basit, kullanışlı ve ekstra maliyet getirmeyen bir çözüm olmuş. tebrik ettim.
demirtaş'ın domuz pastırmalı sandviç yemesi
-
diyanet denen kul hakkını arabalara, paralara çevirerek yiyen bir kurumu kaldırsın da isterse bok yesin banane lan dediğim manşet.
hoşlanılan kızın whatsapp'tan gönderdiği son mesaj
-
"2010 yılının her anını dolu dolu yaşaman ve mutlu olman dileklerimle"
türkiye'deki üniversitelerin ders kayıt sistemleri
-
kocaeli üniversitesi'ndeki harikadır. iktisat kazandım; çocuk gelişimi'nden mezun oldum.
100 mb'lık trojan
-
avast isimli müthiş program ara sıra böyle güzide örnekler bulabiliyor işte. 100 mb'lık trojan.. savaş gemisiyle casus göndermek gibi bir şey olmalı.
bilgisayara çaktırmadan sızdırmak yerine flash belleğe yükleyip bilgisayar sahibine posta ile gönderseniz daha hızlı gider sanırım.
eğer böyle bir şey gerçekten yapılmışsa da bunu yazan arkadaşa, artık başka konularda yoğunlaşmasını tavsiye ediyorum.
bozcaada belediyesi tiny house yasağı
-
"ama o karavaan" diyerek, imarsız izinsiz kaçak evleri arazilerine konduramayanları üzmüş karar
ps: bu küçük evleri otelcilik adı altında geceliği 1500 liradan kaktırmaya çalışanları ise kahretmişe benziyor.
giden günlerim oldu
-
dil bilmesem çok hüzünlü sözleri olduğunu zannedeceğim, ama neyse ki türkçe bildiğim için melodisindeki hüzne yabancılaştığım şarkıdır.
sözlerini irdelemek gerekirse, ki şart değil, ama irdeleyelim :
giden günlerim oldu (neye veya nereye gitti? hadi neyse..)
seni anmadım yola bakmadım hala (az sonra değinilecek..)
dile gelmeden düşlerim yanlızlığa (gizli yüklem(?) kullanılmış. ama çok gizli, bilemiyoruz)
susman da yeter ki son vermem için hayatıma (seni anmadım, gittiğin yola bakmadım, ama sussaydın hayatıma son verirdim mi, ne??)
tüm güllerim soldu (tamam, olabilir..)
sana atmadım taraf olmadım asla (neye taraf, hangi taraf? hangi taraf hangi durumda hangi tarafa solmuş gül atar?)
dile gelmeden düşlerim yanlızlığa (bir gizli yüklem daha.. ilkiyle aynı olduğundan şüpheleniyorum.)
gülmen de yeter ki geri gelmem için hayata (sus öleyim, gül geri geleyim.. hadi olabilir o ruh zannı terkedilende, neyse...)
beni alsalar ipe koysalar (ipe koymak? "benden boncuk yapsalar" anlamında mı?)
dayanamaz yine kadere salsalar (ne dayanamaz? kadere salmak ne demek? hadi bi anlamı var diyelim de, neyi salsalar?)
gönlüm arıyor titriyorum bak (akıl telim titredi, ne dediğimi bilmiyorum bak?)
sıra gelmeden gidemem ki ben (gitmek ölmek manasındaysa -ki bi manası varsa öyledir muhtemelen; 4.mısra ile bağdaştırırsak şöyle bir sonuç çıkıyor: susman da yeter ölmem için. ama allah sıralı ölüm versin. sen susunca önce büyükler başlasın gitmeye, ben gençliğime doyayım.)
tutmaz ellerim seni görmeden (neyi tutmaz dicem ama, hadi takatsizlik anlamında kabul edelim..)
zaman geçiyor bekliyorum bak (tek başına anlamlı, bütün içinde neyin beklendiği anlaşılamayan bir cümle.)
kısaca konu : galiba birisi birini terk etmiş. terk edilen çok üzülmüş, bilemiyor ne diyeceğini. ama terbiyeli bi kişi, kötü de konuşmak istemiyor, öyle ağzına geleni söylüyor.
polisin doğmamış bebeği öldürmesi
-
kurtulu$ sava$i'nda hamile haliyle cepheye giden kadin buyuk kahraman, eyleme hamile giden ve ugradigi saldiri sonucu bebegini kaybeden kadin "ne bicim anne".
sava$ta ermeniler bizim kadinlarimizin karnindaki bebekleri kiliclarinin ucunda sallandirmi$ hikayeleri anlatmak on puan, polis hamile kadini tekmeleyince "o da orada olmasaydi".
hrant dink'in oldurulmesi tabi cok kotu bir $ey, ama o da neden oyle seyler yaziyordu?
taciz edilmek tabi cok ayip bi$ey, ama gecenin o saatinde orda ne i$in var?
kadina $iddet ne de tu kaka bi olay, ama kari koca arasina girilmez tabi.
boyle bir olay i$te.
modern çağın yalanları
-
telefonla ulaşılan ustanın işinin 5 dakikaya bitiyor olmasıdır.
beşiktaş taraftarı lig fikstürü
-
eylül - lige çok iyi başladık, bu sene kesin şampiyonuz
ekim - avrupa'da en az yarı final görürüz,
kasım - türkiye kupası bizim için gereksiz, ligde fikstür avantajımız var.
aralık - devre arasında kesin bir sol bek almalıyız yoksa şampiyonluk zora girer.
ocak - ikinci torbadan çek bir kolay takım, finale koşalım.
şubat - takım revire döndü, bu kadar şansızlık olmaz. beşiktaş kanseri rerörörö.
mart - lig bizim için önemli değil, avrupa'da üst turlar için uğraşmalıyız.
nisan - bu takımdan zaten avrupa'da başarı beklemek hayaldi, futbolcuların birçoğu yollanmalı.
mayıs - dünya futbolu için çok fazla şerefliyiz ama hala daha önümüzdeki sezon için ümidimiz var.
ekmeleddin ihsanoğlu'na ekmek fiyatının sorulması
-
ilk kez bir akit muhabirine acımamı sağlayan videodur. ekmel bey, "ekmeğin fiyatı 1 tl, halk ekmek'te de 60 kuruş" cümlesiyle aparkatı çakmış, "cevabım yeterli gelmediyse, benim ağzımdan istediğinizi yazabilirsiniz. bu sizin adetiniz." diyerek de k.o. yapmıştır. muhabirin yerinde olsam, o an gazeteciliği bırakırdım. bu arada, rte'nin toplantılarına birgün, sözcü, yurt gibi gazetelerin temsilcileri alınmazken; ekmeleddin ihsanoğlu'nun toplantısında akit muhabirinin soru sorabilmesi, iki aday arasındaki demokrasi anlayışını da gösteriyor.
http://www.ensonhaber.com/…re-kizdi-2014-07-21.html