ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bülent ersoy'un uçakta çıkardığı kriz
-
hic geri donmeyle falan ugrasilmamasi gereken olay. birakicaksin kendi haline, tumsekten son hiz gecicen, turbulansa bos vitesle giricen yerden tavana vursun gorsun hanfendi.
oha bu neden silinmis lan.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"arkadaşlar bir şey sorucam; erasmus yapmak istiyorum sizce beylikdüzü nasıl? orada eğitim iyi mi? erasmusla beylikdüzüne giden var mı?"
bir otomobilden %174 vergi almak
-
başlık açılma tarihi 02.01.2014 ve o tarihte anahtar teslim 120.000€ bir araç 272.000 tl'ye tekabül ederken bugün 378.000 tl'ye tekabül etmektedir.
sadece 1,5 senede 106.000 tl kurdan fark etmektedir.
bu tabloda görünen şudur; siz bir araç kendinize, bir araç tuayyibe, bir tane 116 da bilocan almaktasınız! hepimize hayırlı olsun.
teşekkürler akp! teşekkürler tuayyip! emeğe saygı beyler!!!
edit: araç şu anda 404.400,00 tl'dir. - 26.08.2015 büyüksün akp! millet konuşuyor siz yapıyorsunuz.
edit 2: araç 499.200 tl - 25.07.2017
edit3: araç 656.940 tl - 22.05.2018
edit 4: araç 789.288 tl - 30.01.2020 wuhuuu
edit5: arkadaşlar güncelle diyorsunuz ama artık bu arabalar sermaye sahiplerine ve üst düzey bürokratlara (diyanet işleri başkanı vs.) hitap eden araçlar. ortalama türkiye vatandaşı için bir şey ifade etmiyor. biz artık marketteki peynir fiyatı üzerinden konuları tartışıyoruz. - 09.06.2021
okulda öğrenilmiş en unutulmaz bilgiler
-
yumruğunu sıkınca üstte oluşan çıkıntı ve aradaki boşluklarla ayları 30 ve 31 gün olarak sırasıyla sayabilmek.çıkıntılar 31 gün.
ilkokul, evet.
bakkala 11 kişi top almaya gitmiş efsanevi nesil
-
naylon poşette top sektirip, patlak topu kafaya takan nesildir.
wi-fi şifresini isteyen komşuyu savuşturma yolları
-
sağır ve dilsiz hatta başarabiliyorsa moron rolü yapmak.
-şifre nöydö?
*annem yok
-annen değil şifrö
*annem yok gelmedi
gibi...
debe: ufak bir bütçe ile hepberaber gökalp'e umut olalım.
https://instagram.com/…mbarasi?igshid=1620kjxxrn4kr
#gökalpinumudusenol
30 kilo domates alıp kışlık malzeme hazırlamak
-
tamamen doğal ürünler yetiştirip yiyebilmek ve bir nebze toprakla uğraşmak adına erzurum'un bir ilçesinde sahipleri tarafından boş bırakılan 200 m² büyüklüğünde bir bostan yerinde işe giriştim. ayırabileceğim zaman eşimle beraber akşam mesai sonrası 1 saat ve hafta sonları.
tamamen deneyimsiz ve teknik bilgiden bağımsız olarak komşu bostan sahiplerinin ne yaptığına bakarak ve bazen sorarak bostanda:
marul
tere
dereotu
maydanoz ( bu şerefsiz içinde 1.000 kadar tohum olan paketten ancak 3-5 tane çimleme yaptı)
roka ( daha yiyemeden tohuma kaçıp sap oldular vardır bir tekniği ama bilmiyoruz )
reyhan
soğan
patates ( evde kızartma için soyulan patateslerin filizlenmiş kabukları kullanıldı)
mısır
fasulye
kabak
salatalık
domates
biber
havuç olmak üzere çeşitli bitkileri tohum ve fide ( sadır) olarak ektim-diktim. yiyeceklerimin doğal olması adına gübre ve ilaç kullanmadım. arada çapa ve yabani ot temizliği yaptım ki bu işin en bezdirici aşaması yabani ot:)
30 gün kadar sonra günde 2-3 marul söktüm 40 gün kadar sürdü kalanlar tohuma kaçıp sap oldu.
taze soğanları yedik bir süre sonra kartlaştığı için kuru soğan olmaya yöneldiler.
tere ve dereotu 15-20 gün yedik sonra tohuma kaçtılar.
reyhanı 15 günde bir üstten biçip kurutuyoruz köke yakın daha çok budaktan gür bir şekilde yeniden çıkıyor bunu sevdim :)
salatalık 45-50 gündür yiyoruz halada çıkıyor.
kabak bir aydır yiyoruz hergün 3-4 tane çıkıyor taze ve dolmalık.
mısırlar için 10-15 günümüz var yavaş yavaş taneleri doluyor.
fasulye haftada bir kilo kadar topluyoruz toplamda 5-6 kilo topladık veo kadar daha toplarız.
biber 5-6 kilo kadar topladık ve hala çıkıyorlar.
