hesabın var mı? giriş yap

  • fatih altaylı: türkiye'de cumhuriyet'i savunanlar var.
    ilber ortaylı: evet.
    fatih altaylı: fakat bu ülkede cumhuriyet'e sövenler de var.
    ilber ortaylı: onlar gerizekalı.

  • cebinde barometre ile gezmekten sıkılan iphone 5s kullanıcılarına ilaç gibi gelmiş yeniliktir.

  • hırvatistan maçıyla tekrar gördük ki seyircisiz bir şeye benzemiyor futbol. bence seyircisiz maç cezası yerine maçsız seyirci cezası uygulanmalı. olay çıkaran seyircilere 90 dakika mal gibi boş saha izlettirilmeli. (bak bir daha yapıyorlar mı?)

  • bugün 99 vaka üzerinde yayımlanan bilimsel makaleye göre öldürme oranının şu anki istatistiklerde yer alan %2-3'den daha yüksek olabileceğini gösteren virüs.

    ingilizcesi veya zamanı olmayanlar için hemen virüsün semptomları ve öldürmedeki risk faktörlerini de içeren bilgilerle dolu makalenin özetini geçiyorum, onu da okumayanlar için en altta benim son durum hakkındaki bilgilere dayalı genel yorumumu yazacağım.

    1) makalede incelenen 1 ocak-20 ocak arasında wuhan'daki jintinyan hastahanesine yatmış 99 vakanın 11'i ölmüş ( oran %11), %58'i hala hastahanede tedavisi devam etmekte, %31'i de taburcu edilmiş. yoğun bakımdaki hasta oranı %23

    2) hastaların çoğunluğu (2/3'ü erkek), kadınlardaki cinsiyet hormonlarının doğal ve kazanılmış bağışıklıklarını güçlendirip viral hastalıklara karşı karşı onları koruduğu düşünülüyormuş (sars ve mers'te de erkek hasta oranı kadınlara göre bu yüzden daha fazlaymış)

    3) bu 99 kişilik gruptaki hastaların ortalama yaşı 55. yani hastalık orta yaşın üzerindeki kişileri daha fazla vurmakta. 39 yaşından küçük hastaların oranı %10

    4) hastaların büyük bir kısmı yüksek ateş, öksürük ve nefes darlığı gibi şikayetleri ile başvurmuş

    5) hastaların %50'sinde önceden bir kronik rahatsızlık varmış (çoğunlukla kalp veya damar sorunları, diyabet, sindirim sistemi sorunu vs.)

    6) hastaların hepsinde pnömoni (zatürre) tespit edilmiş. %75'inde her iki akciğerde de, %25'inde tek akciğerde

    7) rapor ettikleri ilk ölümler uzun süredir sigara içen iki yaşlı erkek hasta (61 ve 69 yaşlarında). hastaneye geldiklerinde durumları ağırmış, direkt yoğun bakıma alınmışlar. biri 8. gün, diğeri 11. gün ölmüş. solunum cihazına alındıktan 3 ve 10 gün sonra ölmüşler. ölüm sebepleri kısa sürede geliştirdikleri çoklu organ yetmezliği.

    8) ölen diğer dokuz hastanın 8'inde ciddi akyuvar eksikliği (lymphopenia), 7'sinde her iki akciğerde de zatürre, 3'ünde hipertansiyon varmış.1'i gene yoğun sigara içiciymiş. 5 hasta da 60 yaşın üzerinde imiş.

    9) ölümler hastanın mulbsta skoru ile uyumlu oluyormuş, bu skora göre öngörülebiliyormuş. neymiş bu mulbsta skoru: hastanın yaşı, hastanın sigara içme geçmişi, hastanın hipertansiyonu olup olmadığı, hastanın virüsle beraber aynı zamanda bir bakteriyel enfeksiyona sahip olup olmadığı, akyuvarlarındaki düşüş değeri ve (zatürrenin-) hastanın akciğerlerinde bulunduğu lob sayısı (multilobiler infiltrasyon) değerleriyle hesaplanan bir skormuş. bu skor ne kadar kötüyse, wuhan virüsünden ölme riskiniz o kadar yüksek demek.

    10) virüs akyuvarlara saldırıyormuş. bazı hastalar akyuvarları azaldıktan sonra hızlı bir şekilde akut solunum sendromu sıkıntısı (ards) ve septik şok geliştirip sonrasında çoklu organ yetmezliğinden gidiyormuş. o yüzden erken teşhis önemli diye not etmişler.

    11) çalışmada yeralan hastaların %49'u meşhur huanan balık pazarında bulunmuş (%2) veya orada çalışıyorlarmış (%47). ama diğer %51 hiç oraya gitmemişler.

    12) bugüne kadar toplam 15 sağlık personeli virüs kapmış. bunların 14 tanesinin virüsü aynı hastadan kaptığı düşünülüyormuş.

