ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
uçak kalkarken hissedilen şey
-
g force'tur. vücudunuzun ağırlığının katını hissetmeniz olayıdır.
normalde dünyanın kütlesi nedeni ile şu an üstünüze 1.0g kuvvet uygulanmakta. uçak kalkarken, öylesine süratli bir şekilde bir manevra yapmaya başlıyorsunuz ve bunun da bir etkiye-tepkisi doğacaktır. bu da 1.1 - 1.2 gibi bir rakam diyebiliriz.
bunun dışında iç kulaktaki sinir uçları diyelim, daha uçak hızlanmaya başladığında bile, tırmanış hissini algılayabilir.
bunun yanısıra, ilk kalkış yani rotation'dan sonra bu hissiyatı birkaç kez daha yaşarsınız. bunun da sebebi "climb segments" yani tırmanma aşamalarından dolayıdır. şöyle ki;
http://www.aero-mechanic.com/…ads/2011/03/10-36.gif
burada görüleceği üzere 400ft e acceleration demiş ama, bindiğimiz yolcu uçaklarında 1500ft i kabul edebilirsiniz. buraya kadar dik, eldeki gücün tamamının irtifaya verilmeye çalışıldığı bir tırmanış yapılır. daha sonra 1500ft lerde burun biraz ezilerek artık gücün bir kısmı sürate vermeye başlanır. çok dikkatli dinlerseniz motorun sesinde de azalmayı duyabilirsiniz. bu da kalkış takatinden tırmanış takatine gazı düşürme işlemi diyebiliriz.
tabi bu hızlanma amaçlı burun ezme sonrasında, istenilen sürate erişince tekrar bir tırmanış başlayacak.
tüm bu manevralar esnasında da uçak burun çektikçe kafanızdan birşey bastırıyor gibi; burun ezdikçe de alttan havaya iktiriyor gibi bir hissiyat olacak.
işte uçak kalkarken hissedilen şey veya şeyler böyledir.
üniversite mezunları en az 5 bin lira maaş alsın
-
mantarcilik denen bolumu bitirip gercekten mantarcilik yapan birinin 5 binden fazla kazanmasi isten bile degil.
not: mantarci degilim
not2:avukat da degilim
not3:evet mantari seviyorum
edit: başlık bana kalmış kendimi haydar baş gibi hissettim. lakin evet asgari ücreti de 5 bit tl yapmak gerek.
yerli üretim logosu
-
şunun suyu mu çıktıydı ben anlamadım. bin yıldır vardı zaten bunun bir logosu?
harold holt
-
avustralya'nin 17. basbakani..
5 agustos 1908 dogumlu imis kendisi, olumu tam olarak bilinmemekle birlikte 19 aralik 1967 olarak kabul ediliyormus.
nedeni de su:
melbourne'un guneyinde point nepean denen yerdeki evinin yakinlarinda bir gun (17 aralik 1967) eline surfunu alarak denize gider. fakat bir daha gorulmez. kaybolur.
koskoca avustralya basbakanini kaybetmistir. cok genis capli arama operasyonu baslatilir fakat adamcagiz bir daha hic bulunamaz.
tabi hemen arkasindan komplo teorileri ortaya cikmis. bazilari holt'un aslinda ortadan yok olarak metresi ile kactigini iddia ederken, bazilari da kendisinin aslinda cin halk cumhuriyeti'nin ajani oldugunu ileri surup, denize girdigi sirada oraya yanasan bir denizaltinin onu alip, cin'e geri goturdugunu dahi savunmaktaymis.
evlenecek erkek bulamamak
-
ulan hep tıraş. kültür önemliymiş de, iyi adam kalmamış da, ailesinin onaylaması lazımmış da, salla babam salla. çok düzgün arkadaşlarım var okumuş, kültürlü, iyi niyetli ama aileleri varlıklı değil. gariplerim hepsi yolda yürürken kaldırım parkelerini sayıyorlar.
ülke çok ciddi bir ekonomik krizde ve erkeklerin yalnızca %5-10'u ekonomik olarak iyi durumda. onları match ettiğimizde kadınların %90-95 civarı da otomatik olarak eşleşemiyor işte.
ne kadar meraklısınız la yalan söylemeye...
ronaldinho'nun beşiktaş'tan istedikleri
-
(bkz: beşiktaş ronaldinho'da)
tüm zamanların en iyi 100 kitabı
-
suç ve ceza'nın arasına kitap ayracı olarak konulabilecek liste...
sınavlarda verilmiş en iyi yanıtlar
-
himm ted kolejinden bir arkadas anlatmisti din hocasi sinav sorusu olarak hz. muhammed ile hz.ali arasındaki bir diyalogu yazin demis. hani kitapta geçen özlü sözler tarzında, yanıtlardan biri söyleymiş
hz.muhammed: günaydın ali
hz.ali : sana dagünaydın muhammed nasılsın?
ee sonuç din kulturu 1 gelmiş cocugun:)
ama dusununce bole bi diyalog olmus olamaz mi cocugun hakki yenmismidir dedirten olay
halkın yüzde 50'den fazlası farzı yerine getirdi
-
(bkz: holy şirk)
mansur yavaş benim belediye başkanım değildir
-
milli iradeyi tanımama yorumudur.