hesabın var mı? giriş yap

  • istismar, eziyet , hürriyetten alı koyma ve içinde daha nice suçları barındıran video

    bunu yapan vicdansız o. çocukları sıradan bir hakimin tck ya göre basit bir matematik hesabıyla bile gün yüzü göremezler normalde

    ancak mahkemede takım elbisenin iyi hal olduğu ülkemde, muhtemelen az bir ceza ile yırtacaklar.

    yazık... ülkede ki adalet mekanizması suça teşvik sistemi haline gelmiş

    edit:çok mesaj geldi işkence değilmiş doğrusu eziyetmiş.

    işkence etmek için de kpss ye girme şartı aranıyormuş.
    kamu görevlisi işkence yapabilirmiş.

    bunun dışında yapılan fiziksel ya da psikolojik şiddet eziyete giriyormuş.

  • ögretmen sinifta madenleri ve ne kadar degerli olduklarini anlatiyormus. dersin bitiminde çocuklara sormus:
    - "çocuklar! kim hangi madene sahip olmak ister?"
    önce david cevap vermis:
    - "platin, ögretmenim. onunla kendime bir porsche alirdim."
    ardindan mike cevaplamis:
    - "altin, ögretmenim. altinlarimla kendime sonmodel bir cadillac alirdim."
    en son küçük joe yanitlamis:
    -"silikon, ögretmenim. ablamda iki tane var, kapinin önündeki arabalari hayal bile edemezsiniz!..."

  • yıllar önce... ateş hattı'ndaydı sanırsam. konu neydi tam hatırlayamıyorum ama tartışma feci kızışmıştı onu biliyorum. ortamın en hararetli anında melih gökçek ile emin çölaşan birbirlerine laf sokma, akabinde de inceden tehdit etme yarışına girmişlerdir:

    m.g. : belediyede sana bir kameraman ekibi tahsis ettik, takacağım onları peşine, tüm gün seni takip edecekler, açığını yakalayacağız, o zaman gör...
    e.ç. : asıl ben senin arkana takacağım koca bir kameraman ordusu, rezil rüsva olacaksın, asıl sen kendine dikkat et!

    tam bu sırada reha muhtar programın akışını kurtarmak için araya girer:

    "lütfen sakinleşelim efendim, daha fazla tartışmanın anlamı yok, zaman gösterecek artık kim kime takacak... ee... kameraları yani..."

  • hep diyorum ver parasını tut müşahit, yoksa eğer yeterli yapılanman, bilmem kaç milyar lira seçim yardımı alıyorsun 80% oy aldığın beşiktaş kadikoye fln iki bayrak az as, git sandığa parasıyla adam yerleştir.

  • ortaokuldayken almanya'da yaşayan ama okumak için anne ve abisi ile türkiye'ye gelen bir arkadaşım vardı ki benim ve ailemin zihninde tam olarak bu kategoride yer etti.
    bir yaz tatili bitiminde beni evine davet etti. sohbet, muhabbet devam ederken birden "aa sana ne göstereceğim?" diyerek yerinden fırladı ve çalışma masasının (üstü kitaplıklı olanlardan) en ücra köşesinden bir kucak çikolata çıkarttı. hepsini tek tek nereden, ne kadara aldığını anlattı saatlerce, tabi bu arada bende ikram etmesini bekliyorum. anlatması bitince "çok güzeller değil mi?" diyerek hepsini yerlerine kaldırdı. böylesini ve bunu o günden sonra hiç görmedim.

  • viski firmalarından aldığımız eğitimlerde türkiye'nin viski tüketimi konusunda (özellikle chivas regal) dünyada ilk sıralarda olduğu söyleniyor. johnnie walker da artan talebi karşılayabilmek için roseisle gibi devasa tesisler açıyor.

    dünyadaki yüksek düzeyde viski tüketen diğer ülkelerden bizi ayıran çok önemli bir özelliğimiz var.

    kendi ürettiğimiz bir viski yok. hepsini ithal ediyoruz. pakistan'ın bile viski ürettiğini biliyor muydunuz? akp gelene kadar iyi kötü ankara viskisi adında single malt viskimiz de vardı.

    2004 yılında tekel'in adeta yabancı içki devlerine hibe edilmesi bu yüzden bu ülkeye atılmış en nadide kazıklardan biri. şu an rakımızı kendimiz üretebiliyorsak bunun tek sebebi içki devi diageo'nun elinde başka rakı üreten fabrika olmamasıdır. türk içki tarihi boyunca ürettiğimiz ve yurtdışına sattığımız her kaliteli içkinin üretim hakları bu dev firmalar tarafından satın alınıp üretimi durduruluyordu. ta ki akp gelip tekel'i bütün tesis, gıda depoları, fabrika ve taşınmaz malları ile 140milyon dolar gibi bir fiyatla satıp ülkenin alkol tüketimini tamamen ithal ürünlere bağlayana kadar.

    konu ile ilgili daha detaylı bilgi edinmek isteyenler tekel'in son genel müdürü olan kerim yanık'ın tekel'in nesi kaldı - damaklarda tadı kaldı kitabına göz atabilirler.

    edit: uyarı geldi özelleştirme değerinin 140 değil 290 milyon dolar olduğuna dair. düzeltme yapalım. şunu da eklemekte fayda var. önerdiğim kitapta yazılan bilgilere göre tekel satılmadan önce tüm üst düzey müdürleri satın alacak firma ile anlaşmışlar ve tekel'in tüm eski tesislerini son teknoloji ürünler ile donatmışlar, depolarına 10milyonlarca dolarlık gıda stoku yaptırmışlar ve işten ayrılacak tüm personelin tazminatlarını da devlet bütçesinden ödemişler ve şirketin kasasındaki 70milyon dolar ile yeni sahiplerine devredilmiş. böylelikle tekel için ödenen meblağın büyük kısmı geri alınmış ve yine ortalama benim verdiğim fiyata denk gelmiştir. tekel birkaç yıl sonra 2.1 milyar dolara diageo'ya devrediliyor. vurgunu yapılan para inanılmaz boyutlarda.

  • kendi yolunda giden tır şoförünün suçlu olduğunu yazan arkadaşlar olmuş.
    bak sen geri geri giden araba suçsuz tabi, otoyolda geri gitmek kadar doğal olan ne olabilir değil mi.
    o trafikte önündeki aracında ileri doğru gidiyor olması gerekir, geri geldiğini nereden anlayacak arkadan gelen, o bir kaç saniyelik sürede geri lambasınımı görecek, kaldı ki yanıp yanmadığı bile belli değil.
    t, kendi yolunda sağdan sağdan ilerleyen suçsuz bir ağır vasıta aracın başına gelen elim olay.

  • bir profesyonel fotoğrafçıyı yemeğe davet etmişler...
    yemek sırasında çektiği birkaç fotoğrafı jest olsun diye ertesi gün evin hanımına hediye olarak getirmiş,
    - evin hanımı; çok güzel fotoğraflar bunlar, kameranız çok iyi olmalı, teşekkür ederim
    fotoğrafçı; rica ederim, sizin de dün geceki yemekleriniz harikaydı tencereleriniz çok iyi olmalı!