hesabın var mı? giriş yap

  • sinema hakkında pek bilgi sahibi olmayanların garipsediği konuşmadır. neymiş koskoca kadına fırça çekmiş. birincisi bu fırça değil siz fırça görmemişsiniz, ikincisi yönetmen oyuncu ilişkisini siz ne sanıyorsunuz ki?

    set sınırlarının amiri yönetmendir. istersen oscar sahibi oyuncu ol, 60 yaşında ol, 30 yaşındaki yönetmen gelip ağzına sıçabilir. bu tarz büyük yönetmenler genelde ruh hastası tipler. özellikle stanley kubrick'in filmlerinde baskıya strese dayanamayıp fenalaşan yıldız oyuncuların olduğu anlatılır hep. hatta the shining sırf bu sebeplerden ötürü yarım kalma tehlikesi geçirmiş. nbc'nin de sette çok sert ve çalışması zor bir yönetmen olduğunu söylerler genelde. haluk bilginer gibi bir duayen de dahil olmak üzere oyuncularının bütün mimiklerine karışan bir yönetmen. bu tip bir egemenlik kurmadan mükemmel işler çıkaramazsınız zaten. alfred hitchcock'un dönemin hollywood camiasında da yankı uyandırmış meşhur bir sözü vardır bu konuyla alakalı, "actors should be treated like cattle" der. ister inanın ister inanmayın o bayılarak izlediğimiz kült filmlerin çoğunda sette terör estiren bir yönetmen vardır.

    kaldı ki bennu yıldırımlar'ın zerre incindiğini düşünmüyorum bu durumdan. bilakis kendince ders çıkarmıştır. böyle bir üstadın ağzından dökülen her kelime için varını yoğunu verecek insanlar var.

    bunun dışında mevzubahis konuşmaya gelirsek, tam da nbc nin felsefesini özetleyen bir konuşma olmuş. bu yüzden tarif edemediğimiz bir gerçeklik var bu adamın filmlerinde.

  • oniki yaşındaki oğlan ondört yaşındaki amcaoğluna soruyor:
    - abi ablam nişanlanıyor biliyorsun...
    - yaz sonu nikah varmış, bizim evde de konuşuyorlardı.
    - ben sana bir şey sormak istiyorum...
    - söyle...
    - bu nişan dedikleri ne? evde sordum, 'eh evlenecekler işte' diyorlar ama nişanlanınca ne oluyor, onu anlayabilmiş değilim.
    - hıııım... zor soru, bak ben sana bir örnekle anlatayım...
    - dinliyorum.
    - diyelim ki şubat'ta yarıyıl karnesini aldın, hepsini pekiyi getirdin. sana bir bisiklet alıyorlar ve 'haziran'da bütün dersleri pekiyi getir, sınıfı geç, bu bisiklet senin' diyorlar. işte şubat ile haziran arasındaki o süre var ya, bisiklet senin ama binemiyorsun; o süreye 'nişanlılık dönemi' deniyor.
    - haa şimdi anladım, bisikletin var, evde duruyor; sen ona bakıyorsun o sana bakıyor; ama binemiyorsun ta ki sınıfı geçene kadar. peki dokunmaya izin var mı?
    - vallahi onu ben de tam bilemiyorum; binmek kesinkes yasak da, galiba ziliyle oynayabiliyorsun!.

    ***

  • bülent arınç'ın doğrudan doğruya asena erkin'i hedef aldığı açıklamaları. jacxxajkbcja

    ulan sen bu ülkeyi 12 yıldır yöneten 3 adamdan birisisin. kaç gündür magazinle uğraşıyorsun. yürü git be kardeşim...

  • başlık: beyin göcünde araya kaynadim amk simdi nasadayim

    entry: lise terk halimle beyin göçü yapan tayfaya katıldım. nasa'da büyük bir ekrandan giriyom sözlüğe.
    müdür geliyor, uzayı açıyorum.

  • jinekologun biri 'lanet olsun' der ve doktorluğu bırakır. arabalara merakı vardır.

    niyeti araba tamircisi olmaktır. gider ve sendikanın sınavına girer. sonuçta 100 üzerinden 150 alıp gecer.
    bunun üzerine bir soruşturma açılır. müfettişler sınav hocasına sorarlar,

    - "bu iş nasıl oldu" diye..
    hoca :
    - 'valla, yağı değiştir dedim, değiştirdi. filtreyi değiştir dedim, degiştirdi. bujileri temizle dedim, temizledi.'
    müfettiş :
    - 'iyi de neden 100 degil de 150?'
    hoca :
    - 'bunların hepsini arabanın egzoz deliğinden yaptı!'

  • bugün rüyamda görerek çok etkilendiğim bir durumdur.

    o kadar ilginç geldi ki...
    onu küçükken yaşadığım evden aldım şu an yaşadığım eve getirdim.
    odasını gösterdim. saçlarını taradım.
    bunlar sanırım küçükken özlemini duyduğum şeylerdi.
    bir an gerçek olmasını diledim. küçük yaşta annesiz kalmanın yarası sanırım hiç geçmiyor.
    rüyamda kendimin annesiydim.

    *sözlüğü ankete çevirdinizciler ötede dursun lütfen.

    *sadece bu başlığı okuma zahmetinde bulunanların kendi çocukluğunu evlat edinseydi onunla neler yapacağını merak ettim.
    saygılar selamlar