hesabın var mı? giriş yap

  • baba - alo kızım nasılsın?
    as - iyiyim baba, sen nasılsın?
    baba: iyiyim kızım ben de
    as: valla iyi olduğuna şüphem yok annem 2 haftadır benimle çünkü
    baba: ahahaha eşşeğe bak ne yapayım kızını benden fazla seviyor demek ki
    as: baba maaşımın yarısını sana vereyim ne olur çağır artık annemi :(
    baba : mal varlığımı üstüne yapayım sende kalsın

  • yine mi mağdur oldunuz lan siyasal islamcılar. sizin reisiniz sağa sola "bunlar pislik, çöplük, sürtük vs vs" diye tüm hakaretleri saydırırken bir şey yoktu di mi? bunu da onun gibi düşünün işte, nükte yapmış kadın, zuhahaaa.

  • dünyanın en asap bozucu şeylerinden biri. ilk sorulduğunda babamın mesleğini söyleme gafletinde bulunmuştum "pikocu" diye. sonra muhabbet "pikocu ne?", "nasıl yani terzi mi?", "overlokçu mu oluyor o?", "hele bir anlat şunu" diye öyle uzamış ve ben anlatmayı başaramadıkça o kadar canımı sıkmış, beni sınıfta öyle rahatsız edici derecede ilgi odağı haline getirmişti ki sonraki senelerde "emekli", "serbest meslek" diye geçiştirmeye başlamıştım. onlarda bile öğretmen tatmin olmazsa "nasıl serbest meslek? öyle geziyo mu yani?" diye dalga geçebiliyordu. sonunda bir sene "bilmiyorum" bile dedim artık dayanamayıp. "bilmiyor musun? babanın yaptığı işi bilmiyor musun?" raddesine gelmişti ama o kadar sıkılmıştım ki gönül rahatlığıyla "bilmiyorum" demeye başlamıştım. o beni rahatlatmıştı.

    işin ironik tarafı 14 yıldır ekşi sözlük'te pikoyu ve pikoculuğu anlatan yegane entry'ler bana ait.

    edit: "terzi diyeydin ya" demişler. terzi demeyi denedim, "terzi gibi" dediğim oldu ama düz "terzi" diye sallamayı içime sindiremedim. veteriner babayı doktor diye tarif etmek gibi olacaktı. sanki babamın mesleğinden utanıyormuşum da yalan söylemeye ihtiyacım varmış gibi hissedecektim. o yüzden "terzi" demedim "terzi gibi" dedim ama o daha çok probleme yol açtı.

  • bu geceki atibaya çıkarılan kırmızı karttan sonra üşenmedim ve şimdiye kadar sezonun bütün çalınmış penaltılarının tam vuruş anındaki capslerini aldım.

    arşive ulaşmak için tık.

    bu arşivdeki 30 penaltının (bir penaltıyı 2 kez almışım) hiçbirinde hiçbir futbolcu sarı kart görmemiştir ve hiçbir penaltı tekrar ettirilmemiştir.

    capsler de ortada.

    başka sözüm yok hakim bey.

    edit: benden izinsiz sağda solda, basın yayın organlarında kullananın annesi babası ölsün! hadi dedim ben diyeceğimi.

    (bkz: erdal bakkal yazar olsa gireceği entryler)*

  • yıllar önce nevşehir hacıbektaş'ta kaldığımız pansiyondan bozma otelde kendi odana gitmek için başkalarının odasından geçmek zorundaydın. tabi ki bu durumda başkalarıda kendi odalarına gitmek için senin odandan geçiyordu. tren vagonları gibi düşünün. adama bu nasıl iş dayı diye sorunca normal odaların yanına yoğun talep sebebiyle ekleme odalar yaptıklarını ondan böyle olduğunu, üniversiteli olduğumuz için idare etmemiz gerektiğini söylemişti. daha büyük bir kalitesizlik olamaz herhalde.