ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
2018'in ilk bebeğine ukaşe adı verilmesi
-
devlet dairesinde çalışmaması ve mühür, kaşe, imza işlerine bulaşmaması gereken bebeğe verilen ismin haberidir.
-ukaşe, şu kaşeyi uzatabilir misin?
-bu kaşe mi?
-hayır o kaşe değil ukaşe, şu kaşe...
(bkz: swh)
silkelet sonra hamiş kal
-
sayfayı açmayı üşenenler için açıklayayım: abla hamile kalsın diye ilişki sonrası bacaklarından tutup çamaşır gibi aşağı doğru silkelemişler. sonuna kadar okumadım, sonrasında iyice süzülsün diye ipe asmış da olabilirler.
(bkz: vay anam vay neler dönmüş serhat ya)
13 ekim 2022 yalan haber yapmanın yasaklanması
-
(bkz: ibb aracında 144 kg esrar bulunması) diye başlık açıp olayı imamoğlu'na yıkmaya çalışan kalifiye o....smanlı çocuklarına da yasak gelip gelmeyeceğini merak ettiren olay...
lan daha iki gün önce reyiziniz ''ben seçilmeden önce amerika'ya gitmedim' diye yalan söyledi koca ülkeye.
olayın kendisi içinde derin ironiler barındırıyor...
islami terör örgütü fetö'nün taktikleri ile sosyal medyada algı yaratmak için yalan üstüne yalan söyleyen islamcıların ceza almayacağı için ''13 ekim 2022 yalan haber yapmanın yasaklanması'' başlığı komple yalan haber oluyor. ve dolayısı ile bu yasa ile ilgili yapılan pozitif haberler de yalan haber ve yalanı yayma oluyor.
mühendislikteki kızın mezuniyette topuklu giymesi
-
farkındalık yaratır. "aa süleyman kızmış lan" dersiniz. sen 4 yıl boyunca gün aşırı converse'le kampüs yollarını arşınla, saçın sakalın birbirine girmiş olsun... sonra mezun olurken topuklu ayakkabıyla çık karşımıza. sakalları da kesmiş tabii, kaşları inceltmiş, saçlar fönlenmiş... hayat çok enteresan gerçekten.
6 değil 16 dakika da verse biz bu maçı alacağız
-
28 mart 2015 hollanda türkiye maçı'nda spikerin ağzından duyduğum anda "inşallah de lan!" diye içimden geçirdiğim, söylendiği an maçı alamayacağımızı anladığım söz.
yaklaşık üç dakika sonra aslında 1-1 de kötü skor değil'e dönüşmüştür.
the casual vacancy
-
j.k. rowling'in bir tek harry potter'ı yazacak bir yazar olmadığının kanıtıdır. gerçekten iyi bir hikaye anlatıcısı olduğunun kanıtıdır. böylece sıradan bir olay hakkında, koca bir roman yazıp, bunu da sıkmadan okutabiliyorsa o kitap başarılıdır. hayranlıkla okudum! bitmesin istedim, tıpkı harry potter serisinde olduğu gibi...
ve ben anlamıyorum, "yazmasın başka şey, yazmasın, harry potter yazsın" diyenleri... evet yazsın, ama canı gerçekten istiyorsa yazsın. yazarlık hayatına hepimizi büyülemiş, harika öykülerle adım atmış olabilir, ama ömrü boyunca harry potter'a mahkum olacak demek değildir bu. ben bu kadının başka ne hikayeler anlatacağını merak ediyor ve sabırsızlıkla bekliyorum şimdiden bir sonraki kitabını.
2 mayıs 2013 justin bieber istanbul konseri
sınavlarda verilmiş en kötü yanıtlar
-
i.u. iktisat fakultesi turkce butunleme sinavi (360 kisilik siniftan sadece 5 kisi var):
"cimlere uzanmis,
gokyuzunu izliyor
icinde bir huzursuzluk vs. "
diye giden bir siire, "baslik bulun" diye embesil bir soru vardi.
bende "islak cimlere uzanmis adamin birikmis gazi" diye bir baslik yazdim. asistan gezerken gordu, guldu
"ama kalirsin" dedi, bende "ama deger" dedim.
kaldim gene
oytun erbaş
-
acilin isvicreli bilim adami geldi. sana laflar hazirladim oytun.
gece gece tuz ayran videosuna denk geldim, tasak mi gerçek mi diye anlamaya çalışırken gerçekten makalesinin basıldığını gordum. peer reviewed bir dergi mi emin değilim, öyle çok ikna edici bulgular yok. hadi ikna edici olsa bile yogurt ve tuzun sinerjik etkisi ile bir şey yok. yoğurt niye eklenmis belli değil. madem ekledin, tuzsuz ayran ve yogurtsuz tuzlu su grupları nerede. zaten sonucta da buna değinilmemis. makalede son isim olan oytun kardeşimizin makalenin iceriginden haberi yok mu?
zaten kurduğu cümle ayri bir sikinti. "otizmde böyle bir sikinti var. ayran ya da tuz tek basina bir sey yapmiyor ama ikisi birlikte zehir oluyor". afedersiniz ama bu nasil embesilce bir yorumdur? sözde kendi cikardigi makaleye göre sadece tuz da otizme sebep oluyor. ee bu adam kendi makalesinden habersiz mi?
bence habersiz. researchgate'de oytun'un adina tikliyoruz ve görüyoruz ki kendisi her hafta bir makale yayinlamis. agustos ayinda 4 makale var sanirim, resmen cilginlik. kanserden, otizme kadar cok farkli konularda makaleler. bu arkadasin bu calismalarin hepsinde yer alma ihtimali var mi? yok. zaten kendi makalesinin sonucundan bile bihaber.
sonra dananin kuyrugunun koptugu noktaya geliyoruz. researchgate'de kendi kurdugu "erbas institute of experimental medicine" diye bir arastirma merkezinde calismalarini yaptigini görüyoruz. google'de arayinca böyle bir enstitü ile ilgili bilgi bulamiyoruz. onun yerine söyle bir dergi sitesi cikiyor ilk sayfada.
https://jebms.org/ journal of experimental and basic medical sciences
editor-in-chief: oytun erbas
yayinlanan makalelere bakiyoruz, oytun beyin makaleleri full. adam kendi kurdugu kendi chief editörü oldugu dergiye makale pompaliyor. özetle cok kirli isler dönüyor. benim anlamadigim, doktor olabilecek kadar okumus bir insan nasil böyle islerin pesine düser. bence kafayi yemis olabilir. kim bilir belki de kendi uydurdugu seylere kendi de inaniyor. yakinda kokusu cikar ve bir yerlerinde patlar. insan icine cikamaz diyecegim de adam yüzsüz. yazik.
edit: bir arkadaş olayı onceden özetlemiş zaten.(bkz: #125364279)
ilk defa yapacaklara tavsiyeler
-
önce ne yapacağınıza karar verin.
kar yağarken izlenesi filmler
-
yoğun kar yağışı dolayısıyla evden çıkalamadığı zamanlarda izlenesi filmler.
(bkz: 8 women)
(bkz: edward scissorhands)