hesabın var mı? giriş yap

  • islam'ın, uygarlık treninin arkasından koşmasının üzücü videosudur.
    demiryollarını içeren herşeyi, treni, dizel motoru, sinyalizasyonu, elektroniği, motor yağını, seri üretimi ve bunun için gerekli olan tüm süreçleri, insanların eğitimini, rayları ve gerekli tüm sistemi kurup işler hale getirenler seni niye beklesin ki?
    neyini beklesin senin söylesene? şahane, en birinci ibadeti yapıyorsun diye mi beklesin? para versen de beklemiyor baksana.
    sen hala tren beni beklesin diye bekle.
    nah bekler seni tren.
    hala anlayamadın.
    tren kaçtı, hala anlayamadın.

  • bakan: açık havada ve kapalı ortamda yeterli havalandırma varsa maske kalktı,
    türkler: maske kalktı
    kimse bundan sonra maske filan takmaz arkadaş

  • ikinci videodan çıkan sonuç gerçekten vahim.

    ancak ben şakayı yapan arkadaşların iletişiminde de bir sorun olduğunu düşünüyorum.

    orjinalinde, "arkanızdan gelen kızların ne kadar güzel olduğunu farkettiniz mi?", "arkanızdaki çift sizce de çok uyumlu değil mi?" gibi iltifatlar hoş ve naif bir ses tonuyla söylenirken, türk versiyonunda söylenen "dünyanın en güzel/ dünyanın en karizmatik..." gibi ifadeler dalga geçiyormuş izlenimi uyandırıyor.
    ilkinde güzelliğinizin farkına varın gibi bir sosyal mesaj veriyorken, ikincisi fazla abartılı bir yaklaşımla "hadi lan oradan" cevabını hak ediyor.

    aynı deneye maruz kalsam, ilk yaklaşıma gülümseyip teşekkür edecekken, ikincisine, "bu mu lan dünyanın en karizmatik adamı" cevabını yapıştırırdım.

    dönüp bakmaya tenezzül bile etmeyenlere ise diyecek bir sözüm yok.

  • beni şaşırtmamış, ve şaşırtmadığı için gelecek adına korkutmuştur.

    kimse kusura bakmasın hayatta bi halt olamamış daha sakalı bıyığı terlememiş, eline silahı verilmiş, her yaptığı yanlışta sırtını sıvazlanan gençlerin olduğu bi kurum artık emniyet.

    geçen piknikte bi tanesi de ailesiyle gelmiş. belli genç, kara kuru, aptal bişey. silahı takmış beline. t-shirt ten görünsün diye takla atıyo. karşı masada kızların olduğu bi grup var. bi ara seslenecektim kızlara, gördük diye bağırsınlar da bu salak kendini vurmasın yanlışlıkla diye. ya dedim biz başımıza bişey gelince polis diye aslında bunu mu çağırıyoruz? bi karete figürleri falan yapıyo. bak mahalle arası kurslarda bile sarı kuşak vermezler o kadar berbat. o kadar saçma, anlamsız, gereksiz. baştan ayağa cehalet bi genç.

    sivilde değil eline silah, ağaç dalı vermeyeceğimiz bi çok genç işsize emanet edildik. mini mini seçim yatırımlarımız canımızı ve malımızı koruyor, bu da beni korkutuyor.

    son bir şey daha berkin elvan hala uyuyor.

  • soruşturmaya esas haberin verilme nedeni şöyledir;

    "patlaması halinde bir şehri yok edecek kadar çok silah,

    bu ülkenin hava limanına gizlice indiriliyorsa,

    o silahlar tır’lara yüklenip bu ülkenin şehirlerinden, topraklarından, sınırlarından geçiriliyorsa,

    o silahlar, o ülkenin bütün denetim kurumlarından, idari yetkililerinden, halkından habersizce, komşudaki bir savaşın taraflarından birine destek olmak için gönderiliyorsa,

    gönderilen taraf, bu ülkenin sınırları içinde silahlı eylem yapmış, bu ülkeyi sık sık tehdit etmiş, vahşi bir terör örgütüyse,
    gönderen hükümet, bu silahların mevcudiyetini ısrarla reddediyor, bu silahları durduran askeri yetkilileri görevden aldırıyor, bu silahlar hakkında soruşturma açan savcıları tutuklatıyor, yargılatıyorsa,

    bu ülkenin halkı, bu silahlar dolayısıyla karşı karşıya olduğu riskleri bilmiyor, bu sevkiyatın hayati, siyasi, hukuki, diplomatik sonuçlarından haberdar olamıyorsa,

    yapılan örtülü operasyon başlı başına bir suçsa ve hiçbir yasa, bir suç eylemini meşrulaştırmaya kifayet etmiyorsa,

    bir gazetenin, bir gazetecinin görevi okurunu bilgilendirmek, halkı bu tehlikeden, bu tehditlerden haberdar etmek, bu maceraya kalkışan yetkilileri ikaz etmektir."