    şimdi gelelim bu son bilgiler ışığında hastalığın durumunun ve yayılmasının "gerçekte" ne olduğu konusundaki (maalesef biraz iç karartıcı) düşüncelerime.

    daha önceki entrylerimde (#101173631ve#101251085) detaylı yazdığım sebeplerle bu salgının şu anda tespit edilenden daha yaygın olduğu ve virüse sahip çoğu kişinin grip olarak yanlış teşhis edildiğini düşünmekteydim. hala hemen hemen aynı kanaatteyim. tek bir farkla, bu virüse sahip muhtemel kişilere grip değil zatürre yanlış/eksik teşhisiyle yaklaşılmakta olması çok muhtemel. bu grip teşhisine göre çok daha ciddi bir sıkıntı çünkü zatürrenin öldürme oranı çok daha yüksek dolayısıyla ülkemizde (ve dünyada) wuhan virüsü kaynaklı ölümlerin zatürreye bağlanıp arada kaynaması çok olası. sadece bu da değil, wuhan virüsü için tedavisi yapılacak bir hastaya sadece zatürre odaklı bir tedavi uygulanması da ciddi sıkıntı. yıl yıl, özellikle de bu yıl için, zatürre teşhisi koyulan hasta sayısı konusunda resmi rakamlara ulaşma imkanım yok (ulaşabilecek varsa veya bu bilgiyi paylaşıp o rakamlara yetkili mercilerce ciddi bir değişim olup olmadığına dair dikkatli bir gözle bakılmasını sağlayabilecek bir suser varsa süper olur) fakat hemen google amcaya sordum, 5 gün öncesinden şöyle bir haber çıktı karşıma

    --- spoiler ---

    tekirdağ namık kemal üniversitesi uygulama ve araştırma hastanesi başhekimi göğüs hastalıkları uzmanı doç. dr. nejat altıntaş, "çin'den dünyaya yayılan koronovirüsüne bağlı türkiye'de vaka yok ancak zatürrede artış var" dedi
    --- spoiler ---

    birkaç saat önce çin'den de gazetecilerin yerel krematoryum'a hastanelerden direkt bir çok cesedin yakılmak için (gizlice) getirildiği bilgisine ulaştıklarına dair bir tweet atıldı.

    sözün özü wuhan virüsü kaynaklı hastalığın semptomları ciddi, hastalığın öldürme ve yayılma oranı şu an gözüken istatistiklerden çok daha vahim olabilir.

    edit: imla vs.
    edit 2: cosmology'nin uyarısıyla makale için lancet'teki güncellenmiş link verildi
    edit 3: typo (1. maddede yer alan 1 ocak-29 ocak arasında ibaresindeki typo niedy'in uyarısıyla doğrusu 1 ocak-20 ocak arasında olacak şekilde düzeltildi

  • prof.dr.saffet solak'ın bir anısı.

    “tıp fakültesini yeni bitirmiş,pratisyen hekim olarak ilk görev yaptığım yere,konya’ya bağlı bir beldenin sağlık ocağına gitmiştim.gençtim.bekârdım.
    küçük bir beldeydi gittiğim yer.ilk gece bir eve misafir olmuştum.tren istasyonunun hemen yanında bir evdi.akşam yemeğinden sonra çaylarımız gelmiş,sohbetler edilmişti.üzerime yol yorgunluğu,geldiğim yeni yerin yabancılığı vardı.saatler ilerliyor,ağır bir uyku beni içine çekiyordu.ev sahibine bir şey de diyemiyordum.bir müddet daha geçti ; yine bir hareket yoktu.evin en büyüğü olan hacıanneye sıkılarak “anneciğim,sizin buralarda kaçta yatılıyor “ dedim. hacıanne :evladım treni bekliyoruz.az sonra tren gelecek,onu bekliyoruz" dedi.merak ettim,tekrar sordum : " trenden sizin bir yakınınız mı inecek ?" hacıanne :
    “ hayır evladım,beklediğimiz trende bir tanıdığımız yok.ancak burası uzak bir yer.trenden buraların yabancısı birileri inebilir.bu saatte,yakınlarda ışığı yanan bir ev bulamazsa,sokakta kalır.buraların yabancısı biri geldiğinde, ışığı yanan bir ev bulsun diye bekliyoruz.”

    devamı için : http://www.dersimiz.com/makale/yazi.asp?id=43

    düzeltme : devamı için link vermişiz ama yazıyı kaldırmışlar.

  • arkadaşımın arkadaşı ekolü:
    evde birkaç keyif verici maddeyi (hadi buna da sigara diyelim) harmanlayan bir grup arkadaşımız -biri kimyacı- keyifle televizyon karşısında oturmaktadır. bu arada söz konusu karışım gibi karışımlar deneme halindeler o aralar. çoğunu da kameraya çekip sonradan izliyorlar ki, hem o kafayla unuturlarsa falan en güzel kafanın hangi karışımda olduğuna dair bir done olsun ellerinde, hem de sonradan izlemek epey eğlenceli oluyor. nitekim o ara çektikleri -bir başka- videoyu ben de izledim, hakikaten şahaneydi. neyse, haberlerde bir organ mafyası konusu oluyor. bunlar hep birlikte kitlenmiş haberi izlerken çocuklardan biri -tek bacağını altına doğru kıvırarak üstüne oturmuş- "ananı s...... bacağım yok laaan! organ mafyası bacağımı çalmış" diye feveran ediyor ve evin içinde 45 dakikalık bir kayıp bacağı bulma operasyonu başlıyor. anlatılanlardan aklımda kalan en bomba iki replik:

    - (kanepeyi kaldırıp altına bakmakta olan bir cengaver, ayakta durmakta olan bacaksıza bakarak) abi eve gelirken yanında mıydı, hatırlıyor musun?
    - (bacağı çalınan talihsiz arkadaştan geliyor) tamam beyler buldum!