hesabın var mı? giriş yap

  • yıl 1976...
    traş bıçağı firmasının (gilette) tüm dünyada yayınlanacak reklam teklifini reddeden tarık akan'ın kapısı bu kez otomobil reklamında oynaması için çalındı.
    yanıtı yine "hayır" oldu.
    daha sonra şampuan, diş macunu, banka ve bir çok önemli firmanın reklam tekliflerine de yanıtı her zamanki gibi "hayır" oldu.
    bu astronomik reklam tekliflerini hiç düşünmeden reddeden tarık akan, bunun sebebini o dönem şöyle açıklamıştı.
    "bu teklifler tarık akan olduğum için yapılıyor. bu adı ben kimden aldım? sinema seyircisinden aldım. onlar beni tarık akan yaptılar. şimdi bu tekliflere "evet" dersem onlardan aldığım bu adı onlara tekrar satmış olurum. dünyada her şey para değildir."
    tarık akan, zirvede olduğu 45 yıl boyunca, kendisine gelen reklam filmi tekliflerini geri çevirdi. hiçbir reklam filminde oynamadı. duruşundan ve çizgisinden asla taviz vermedi.
    senin gibi onurlu birisi bir daha gelmedi........

  • lisem ve üniversitem sebebiyle bu yıl itibariyle 5 yılımın geçtiği, uzmanlık hariç önümde daha 4 yıl beraber olacağım otobüs. insanların artık birbirini istemeden tanıması sebebiyle içinde yolcuların "ahmet bey bu aralar gözükmüyor" veya şöförün "oo efendim, kaç gündür nerelerdesiniz" gibi sözlerini rahatlıkla duyabilceğiniz otobüs hattı.

  • aktif basketbol yaşantıları sonrası şucu olmuş, bucu olmuş tartışmalarını bir kenara bırakırsak, bir sporsever olarak basketbol izlerken ağzımda maksimum tat bırakmış iki çok iyi oyuncudur.

    yıllar önce parkede yaptıklarını bugün internette izlerken, gençliğimin en güzel spor hatıralarını hala zihnimde canlandıran ve aynı hazzı yaşatan, oyuncu bazında türk basketbolunun açık ara zirvesinde yer alan iki efsanedir.

    cristiano ronaldo - lionel messi'de olduğu gibi, karşılaştırma yapmak yerine ikisinden de ayrı seyir zevki alınmıştır, alınmalıdır.

    ikisinin dünya basketboluna, kendi takım taraftarlarına, özellikle de türk basketbolseverlere yaşattıkları ömür boyu unutulmaz.

  • paris'e 35 km uzaklikta ve paris'e gelen turistlerin ugramasi gereken bir kasaba. rer trenlerinin chatelet les halles istasyonunda inip buradan 95-07 numarali butry otobusune binerek gidebilirsiniz. vincent van gogh 20 mayis 1890'da doktoru ve arkadasi olan paul ferdinand gachet'e ve kardesi theo'ya yakin olmak icin buraya tasindi. bu kasabayi sevmesinin bir sebebi de kendi ulkesi hollanda'ya olan benzerligi. ama buraya yerlestikten iki ay sonra
    27 temmuz 1890'da kendisini vurmus ve 29 temmuz 1890'da olmus. buraya geldiginiz zaman maison de van gogh` : van gogh'un evihemen dikkat cekiyor. evin alt katinda iseauberge ravoux` restorani bulunuyor. son gunlerini gecirdigi odasini gordukten sonra van gogh'n hayatinin anlatildigi kisa bir film izledikten sonra ev turu tamamlaniyor. evden cikip sola dogru devam ederseniz dar merdivenlerden yukari cikarak van gogh'un unlu l'eglise d'auvers tablosundaki eglise notre dame'i gorebilirsiniz. kilisenin arkasindaki dar yoldan devam edip basak tarlalarini gectikten sonra vincent van gogh ve kardesi theo'nun yanyana yattigi mezarliga ulasabilirsiniz. bazi sevenleri tarafindan basaklar birakilmis olan mezarliga ziyaret sirasinda aycicegi goturmek kendisini mutlu edebilir. mezarlari mezarligin en arkada duvar kenarindadir. bu kasabadaki turu parc van gogh'da agaclar altinda pastane ve marketten alinan yiyeceklerinizi tuketerek bitirebilirsiniz.

  • gece 4 gibi çıkıp sokakta pokemon avladığım oyun. işin garibi bir araba durdu, kolay gelsin o pokemon mu dedi içindeki 4 genç, evet diyince buralarda var mı pokemon diye sordular. asdfasdf. var diyince 4'ü de indi, telefonlar çıktı, aramaya koyuldular. ya güzel bir olay, ya da toptan kafayı yedik.

    ankara çayyolu'ndan selamlar.

  • benim açimdan bir olayi olan fotograflar. helikopterler, jakuziler, lamborciniler havada ucusuyor amk. ben de geçenlerde yapi kredi'den vadaa kumbarasi almistim içine para atiyordum. dum, ama kirdim attim simdi.

  • trakyada bulunan bir düğün salonunda, gelin ve damadın dev bir portakalın içinde yukardan aşağı inmeleri, adı geçen portakalın açılmamaya karar vermesi, gelin ve damadın bu portakalın içinde tam 1 saat mahsur kalmaları.