    can dündar

  • bugün aldığım şey. içini daha açmadım ama en güzel hediye olacağını hissedebiliyorum. ağır biraz. üzerinde kırmızı bi nokta var yanıp sönüyor, böyle diiit diit diye ses çı

  • matematik öğrenmeye ilk başladığım zamanlar bir ali nesin kitabında görüp ilk başta anlamlandıramadığım, ancak zamanla matematik tecrübemin artmasıyla kafamda mantıklı bir zemine oturtabildiğim matematik sorusudur.

    bu soruyu ilk gördüğümde bir arkadaşıma göstermiş, üzerine saatlerce düşünüp tartışmış, bir süre sonra cevabı konusunda fikir ayrılığına düşüp birbirimize kırıcı cümleler sarf etmiş ve sonunda kavga etmiştik. biriyle kavga etmeme sebep olan ilk matematik sorusu bu olduğundan gönlümde yeri başkadır.

    sorunun sınırları belli olan sonsuz bir zaman dilimi içermesi bile sonsuzluk kavramına aşina olmayanlar için başlı başına kafa karıştırıcı olması bir yana, sorunun cevabı genellikle insanın sağduyusuna ters olduğu için kişide epey kafa açıcı bir etki bırakır.

    soruyu ve cevabını yazmadan önce sorunun cevabının sebebini anlayabilmek için okuyucuları sonsuzluk kavramıyla ilgili olan şu iki girdiye göz atmalarını tavsiye ediyorum:

    sonsuzluk oteli

    hangi sonsuzluklar birbirine eşittir

    bu girdileri direkt okumasanız bile cevabı zihninizde mantıklı bir zemine oturtamadığınız takdirde geri dönüp okumanızı tavsiye ederim.

    sorumuz şu şekilde:

    boş bir odamız ve bu odanın da açık bir penceresi var. odanın dışında mahmut, içinde ise hüso bulunmakta. saat tam olarak 11:59. yani 12'ye 1 dakika var. mahmut'un yanında her biri 1,2,3,4... şeklinde numaralandırılmış sonsuz adet top var.

    mahmut bu 1 ve 2 numaralı topları saatin 12 olması için kalan süre olan 1 dakikanın 1/2 miktarı süresinde, yani yarım dakikada odanın içine atıyor ve hüso da bu toplardan 1 numaralı olanı anında pencereden dışarı atıyor.

    daha sonra mahmut 1 dakikanın 1/4 miktarı sürede hüso'nun olduğu odaya 3 ve 4 numaralı topları fırlatıyor ve hüso hiç zaman kaybetmeden pencereden 2 numaralı topu atıyor.

    bu işlem mahmut'un 1/8 dakikada 5 ve 6 topları atarken hüso'nun 3 numaralı topu dışarı atması, mahmut'un 1/16 dakikada 7 ve 8 numaralı topları atarken hüso'nun 4 numaralı topu dışarı atması şeklinde sonsuza dek devam ediyor.

    saat 12 olduğunda odada kaç top vardır?

    bu soruya ilk görüşte cevap veren biri büyük olasılıkla "odada sonsuz top vardır çünkü hüso'nun dışarı attığı her top için mahmut odaya iki top atmıştır, böylelikle mahmut'un her topu dışarı atması mümkün değildir" şeklinde cevap verecektir.

    bu cevap doğru değil.

    saat tam 12 olduğunda odanın içinde 0 top bulunur.

    peki nasıl?

    ali nesin kitabında bu soruyu kümeler teorisi kullanarak matematiksel notasyonla yaptığı işlemler vasıtasıyla cevaplıyor ancak benim niyetim bu değil. ben bu sorunun hiçbir işlem yapılmadan sadece sezgisel olarak anlaşılmasını sağlayabilmek için çaba sarf edeceğim. ancak yine de yazının sonunda işlem yoluyla çözümünü görmek isteyenler için kitabın bir linkini de bırakacağım.

    şimdi düşünelim.

    bu soruya iki farklı yaklaşım biçimi var:

    1- odaya atılan toplar üzerine düşünmek.
    2- odadan dışarı atılan toplar üzerine düşünmek.

    biz birinci yolu kullandığımızda odaya atılan top sayısı odadan dışarı atılan top sayısından fazla olduğu için ne olursa olsun odada top bulunacağı fikrine vararak hataya düşmüş oluyoruz. zaten sonsuzluğun güzel tarafı da bizi bu tür hatalara düşürme imkanının sonsuz olması.*

    ikinci yolu kullandığımızda ise atılan toplara odaklanacağımızdan saat 12 olduğunda odadan atılmamış hiçbir top bulamayacağımızı, dolayısıyla odanın içinde toplam 0 top olabileceğini fark ederiz.

