ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
zlatan ibrahimoviç
-
manchester city'nin haftalık 550bin euro önerdiği iddia edilen futbolcu. haftada 550bin euro. 550bin euro. haftada. euro. 550. bin. 550bin. euro. haftada.
26 kasım 2019 migros iphone izdihamı
-
market yönetiminde olsam telefonları manav reyonuna koyar fake atardım.
müstakil ev hayattır
-
mimari ve sosyoloji/psikoloji üzerine yaptığım uzun okumalar sonucu ulaştığım kanaat. üstelik yalnızca sosyolojik ve psikolojik açıdan değil; deprem gibi afetlere karşı da müstakil bahçeli evler diğerlerine göre daha güvenli.
kaş'a giden sevgiliden 19 saattir haber alamamak
-
kardeşim ben bora. kankasıyım. şarj aleti bulamadık hâlâ. gözün arkada kalmasın. bize emanet kızımız.
o/
ankara metrosu
-
sincan eklentisi ile beraber sincan - kızılay 40 dakikadan 1 saate inmiştir.
trivia crack
-
periscope'u açık unutup, osurarak uyuyan avukat kimdir?
a- saul goodman
b- meltem banko
c- başak purut
d- ebru gündeş
hanginiz yaptı lan bunu?
ışid'in ürdünlü pilotu canlı canlı yakması
-
kanım çekildi. ne biçim bir cografya bu amk. bir gerizekalı da modern silahla öldürülünce savaş, bogaz kesilince vahşet mi olucak demiş. sen silahla mı yoksa sikilerek mi ölmek istersin söle bakalım bi.
nejat uygur
-
şöyle bir mektup yazmıştır;
işin hep mizahi tarafını görün. çocuklarıma da bunu öğrettim. şimdi de hasta yatağımda "nasılsınız?" diyenlere "iyiyi oynuyorum" diyorum.
en çok söylediğim şey: "turneye çıkacağım." bazen de kendimi turnede gibi anlatıyorum: "akşam oyun var, oyuna yetişeceğim" diyorum.
ekip arkadaşlarımın o kadar sorumluluğunu aldım ki hep onları soruyorum, "nasıl, iyiler mi?" diye? yoğun bakımda bile gözümü ilk açtığımda "oyun kaçta?" dedim. bu kadar tiyatroyla yaşayan bir insanım; hasta yatağımda da tiyatroyu düşünüyorum, eski repliklerimi tekrar ediyorum. bazen o repliklere yeni cümleler ekliyorum... hastalanmadan bir gün önce de ankara'da sahnedeydim.
hastalanmasaydım hâlâ oynuyor olacaktım. 60 seneden fazla tiyatro sürdürdüm... sürdürürken bir sürü acılar, darbeler savaşlar yaşadım... her şey değişirken nejat uygur tiyatrosu hep vardı. bir şekilde ayakta tuttum. bir turnede darbe oldu ekip aç kaldı... iskenderun'daydık; celal bayar'ın maskını yapıp sattım... "sıkıysa almasınlar" dedim. şu tarafın bu tarafın değil her kesimin sanatçısıyım... istediğim herkesi eleştirdim ama eleştirirken kimsenin gururuyla oynamadım...
nejat uygur en çok neye üzüldü, derseniz izmir fuarı'ndaki büstümün bir köşeye atılması hastalanmadan önce beni çok üzdü.
insanları hep güldürmeye alışmış bir insanım.
bu kadar güldürmeye alışmış bir insan olarak hep sağlam, sağlıklı, güldürürkenki halimle görülmek istiyorum.
izleyicilerim için "akrabalarım" derim. onları çok özledim.
nejat uygur
yaran facebook durum güncellemeleri
-
hayatta 2 şeyi hiç anlamadım.
* belediyenin yaptığı anonsu,
* tekrarını.
adrenochrome
-
(bkz: pizzagate)'in ana konusunu oluşturan, bebek ve çocuklara işkence yapılarak vücudlarında salgılanması (adrenalin hormonu gibi) sağlanması sonrasında, çok zengin müşterilere satılmak üzere üretilen bir uyuşturucu türü. (bkz: şehir efsaneleri)
donald trump'dan önce, donald trump'dan sonra. birçok hollywood ünlüsü sözüm ona bunu trump seçimleri kazandıktan sonra kullanabilme imkanları kalmadığı için hızlıca yaşlanmaya başlamışlar.
muhtemelen sarıya karşı kampanyada yer alan ünlüler hedef seçiliyor. donald trump için, kim propaganda yürütüyorsa, gerçekten hayal gücü ''korkunç'' zengin.
https://www.bestgore.com/…ochrome-voice-comparison/
yan etki olarak sol gözü morartıyor, uyarmadı demeyin!
(bkz: c9h9no3)
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
mekanik saat
-
çoğu mekanik saat manyetik ortamlara girdiğinde, herhangi bir mıknatıslanmaya maruz kaldığında sıkıntı oluyor, kalibrasyonu bozuluyor (saat normalden daha hızlı çalışıyor, bu abartılı fazla da olabilir, farkedilmeyecek kadar az da) hatta komple durabiliyor. bir mekanik saatin manyetize olup olmadığını anlamanın çok basit bir yolu var, ufak bir pusulayı saate yaklaştırıyoruz, pusulada bir hareketlenme varsa, tamamdır başka bir şeye bakmaya gerek yok, saatimiz bir şekilde manyetize olmuş demektir. üzülmeye başlayabiliriz çünkü kısa bir çözümü yok. servise yollasan yalandan saati bir aletin içine koyuyorlar, demanyetize ettik diyip geri yolluyorlar. manyetize olmuş bir mekanik saati kesin olarak tedavi etmenin tek yolu makineyi komple dağıtmak, bütün parçaları teker teker demanyetize etmek, pandülü çöpe atıp sıfır pandül takmak. son kertede mıknatıslanma problemi yüzünden çok büyük bir zaman sapması yoksa, öyle takılmak en iyisi.
ayrıca iki dipnot detayı var:
uyduruk watch winderlarda saatleri manyetize etme sıkıntısı var amk, ciddi sorun. velhasılı ya watch winder kullanmamak lazım ya da iyisini kullanmak lazım.
macbook'ların sol tarafında şarj kablosunun takıldığı yerde epey güçlü bir mıknatıs var (diğer laptopları bilmiyorum, mıknatıslı şarj takma dalgası olan her laptopta geçerlidir bu durum muhtemelen), saati kesinlikle çıkartınca o taraflarda bırakmamak lazım.
alex de souza
-
fenerbahçe takımı* şampiyonlar ligi maçı için sevilla'ya gidiyor, kameralar da uçakta. kamera sağa dönüyor, deivid almış yanına vederson'u milletle uğraşıp muzurluk yapıyor, arkaya dönüyor selçukla uğur türkü falan söylüyor, yanlarında kezman yine depresyonda pencereden bakıp memleketini düşünüyor, kazım her zamanki gibi izole olmuş psp'de maç çeviriyor. sonra objektif birden alex'e dönüyor, profesör geçmiş bi kenara takmış gözlükleri dostoyevski okuyor. işte bu adam böyle olduğu için alex de souza.
ağız diş ve göz tedavisinin sgk kapsam dışı olması
-
ya o değil de, chp 1940 larda camileri ahır yaptı. bir de aynı evde kız-erkek kalma durumu olan üniversite öğrencileri var. o yüzden bu durumu çok takmayalım.
500 bin kişinin ekşi sözlük yazarı olması
-
(bkz: ekşi sözlük'ün il olması)