ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
atanamayan öğretmenler diye bir şey uydurmuşlar
-
sabah sabah ağzımı kötü kötü sözlerle açmama sebep olan müthiş açıklama.
http://tvarsivi.com/…php?y=11&z=2011-10-28 08:25:00
kalktım, birşeyler atıştırdım, açtım televizyonu. hazırlanıyorum bir yandan işe gitmek için, bir yandan da göz ucuyla sabah haberlerini takip ediyorum. neyse, milli eğitim bakanımız ömer dinçer paris'te açıklama yapıyordu.
"atanamamış öğretmenler diye uyduruk bir sorun çıkardılar, her cuma gelip bizim bakanlığın önünde toplanıyorlar, geliyorlar bizi öğretmen olarak alın diyorlar"
bizim ülkede hiç atanamayan öğretmen mi olurmuş.
bir öğretmenden duyulabilecek en ağır söz
-
"bu ülkenin çöpçüye de ihtiyacı var!"
insana huzur veren şarkılar
-
pink floyd-comfortably numb
artık huzur mu verir kafalardan kafa mı beğendirir orasını siz düşünün.
gelin arabasının önünü kesen çocukları dövmek
-
hiç duyar kasacak değilim.
beleş paraya hallenene kadar eşşek kadar tipler. gitsinler, çalışsınlar.
çocuk yazıp da insanların duygularıyla dalga geçmeyi bırakın. ağzı burnu dağılmış insan şov peşine düşmez.
esra özcan
-
düğün fotoğrafçısı değil de mevsimlik işçilerle ilgili dosya hazırlayan gazeteci sanki. bütün fotoğrafları tarlada.
bu arada genelde insanların kafalarını kadraja almıyor.
katı meyve sıkacağı alacaklara tavsiyeler
-
almayın, sebebi için ise nickime bakın.
2 aralık 2010 nasa dünya dışı yaşam açıklaması
-
keşif, dolayısıyla keşfin getirdiği açıklama tamamen yaşamın kökeni ile ilgili.
uzun yıllardır, arsenik tüketen veya arsenik içinde yaşayabilen canlılar olduğu biliniyordu. fakat bu canlıların konumuzla ilgisi yok, çünkü yeni keşfedilen canlı türü, bu arsenik içinde yaşayan canlılardan çok daha farklı.
nasa'nın duyuru yapmak zorunluluğunu hissettiği bu canlı, arseniği yapı taşı olan dna'sına entegre etmiş durumda. yani arsenik bu canlının yapıtaşı.
peki bunda garip olan ne?
garip olan şu ki, bugüne kadar bildiğimiz bütün canlıların dna'sı karbon, hidrojen, azot, oksijen, fosfor ve sülfür'den oluşmaktaydı. dolayısıyla yaşamın var olabilmesi için gerek ve yeter şart olarak bu elementlere ihtiyaç olduğu düşünülüyordu. keşfedilen gfaj-1 namlı bakteri ise, dna'sında forfor yerine arsenik kullanıyor. bu da gösteriyor ki; hayatın yapı taşı olan dna'nın başka elementlerle oluşması da mümkün. başka bir deyişle, dünyada olduğundan çok daha farklı kimyasal yapılara sahip gezegenler üzerinde hayat oluşamaz diye bir kural artık yok.
ortamda karbon mu yok? koy oradan silisyum'u, azot mu yok? flor olur o zaman, oksijen mi yok? at araya kalsiyumu... olay bu, dna veya benzeri yapılar türlü biçimlerde oluşabilir. dolayısıyla hayatın temel yapı taşları için bir sınır yoktur.
ayrıca, dünya üzerinde keşfedilen diğer ekstremofil canlılarla birlikte düşündüğümüzde bu keşif iki şeye netlik kazandırıyor:
1) evrim gerçektir. hayat, çok çeşitli kimya ve iklim yapılarında oluşabilir ya da buna adapte olabilir.
2) dünya, hayatın oluşması için çok özel şartlara sahip eşsiz bir gezegen değildir.
elbette dünya bizim türümüz için çok özel şartlara sahiptir ve bizler sadece dünya benzeri koşullar altında yaşayabiliriz fakat, hayatın varlığı sadece dünya gezegeni ve dünya gezegeninin sahip olduğu iklim ve kimyasal yapı üzerine değil, çok daha farklı yapılar üzerine inşa edilebilir.
aynı zamanda iki geyik de bu keşifle beraber sonlanıyor:
1) dünya güneşe birazcık daha yakın veya uzak olsaydı üzerinde hayat olmazdı
2) hayatın varlığı için sıvı halde suya ihtiyaç vardır.
peki, bilim adamları dizi senaristlerinin ve azıcık bilim ile ilgilenen herkesin söylediği; "başka türde yaşamlar da olabilir" şeklindeki görüşlerinden haberdar değiller miydi de yaşam için sadece dünya benzeri yerler üzerine araştırma yapıyorlardı?
bilim adamları bunu elbette biliyorlar ve bu konu hakkında çalışmalar yapıyorlardı. fakat gfaj-1 keşfedilene kadar ellerinde bu konuda bir delil yoktu. bilirsiniz, bilim kesin bulgular üzerine hareket eder. bir kuşku veya öngörü üzerine; titan'a 300 milyon dolarlık bir araç gönderip hayat üzerine araştırma yapılmasını bekleyemezsiniz. fakat bilim adamları bunu da yaptılar, yani titan'a "temel" düzeyde de olsa bir sonda gönderdiler. ki bu çaba bile, bilim adamlarının farklı hayat şekilleri olabileceğine dair taşıdıkları özgüvenin bir sonucudur.
neyse, artık dünya dışı yaşam arayışları, yıldızların "yaşam kuşağı" dediğimiz suyun sıvı halde bulunabileceği gezegenlerle sınırlı kalmayacak. yaşamın bir şekilde kimyasal tepkimelerin oluşabildiği her yerde karşımıza çıkabileceğini bileceğiz.
ya da ufo'larla ilgili; "hocam şimdi onlar sülfür temelli canlılar, o yüzden dünya şartlarında yaşayamıyorlar, bunun için de öyle gelip bakıp gidiyorlar" diyebilme şansımız olacak...
türk kızları tedavülden kalksın elf kızlar gelsin
-
ne kadar güzel gözükse de beraberinde halis türk erkeğinin pek hoşuna gitmeyecek sonuçlar getirebilecek hede..
türk erkeği: kaç yaşındasın yavrii?
elf hatun: 764.
türk erkeği: benden önce başka biri oldu mu?
elf hatun: ....
türk erkeği: gene mi ya!!!!....
edit: imla