    nasıl?

    diyelim ki saat 12 ve biz odada 0'dan fazla miktarda top olduğunu kanıtlamak istiyoruz. bunun için sonsuz top saymamıza gerek yok. odanın içinde yalnızca bir top olsa bile odanın içinde 0 top olmadığı sonucuna varmış olur ve 0 top sonucumuzu çöpe atmış oluruz.

    sorunun başında çaktırmadan her topun numaralandırılmış olduğu bilgisini vermiştik. şimdi ise odanın içinde bir top bulmak istiyoruz.

    mahmut'un odaya attığı topların her birinin bir numarası olduğundan, eğer odanın içinde bir top varsa, bu topun numarası kaçtır?

    yani özetle, eğer biz bu odanın içinde bulunan herhangi bir topun ismini verip "şu numaralı top odada bulunur" diyebilirsek odanın içinde 0 top olmadığını, eğer bunu yapamazsak da odanın içinde 0 top olduğunu kanıtlamış oluruz.

    düşünmeye devam edelim.

    1/2 zamanda 1 ve 2 toplarını içeri atmıştık ama hüso 1 numaralı topu dışarı atmıştı. bu durumda odanın içinde 1 numaralı topun var olmadığını kesin olarak söyleyebiliriz.

    1/4 zamanda 3 ve 4 numaralı topları atmıştık ama hüso 2 numaralı topu dışarı atmıştı, bu durumda 2 numaralı topun da odada var olmadığını kesin olarak söyleyebiliriz.

    3 numaralı top için 1/8 zaman dilimini, yani 3. turu, 4 numaralı top için 1/16 zaman dilimini, yani 4. turu 5 numaralı top için 1/32 numaralı zaman dilimini yani 5. turu gösterebiliriz. böylelikle 1,2,3,4 ve 5 olmadığını da biliyoruz.

    buradaki örüntüyü fark eden olmuştur.

    biz diyelim ki odanın içinde x numaralı topu arıyoruz. bu durumda biz kesin olarak bu x numaralı topun odadan dışarı 1/2^x zaman dilimine denk gelen turda atıldığını biliriz.

    11:59 ile 12:00 arasındaki 1 dakikayı matematiksel açıdan sonsuza dek bölebileceğimizden, 1/2^x sayısındaki 2^x değeri için hiçbir sınırımız yoktur. yani biz içeri her ne kadar tüm turlarda içeriden dışarı atılan top sayısının bir fazlasını içeri atıyor olsak da içeri alınan top sayısı da dışarı atılan top sayısı da sayılabilir sonsuzluk değerlerine sahip olduğu için birbirine eşit olacaktır.

    yani içeri sonsuz top atılırken dışarı da sonsuz top çıkacağından ve her iki sonsuzluk da sayılabilir sonsuzluklar olacağından, saat 12:00 olduğunda içeri atılan top sayısı ile dışarı atılan top sayısı eşit olacaktır.

    bu olay tıpkı yukarıda linkini bıraktığım yazılardaki sonsuzluk oteli durumuna ve sayılabilir sonsuzlukların eşlendiği ikinci yazıdaki cantor durumuna benzer.

    olayı zihninde oturtamayanlara tekrar yukarıdaki yazıları okumalarını tavsiye ederim.

    sorunun geçtiği kitap linki: matematik ve gerçek sayfa 29

    (bkz: matematik ve gerçek)

  • 80 milyonun çalıştığı, ürettiği, kazandığı tüm değerleri ve tarihten gelen kurulu düzeni, kurumlarını; sırf seçim kazandı diye mülkiyetine geçirip kendi özel şirketi gibi yönetmek istiyor. yönetiyor da.

  • herhangi bir kansızlık veya operasyonal haber göremediğim the ny times haberidir.

    açık açık ifade etmeselerde seçim bitene kadar bir ortadoğu ülkesi olan türkiye' ye gitmeyin, yoksa 10 milyonlarca insanın dolaştığı, ülkenin en kritik ve işlek caddesinde seçim yatırımı olarak bir bombalı saldırıda katledilebilirsiniz demişler. yazdıklarında yalan veya yanlış olan herhangi bir şey yoktur.

    alt edit: bugün nedense bu patlamanın olacağı biliniyormuş gibi(!) sözlükte bir anda başlayan sistematik bir troll saldırısı mevcut. tüm maaşlı trolller nedense(!) bugün patlamanın hemen ardından ekstra mesai ve çabalarla malum zihniyete prim kazandırma derdinde. bu yüzden lütfen bu gibi troll başlıklara prim vermeyip, 2. 3. entryden sonra entry girmeyi bırakalım hatta hiç entry girmeyelim. bırakalım ki sol frame' e ve gündeme bu gibi troll içerikler düşüp durmasın.