domates günlük sofralık olarak koparıyoruz ve dün 15 kilo kadar topladık ve 9 kavanoz doldurduk. gidişata göre 30-40 daha yolumuz var.
zirai ilaç ve herhangi bir hormon kullanılmadığı için gönül rahatlığı ve manavda aldığınızdan çok daha lezzetli olmasının yanı sıra kendi emeğinizin karşılığı olduğunu düşünürseniz müthiş bir keyif. yorucu iş temposundan zaman ayırabilecek ve benim gibi kendi yeri olmasa bile uğraşacak yer bulabileceklere kesinlikle tavsiye edebilirim. yetersiz geldiğiniz anlarda internete girip ilgili ürünler için yetiştirme ve sulama teknikleri öğrenilebiliyor tecrübe ise daha sonra.
edit: takip eden hafta sonunda toplanan fasulye, biber ve domateslerle kış için 15 kavanoz daha dolduruldu. tatmak isteyen olursa karşılıksız olarak kargo bedeli de tarafımdan karşılanmak üzere mesaj atabilirsiniz.
piramitleri yapan işçilerin aklından geçenler
-
- ulan yapıyoruz ama kimse de demiyor ki aga bu nedir.
çocuğunun duvarı boyamasına izin veren anne
-
cocuguyla beraber duvari boyayan anne kateogorisini de eklersek o anne benim.
biz olayi baya abartip duvarlari sanat galerisine cevirdik orasi ayri mesele.
bi cocuk annesiyle anne olamiyor -ki olmasin, birakalim cocuklugunu yasasin- ama biz annenler cocugumuzla cocuk olalim.
yakışıklı olan ama sevgilisi olmayan erkek
-
ilk adımın sürekli erkeklerden beklendiği toplumlarda çokca rastlanan modeldir.
edit: epeyce beğenilen bu entryden sözlükte kalabalık bir yalnız ve yakışıklı erkek popülasyonunun yaşadığını anlıyoruz.
(bkz: sadece güzel insanlar)
üniversiteli gençlerin yüzde 60'ı cünüp geziyor
-
ulan birinizde kimlik siyaseti yapmayın, bir şey üretin.
%100'ü gezse ne olur, beyniniz cünup olmuş milletin uçkurunun hesabını tutuyorsunuz. (bkz: başınımı bekledin)
will smith'in chris rock'ı tokatlaması
-
gelin konuya bir de şurdan bakalım.
amerika'da nüfusun %12'sini oluşturan siyahlar, hapishane nüfüsunun %33'ünü oluşturmakta ve eğer amerika hakkında en ufak bir bilginiz varsa, bu eşitsizliğin en önemli sebebinin sistematik ırkçılık olduğunu da biliyorsunuzdur.
bu görüşe karşılık, amerika'da ırkçı sağa yakın siyasi akımlar da problemin sistem ile alakalı olmadığını, siyahların doğalarında şiddete yatkınlık olduğu için onların daha çok suç işlediğini savunurlar.
şimdi bu will smith denilen beyin özürlü, beyazların 100 yıldır domine ettiği bir sektörün, yıllardır siyahlara daha fazla yer verilsin diye mücadele edilen bir platformu olan oscar töreninde, bir siyah aktör olarak, ev sahibi olan siyah komedyene boktan bir espriye kızdığı için çıktı sahnede tokat attı.
"beyaz elit törende kavga eden iki siyah adam."
bakın bu olayın sembolik öneminin ne kadar altını çizsem azdır. bu başka ülkede yaşansa, bu kadar kayda değer bir olay olmazdı ancak konu hayatı televizyondan öğrenen amerikan toplumu olunca, bu tip sembolik olayların derin sosyolojik kırılmalara neden olduğunu hatırlamak lazım. bana göre, will smith, 200 yıldır amerika'da ırkçılıkla mücadele etmiş bütün aktivistlerin yüzüne tükürdü resmen. siyahların doğasında şiddet olduğunu savunan bütün kafatasçıların poster çocuğu oldu.
amerika'daki sistematik ırçılık probleminin çözülememesinin en büyük nedeni, beyaz elitlerin kendilerine avantaj sağlayan statükoyu bozmaya yanaşmamasıydı. oscar töreni de, hep amerikan beyaz elitlerine ait bir tören olarak görüldüğü için son 20 senede bunu değiştirmeye yönelik önemli bir çaba vardı. ancak, will smith'in yaptığı hareket, oscarlardaki beyaz elit hegamonyanın bozulmaya başladığı dönemin sonucu haline geldi. yani o tokat, amerika'ya şu mesajı verdi: "siyahlara, toplumun elit kademelerinde yer verirseniz, şiddet oraya da sıçrar".
muhtemelen benim abarttığımı düşünüyorsunuz ama amerikan toplumunun ırkçı bilinçaltını böyle olaylar şekillendiyor. bu tip olayların yarattığı algıları kırmak yılları, yüzyılları alıyor.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: nasıl kör oldum anlatıyorum
1. asdkıdgfıw kjlfıskudaadll mamsej msuj masuduakag lhldfgı oadldslfs mfhgksf
5. @1 adam başlığı yazmış sonra kör olmuş